HABERLER
Dini Haber

PROMETHEUS

GF, mitoloji, Prometheus, Prometheus'un hikayesi, Prometheus'un kurtuluşu, Prometheus ile şeytan ilişkisi, Prometheus'un çamurdan insan yaratışı, Enki ve Prometheus, yunan mitolojisi, din ve mitoloji,
PROMETHEUS
(ATEŞ HIRSIZI, DEVRİMCİ VE ŞEYTAN)


Adı “önceden gören” anlamına gelen Prometheus, titanların soyundan gelir. Hesiodos’a göre, Lapetos’la Klymene’nin; Aiskhylos’a göre ise Prometheus Gaia’nın oğludur. İnsanların yaratıcısı ve onlara ateşi veren kişi olarak tanımlanan Prometheus’un Atlas, Menoitios, Epimetheus adında üç kardeşi vardır.

Titan soyundan gelen Prometheus ve kardeşleri akıl gücü bakımından diğer tanrılardan üstündür ve bu gücü Zeus’a karşı gelmek için kullanırlar. Fakat akıl gücü Zeus’un tekelindedir ve Zeus dünya egemenliğini bu güçle ele geçirmiştir. Bu gücü başkasında görmek, içinde bitmek bilmez bir öfke doğurur. Prometheus da bu öfkeyi körükler durur. Sivri aklını, geleceği önceden görme gücünü Zeus’u aldatma ve küçük düşürmek için kullanır.
Aiskhylos’a göre Prometheus bir kahindir ve nasıl Gaia Kronos’a devrileceğini haber verdiyse, Prometheus da Zeus’un bir gün tahttan düşeceğini bilir. Bu bilgiden edindiği üstünlükle Prometheus, Zeus’u sürekli bir kuşkunun baskısı altında tutar. Zamanla dört kardeş de bu üstünlükleri yüzünden Zeus tarafından eşi görülmemiş cezalara çarptırılır. Kardeşlerden ilk ikisi Atlas’la Menoitios, tanrılarla titanlar arasındaki ünlü savaşa katılmış ve Zeus tarafından Atlas gök kubbeyi omuzlarında taşımakla, Menoitos da yerin dibine kapatılmakla cezalandırılmıştır. Zeus, Prometheus’un karaciğerini kartallara yedirerek, Epimetheus’u da ilk kadın Pandora’yı kendisine eş etmekle cezalandıracaktır.

İnsanın Prometheus tarafından maddeden yaratıldığı, daha doğru bir deyimle “yapıldığı” mitosu, geç bir dönemde İÖ 4. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Prometheus suya ya da gözyaşlarına kil karıştırarak, ölümlü ilk varlığın bedenine biçim verir. Sonra çamurdan yapılmış bu bedene yaşam soluğunu üfler.
Bir başka mitosa göre Prometheus, ilk insanın yalnızca yapıcısıdır, onu yalnızca biçimleyen kişidir. İlk insana hayatı, ruhu Athena vermiştir.

İlk kaynaklardan beri Prometheus insanların dostu olarak  anılmaktadır. Hesiodos şöyle bir olay anlatır ;

"Ölümsüz tanrılarla ölümlü insanların
Mekone’de çatıştığı zamanlardı o zamanlar,
O günlerden bir gün, Prometheus yaranmak için
Koca bir öküzü ikiye böldü getirdi sofraya:
Zeus’u aldatmak istiyordu aslında;
Öküzün yarısı yağlı etler ve barsaklardı
Karın derisi altında saklı,
Öbür yarısı yalın kemiklerdi sadece
Ak yağlar altında kurnazca saklanmış …
Bunun üzerine tanrıların ve insanların babası
Ey İapetosoğlu, soyluların soylusu, dedi ona,
Hiç de haklı bir paylaştırma değil bu dostum.
Böyle alaylı alaylı konuştu engin akıllı Zeus,
Sinsi düşünceli Prometheus hafifçe gülümseyip
Kurnazlığını saklamaya çalıştı ve dedi:
Ulular ulusu Zeus, ölmez tanrıların en şanslısı,
Göğsündeki yürek hangi payı istiyorsa onu al. "


