HABERLER
Dini Haber

KUR'AN'DA ZİNANIN CEZASI

Yazan: Kainatta Toz Zerresi
KTZ, din, islamiyet, Zinanın cezası, Kur'an'da zina, İslam'da zinanın cezası, Nur 2, Nur suresi 2.ayet, Zina ayeti, Zina yapana dayak, 100 sopa cezası, Çağ ve mantık dışı ayetler, KUR'AN'DA ZİNANIN CEZASI

Nûr 2: Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dini(nin koymuş olduğu hükmü uygulama) konusunda onlara acıyacağınız tutmasın. Mü’minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun.

“Hayır İslâm böyle bir din değil, iftira atıyorsunuz” veya “Efendim bu ayetteki uygulama eski Araplara aittir. Cahiliye dönemindeki Araplarda fuhuş kol geziyordu. O dönemin insanlarını bu pis işlerden alıkoymak için böyle bir emir gelmiş olabilir ama bunu yaşadığımız dönem için geçerli kılmak mümkün değil. Şu an kanunlarımız var, kanunlar gerekeni yapıyor” diyebilirsiniz.

Cahillikle suçlanan İslâm ülkelerinde bu cezalar zaten rutin olarak uygulanıyor. Türkiye  müslümanları,  batıdan alınmış olan medeni kanunun hüküm sürdüğü bir ülkede yaşamaya alışkın oldukları  için  bizim  din Âlimlerimiz, iman ettirilmeye çalışılan  Kur’an’a  laf  söyletmemek  için yaşantımıza  uymayan ve bir çoğumuza  cahilce  ve canice  gelen ayetlerdeki hükümleri kendi kendilerine geçersiz kılabilirler.  Tamam da siz hâşâ kimsiniz ki Allah’ın zina konusunda size getirdiği hükümleri Allah adına geçersiz kılıyorsunuz? Peki o cahil ve cani  dediğiniz ülkelerde bu cezalar uygulandığı zaman neden o ülkeleri cehaletle ya da dinlerini bilmemekle suçluyorsunuz? Onlar İslâm’ın doğup yayıldığı yıllardan beri Kur’an’ın bu hükmünü uygulamayı hiç değiştirmediler, aksatmadılar. Ayetin hükmü ne ise aynı şekilde de uyguluyor ve Allah’ın hükmünü yerine getiriyorlar. Siz kime kızıyorsunuz?  Medeni bir ülkede  medeni bir hayat yaşadığınız için bu ayetin hükmünü gerici bulup Allah’a sesinizi çıkartmayıp bunun yerine cahil dediğiniz Arapları mı suçluyorsunuz?  Arapların ne suçu var ki? Bizim gibi medeni olmadıkları için mi? Neden olsunlar? Kur’an  müminlere medeni bir hayat yaşamalarını mı öğütlüyor? Bize Kur’an’dan bir ayet göstertin ki bu zinanın akıllara durgunluk veren cezasının gelişmiş medeniyetler seviyesinde yaşanırken kaldırılması gerektiğini belirtsin. (“Bu cümleleri kurarken hemen bazılarının aklına “hımmmm, bunun zihniyeti belli, bunu yazan Avrupa zihniyetindeki gibi zinayı olumlu karşılayanlardan” gibi önyargılı okuyanlar olacaktır fakat İslâm’da Zina, evli bir kadının veya evli bir erkeğin, eşi dışında birisiyle cinsel ilişki yaşamasıdır ki bunu hiç kimse tasvip etmez, ben de etmiyorum.)


Şimdi bu Zina cezasını farklı açılardan değerlendirelim.

