HABERLER
Dini Haber
Diyanet harcamaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Diyanet harcamaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

SAĞLIK VE DİN

Ülkemizde özel hastane sayısı bildiğimiz gelişmiş ülkelerin kat kat üstünde, çok basit bir tanımla din için harcanan paranın %10'u sağlık sektörüne harcansa tüm ülke ücretsiz sağlık hakkına kavuşur. Ve özel sağlık kuruluşlarına bu kadar ihtiyaç duyulmaz.

Dünya genelinde savaşlarla insan yaşamına son vermek için harcanan para insanın yaşamasına harcanandan kat kat fazladır, yani yaşatmaya değilde yok etmeye odaklanıyor herkes.

Dinle ne alakası var ?
Örneğin eğer paran varsa sağlık vardır, yoksa ölsen de kimsenin umurunda değil fakat imamın pamuğu hazır!

Diyanetin bütçesi senin verdiğin vergilerle ödeniyor, sana doğuştan hakkın olan sağlık yerine, insanlığa hiç yararı olmayan bir mekanizmanın sana verdiği nedir? Din üzerine kurulmuş vakıflar mesela onlar dahada gereksiz.

Gelişmekte olan tıp, sağlık, ecza, vs için ödenemeyen paranın, gelişmemekte olan hatta daha çok cehaleti dayatan bir kurumun (diyanet) insanlığa ne yararı olur? Din boyutundaki kısmı çok ilginç, ülkemizde şuan din inancı için harcanan bütçe, savaşlara ödenen bütçe ile neredeyse eşit veya daha fazla.

Modern bir ülkede öncelikle insan sağlığına önem verilir ve araştırmalar yapılması için o kurumun çalışmaları takip edilir denetlenir ve sonuç alınır ama geri kalmış bir toplumda diyanetin çalışmaları zaten denetlenemeyen birde ulaştığı sonuçların insan haklarına aykırı fetva ile ilgilidir.

Nedir bu fetvalar? mesela: "kız 7 erkek 8 yaşında evlenebilir", "kız 15 erkek 16 yaşında evlenebilir"  için harcanan paralar mesela, bunlar insan aklına ihanettir.

Yani gelişmiş bir devlet kurumunu da geçtim, sıradan bir vatandaş bile söylese, direk psikiyatri merkezine alırlar, aklı dengesi yerindeyse direk ceza ve infaz kuruluna sevk edilir. Bu fetvalara benzer daha bir çoğu var ki bunu zaten diyanetin geçmiş açıklamalarından biliyoruz.

İhtiyaçtan çok cami var, sadece % 10'u sağlık sektörü için olsa inanın hiç sorun kalmaz.

Birde dinin yalan yönü daha ağır. Mesela gerçek dinlerin "yetim hakki yenmez" demesi, ülkemizde yetim hakkını hem çalıp hem yiyip birde üzerine muhteşem bir cami yaptırması, demek; ben senden çalarım, yetim hakkını da yerim fakat "sözde" günahlarımı yüksek bir cami yaptırarak silerim demektir. Buda insan aklıyla alay etmektir. O yüzden o camiye gidenlerin kendini sorgulaması gerektiğinin altını çizerim.

Yani soyut olan cennet-cehennem-günah kavramlarının insanlara diyanetin aracılığıyla bu kadar masraflı işletilmesi, dinlerin çıkış noktasına biraz terstir. İlk rahiplerin çıkış amacı toplumu gelişmekte olan global düzene (zamana) hazırlamak idi. Yani bu dünyayı cennete çevirmek için örgütlerken, bugünkü dinler ise gerçeğinden saptırılarak bu dünyayı cehenneme çeviren bir kavram üzerine kariyer yapmış ve bunun içinde iktidar tarafından ekonomik desteği her zaman en üst düzeyde almıştır.

Toparlayalım;
Bu kadar din üzerinde durmalarının nedeni düşünemeyen bir toplum yaratmaktan geçiyor. Buda gene din kullanılarak yapılan bir eylemdir. Gelişen dünya düzenine neredeyse ışık hızında geri kalmış ülkeler arasında yerimizi almış bulunmaktayız. Bunun tek kaynağı körü körüne inanmamızdan ve hiç sorgulamamızdan geçiyor ve bunun tek sorumlusu bizleriz!

Firavun'a sormuşlar sen nasıl Tanrı oldun? "Hiç itiraz eden olmadı"demiş.
Dünya boştur! Boşluğu doldurmak üzere saygılar...

Yazan: Metin T.