Zeus “öküzün ak yağlarını” kaldırıp kemikleri görünce yüreğini bir öfke sarmıştır. Tanrılar tanrısı aslında Prometheus’un kurnazlığını anlamış, ama   önleyememiştir. “Bilmişlerin en bilmişi” dediği Iapetosoğlu’nun bu yaptığını cezasız bırakmaz. Ölümlülerin elinden ateşi alır. Ama  Prometheus bir kez daha aldatır tanrılar tanrısı Zeus’u.
Bir bahane ile Zeus'un gönlünü almayı başaran Prometheus , Tanrılara gelecekten haber verme bahanesi ile Olympos'a çıkar ve güneşin alev alev yanan ışığından bir parça çalarak bir rezene kabı içinde saklayarak geri döner , böylece ateşi yeniden insanlara verir ..
Başka bir anlatıya göre ise Prometheus , ateşi Zeus'un oğlu demirci Tanrı Hephaistos'un kaynak ocağından alır .
Her iki anlatıya göre de Prometheus ateşi Olympos Tanrılarından çalıp insanlığa armağan etmiştir .
Aiskhylos “ateşi çalmakla” ilgili miti yeniden kurgulayarak farklı bir boyut kazandırır ve ona simgesel bir anlam yükler. Prometheus, mitolojideki gibi yalnızca ateşi çalıp onu başkalarına ulaştıran bir hırsız değildir. O aynı zamanda insanlığın eğiticisidir. Prometheus insanlara ateşi vermiş, böylece insanoğlu da bu dehayı kullanarak kendi büyüklüğünün ve gücünün sınırsızlığını kanıtlamıştır.

Prometheus, öteki kardeşleri gibi tanrıların düzenine karşı çıkmış, ne var ki öteki kardeşlerinden farklı olarak sonunda insanları yaratmak ve onlara ateşi (yaratıcılığı, bilimi, uygarlığı) vermekle bu düzeni değiştirmeyi başarmıştır. Bu yüzden de Zeus, Demirci Tanrı Hepaistos’a, onu yer yüzünün diğer ucunda bulunan Kafkas Dağı’nda bir kayaya çırılçıplak bir şekilde zincirleme emri verir.
Ardından tanrılarca görevlendirilen bir kartal, Prometheus’un sürekli olarak her gece yeniden oluşan karaciğerini kemirir. Bu olaylardan sonra Prometheus,  “Prometheus Desmotes (Zincire Vurulmuş Prometheus)” adıyla anılmıştır.

Prometheus’tan sonra Zeus, insanları da cezalandırmak için kadını yaratır ve tanrıça görünümlü o güzel bedeni topraktan su ile yoğurmasını ve çekici kılmasını Hephaistos’a buyurur. Athena bedeni uyumlu olarak süsler, Afrodit yüzüne zarafet ve dayanılmaz arzu serper, ulak Hermes ise ona şeytani bir zeka ve kandırma yetisi üfler. Ayrıca konuşma yetisi de verir.

Hermes ona Pandora (bütün tanrılardan armağan) adını verir. Pandora’ya kapalı bir küp emanet ederek onu Epimetheus’a götürür. Kardeşi Prometheus, Zeus’tan hiçbir armağan almaması konusunda Epimetheus’u boşuna uyarmıştır. Epimetheus, Pandora’nın çekiciliğine karşı koyamaz ve Pandora’yı eş olarak kabul eder.
Bir süre sonra merakına yenilen Pandora, kendisine düğün hediyesi olarak verilen küpü açar ve içindeki tüm kötülükler dünyaya yayılmaya başlar. Ancak son anda küpü kapatır maalesef küpün içinde kalan tek şey ise “umut”tur.

