HABERLER
Dini Haber

MANDE AFRİKALILARININ YARATILIŞ MİTİ

Hazırlayan: A.Kara


BİTKİ TOHUMLARINDAN DÜNYA VE İNSANA: MANDE YARATILIŞ MİTİ

Mandé'ler Batı Afrika'da yaşayan ve Mande dilinden herhangi birini konuşan bir etnik grup ailesidir.

Mandé yaratılış efsanesi Güney Mali'deki Mandé halklarının geleneksel yaratılış efsanesidir. Hikaye, yaratıcı tanrı Mangala'nın bir balaza bitkisi tohumu yaratmaya çalıştığı ancak başarısız olduğu anlatı ile başlar. Daha sonra tanrı, Keita halkının "dünyanın üreyecek olan iki çift parçalı yumurtası" dediği farklı türden iki eleusin bitkisi tohumu yaratır. [1]

Sonra Mangala üç çift tohum daha yaratır ve her bir çift dünyanın yaratılışı çerçevesinde köşeler olarak dört unsur, dört yön haline gelir. Tanrı daha sonra bunu bir ebegümeci tohumunun içine ekleyerek katlar. Karşı cins olarak görülen iki parçadan oluşan çift tohumlara dünyanın yumurtası veya plasentası denir. Bu yumurtada insanların prototipi, ilk örnekleri olan biri erkek biri dişi olmak üzere iki çift ikiz daha vardı.

İnanışa göre bunların arasında yer alan ve hükmetmek isteyen Pemba yumurtayı erken terk ederek plasentasının bir parçasını yırttı. Pemba uzaya düştü ve yırtık plasentası toprağa dönüştü. Yumurtayı erken terk ettiği için bu parçadan oluşan toprak kurak ve çoraktı ve Pemba'ya hiçbir faydası yoktu. Böyle olunca Pemba ikizine geri bağlanmak ve plasentanın geri kalanındaki yerini almak için geri dönmeye çalıştı. Ama aradığını bulamamıştı çünkü tanrı Mangala kalan plasentayı güneşe çevirmişti. Böylece Pemba, Mangala'nın köprücük kemiğinden erkek tohumları çaldı ve onları götürüp çorak toprağa dikti. Plasentanın kanından oluşan bu kuru topraklardan yalnızca bir erkek eleusin tohumu filizlenip büyüyecekti. Pemba tohumu çaldığı ve tohum Pemba'nın kendi plasentasında filizlendiği için toprak saf olmayan kirli bir hal aldı ve eleusin tohumu kırmızıya döndü.

İkiz balık şeklini aldıkları farz edilen diğer erkek ikiz çifti olan Faro, Pemba'nın yaptıklarından dolayı kefaret olarak, dünyayı arındırmak için kurban edildi. 60 parçaya bölünen Faro yeryüzüne düşerek ağaç haline geldi. Bunun üzerine tanrı Mangala, Faro'ya bir insan formu vererek hayata döndürdü ve onu plasentasından yapılmış bir gemiyle (ark) dünyaya gönderdi. Onunla birlikte hepsi Faro'nun plasentasından yapılmış ve insanlığın orijinal ataları haline gelen dört çift erkek ve dört çift dişi çift de dünyaya geldi. Dünyaya gönderilen ve plasentadan yapılmış olan ark ayrıca erkek ve dişi yaşam gücünü taşıyan tüm hayvanları ve bitkileri barındırıyordu. Yaratılan insanlardan Sourakata kendini kurban eden Faro'nun kafatasından yapılan kutsal davulu kullanarak yağmur yağmur yağdırmaya çalışıyordu. Yağmur gelmeyince demirci ataları yeryüzüne gelip çekiciyle bir kayaya vurunca yağmur yağmaya başladı.

Faro insanlığın bildiği tüm dünyayı tanrı Mangala'nın ilk yumurta tohumlarının torunlarından yarattı. Faro, kardeşi Pemba'nın saf olmayan kirli tohumlarını yıkamaya çalışırken suların toprağı basmasına neden oldu. Oluşan bu tufandan sadece Faro'nun gemisi tarafından korunan iyiler kurtarıldı. [2][3]

Efsaneye genel hatları ile bakıldığında yaşadıkları coğrafya dolayısı ile bitki ve tohumların baş rolde olması, yağmur için dua edilmesi ve verimli-verimsiz topraklara dair anlatıların varlığı Afrikalı Mande topluluğunun yaşam şeklinin, hayatlarının ve tabiatı anlamlandırma çabalarının efsanenin oluşumundaki güçlü ve ana etkenler olduğu açıktır. Fakat Hristiyan misyonerlerin özellikle Afrika ülkelerindeki etkisi ile (ki Müslüman misyonerler de aynı bölgelerde İslamı yayma çalışmaları yürütmektedir) bölge insanın mitlerinde İbrahimi dinlerdeki Tufan efsanesine benzer bir anlatının da yer aldığı görülmektedir.
« ÖNCEKİ YAYIN
SONRAKİ YAYIN »