  • Çok güzel evli bir kadın düşünün. Tesettürlü olmasına rağmen yüzünün açık olan bölümünden zümrüt yeşili gözleri, incecik kaşları, dolgun dudakları ve ay gibi parlayan beyaz teni görünüyor. Mahallesinde bilinen bir kadın. Evine, eşine bağlı terbiyeli ve iffetli. Kadın çok güzel olduğu için bir şekilde kenara sıkıştırmaya çalışan,“kocanı terk et, benimle evlen” diyen, beraber olmak isteyen vb. erkekler var. Bir gün bu güzel kadına, kendisi ile birlikte olmayı reddeden bir  erkek iftira atarak kadının zina yaptığı konusunda şikâyet ediyor. Şikâyet eden adam bu iftirasını kanıtlamak için dört tane yalancı  şahit bulmakta zorlanmıyor ve yanında getirdiği dört şahit ile kadının zina yaptığına kanaat getiriliyor. Bu kadına ne olacak? Zina yapan bu  kişi erkek de olabilir. (Böyle bir olasılığı neden mi yazdım? Günün birinde, olur da bir şeriat yönetimine mecbur bırakılırsak bu ayetin uygulanmayacağını söyleyebilir misiniz? İslâm ülkesinde yaşıyoruz.)
  • Zina iyi bir şey değil fakat insanlar da kusursuz, hatasız değil. Henüz 18 yaşında olmasına rağmen  kendisinden 35 - 40 yaş büyük bir erkekle yani neredeyse  dedesi yaşında  bir adamla ailesi tarafından evlenmek zorunda bırakılan  genç kız, birlikte olmaktan artık  tiksindiği  adamdan  boşanmasının hiçbir şekilde gerçekleşemeyeceğine kanaat getirdikten sonra bir gün kendisine karşı arzu duyan genç bir erkekle  bir veya birkaç cinsel birliktelik  yaşadığı zaman bu genç kadını çok fena bir şey yapmış olmakla mı  suçlayacaksınız? Tabi ki yaptığı doğru bir şey değil fakat o gencecik kızı, gencecik yaşındayken, yüzü gözü kırışmış, saçı sakalı ağarmış, dedesi yaşındaki  bir adamın koynuna sokan ailesine hiçbir ceza vermeyeceksiniz fakat o hayallerle dolu,  kendisiyle yaşıt bir genç erkeğin hayaliyle yaşayan bu genç kızın çaresizlik içinde işlediği  günahı, yaptığı hatayı  iffetsizlik ve çirkeflik olarak değerlendirip  topluluk önünde  sopaya mı çekeceksiniz?
  • Gelelim cezanın şekline. Bu yüz sopa, nasıl bir sopa? Küçük bir sopa mı büyük bir sopa mı? İnce mi kalın mı? Bu sopanın hiçbir şekilde tarifi yapılmamış. Çok mu abartıyorum? Bu detayı neden irdelediğimi de açıklayayım. Eğer bu sopa, sopayı vuracak olanların insafına kalmışsa ve bu sopa hayli uzun, kalın ve ağır bir sopa ise, sopayı yiyecek olan kadın veya erkeğin ölme ihtimali içten bile değil. Bu bir nevi linç gibidir. Bu tür cezaları veren kişiler özel seçilmiş ve böyle işleri kendisine adeta meslek edinmiş kişilerdir ve bu kişiler işlerini çok iyi yaparlar. Yani sopa, oldukça sert bir şekilde vurulur. Topluluk önünde bu sopayı atan şahıs  zaten sırf ceza amaçlı değil aynı zamanda topluluk önünde işini ne kadar iyi yaptığını göstertmek için adeta şov yapacaktır ve sopanın gücü daha da artacaktır. SONUÇ ÖLÜM.
  • Para için, mevkii için, şahsi çıkarı için insanları dolandıran, usülsüz işler yapan, kendi zevki için milyonları fakirliğe mahkûm eden  kişilere böyle bir ceza var mı? Küçük yaştaki çocuklara tecavüz eden sapıklara böyle bir ceza var mı? Yolsuzluk yapıp ülkesinin parasını kendi zevki için har vurup harman savuran  rezillere bu ceza hükmedilmiş mi(bırakın Hz Muhammed’in böyle birinin cenaze namazını kıldırmamış olmasına, bu tür insanlara Allah 100 sopa cezası vermiş mi)? Para karşılığında muska yazıp satan şarlatanlara bu ceza öngörülmüş mü? İki kadeh  şarabı devirdikten sonra karısının ağzını burnunu kırıp  kadını yerde  elli metre sürükleyen adama bu ceza hükmedilmiş mi?
Şimdi bana deyin ki İslâm’ın kılavuzu olan Kur’an-ı Kerim, 1400 sene önceki Araplar tarafından Arap gelenekleri ve tarihi  efsaneler  harmanlanarak yazılmadı. Aksine bütün yüzyılların, bütün insanların ve kâinatın hakimi olan Allah tarafından  son derece adil bir şekilde yazılıp gönderildi. Ben de inanayım.
« ÖNCEKİ YAYIN
SONRAKİ YAYIN »