Prometheus’un kurtuluşu ise şu şekilde olur ;  Zeus’un geleceği ile ilgili bir gizi yalnızca  Prometheus biliyordu. Zeus’un birlikte olacağı bir kadından doğacak bir çocuk babasının krallığına son verecekti. Bu kadının kim olduğunu öğrenip onu bekleyen tehlikeyi savuşturmak için zincire vurulan Prometheus’u salıvermek zorunda kalır ve onun zincirlerini çözer  Prometheus’un karaciğerini kemiren kartalı öldürsün diye de Herkales’i yollar.
Promethes, onu Kafkas Dağı’nın tepesindeki bu tanrısal işkenceden kurtaran Herakles’e, “Zeus tahtından düşmedikçe benim işkencelerimin sonu yok” der, böylelikle de insanlığa özgürlüğün yolunu göstermiş olur. Yeniden tanrılar katına kabul edilen Prometheus gizi açıklar. Zeus, Nereus’un kızı Thetis’e gönül vermiştir. Thetis’in doğuracağı çocuk babasından daha güçlü olacaktır. Zeus, Thetis ile birleştiği taktirde krallığı son bulacaktır. Tanrılar kendilerini korumak için Thetis’in bir ölümlüyle evlenmesini sağlarlar. Bunun sonucunda, Thetis’in oğlu, yaralanmaz ama ölümlü savaşçı Akhilleus olacaktır.

Prometheus'un hikayesine baktığımızda, Tanrı karşıtı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.  Baş Tanrı ya karşı gelir. Ateşi çalıp insanlara verir,  ışık getirir. Yani aslında Şeytantır !
Böylece en önemli Tanrısal güçlerden birini insana vermiş olur yani ateşi !
Bu şu demektir; yapıcı ve yakıcı  bilgi !! Zeus'un yıldırımına bağlı kalmadan yakılmış ateşi sürdürmek için uğraşmadan ateş yakmak.
Bir başka deyişle Tanrı olmak. Zira ateş kullanılarak çömlek yapılır, silah elde edilir. Prometheus insanı çamurdan çömlekçi çarkında yaratır. Gerçek Tanrı odur.
Onun Sümerde ki karşılığı Enki'dir.
Yerin efendisi ve suların tanrısı.
İnsanı yaratan ve tufan dahil baş Tanrı’nın gazabından koruyan odur.  Ayrıca Enki kurnaz olarak sıfatlandırılır. Aynı şekilde Prometheus da önceden düşünendir.
Bu fikirsel bazda da bir başka paralellik arzeder.  Ölüm / ölümsüzlük / elma / bilgi testinde insan dişisine elmayı tercih etmesini yoksa öldürülecekkerini ,  ölümsüzlüğün hayal olduğunu söyleyen Enki'dir. Bu Havva’ya  elmayı yediren  şeytan ile aynıdır.
Tanrı bilgi ağacının meyvesini yasak etmiştir. İnsanı cahil bırakır.
Oysa şeytan ve Enki insanı bilgi ile donatır. Prometheus da ateşin bilgisini insana verir.
Seks ve bilginin çoğalması ile meyve olan çocuk ve bilgi bir tutulmuştur.
Venüs,  İştar, Lilith ile Samael kuzey yıldızı ile birdir.
Her halükarda Adem'i erkek üstünlüğünü reddeden ana tanrıçalar onlardır. Ancak Enki ve Prometheus farklıdır, onlar insanı yaratan Tanrı’lar olarak hep insanı korur. Bilgi ile aydınlatır, ışık getirir. Bu sebeple baş Tanrı ile savaşırlar.
Şeytana bu dünyanın Kralı denir.
Bu tamamen Enki ile özdeşleşir.

Her daim sevgi ve umutla kalın dostlar.

Yazan: Gregoire de Fronsac
« ÖNCEKİ YAYIN
SONRAKİ YAYIN »