HABERLER
Dini Haber
Kur-an ayetleri nasıl yazılıyordu? etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kur-an ayetleri nasıl yazılıyordu? etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

KUR-AN AYETLERİ NASIL YAZILIYORDU - 3

AY, din, islamiyet, Kur-an ayetleri nasıl yazılıyordu?, Kur-an, Kur-an'ı kim yazdı, Ahzab suresi, Ahzab suresi 53, Muhammed'in hanımlarını yasaklayan ayet, Ömer Kur-an ilişkisi, KUR'AN AYETLERİ NASIL YAZILIYORDU-3


Ahzâb Suresi'nin 53. ayetinin son bölümünde şöyle deniyor;
"Peygamberin hanımlarından bir şey isterken perde arkasından isteyin (onlara bakmayın). Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların (Muhammed'in hanımlarının) kalpleri için daha uygun bir davranıştır. Sizin, Allah'ın Resulünü üzmeniz ve ondan sonra (onun ölümünden sonra) hanımlarını nikahlamanız, asla caiz değildir. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır."

Daha önce de, Ömer'in Muhammed'e yaptığı müracaat üzerine, onun ailesiyle ilgili bu tür ayetlerin indiğini, hatta bunlar arasında bu ayetin de olduğunu paylaşmıştık. Bu örneğimizde ise, Ömer'le ilgili farklı bir şey gündeme getiriyoruz: Ayşe'nin anlattı­ğına göre, bu ayetlerin sebep- sonuç ilişkileri arasında Ömer de vardır. Yani, Muhammed'in hanımları hakkında inen yasaklayıcı ayetlerin geliş sebepleri arasında Ömer’in rolünü de görüyoruz. Şimdiye kadar ki örneklerimizde Ömer'in önerileri doğrultusunda inen ayetlerden söz ettik; bu örneğimizde ise, onun bizzat tehlike unsuru olması nedeniyle ayet geldiğini görüyoruz.

Gelişmeleri Muhammed'in hanımı Ayşe'den dinleyelim:
"Eşimle birlikte yemek yiyorduk, o sırada Ömer de yanımızdan geçti; eşim onu yemeğe davet etti, hep birlikte yemek yemeğe devam ederken, o arada Ömer'in eli benim elime değdi; eşim Muhammed bunu görünce çok üzüldü. Üzüldü­ğünü ben de fark ettim."

Bu olay üzerine, Ahzâb Suresi'nin az önce geçen "Peygamber hanımlarından bir şey isterken perde arkasından isteyin" bölümü indi.

Bu örneğimizde işin ahlaki boyutu bir yana, şurası çok önemli: Bu ayet indiği vakit, Muhammed, yaklaşık 20 yıllık peygamberdi ve böyle bir yasak ayet inmemişti. Şayet Muhammed'in hanımları olmasaydı veya Ömer o an yemeğe davet edilmeseydi acaba bu ayet iner miydi? Görülen odur ki, Muhammed’in moralini bozan en ufak bir davranışta Cebrail hemen hazır ve nazırdır. Tabii ki bazı yorumlarda Ömer dışında başka ki­şilerin de isimleri geçiyor. Ama, burada önemli olan şahıslar değil; ayetin gelişine kimlerin sebep oldukları, kimlerin katkı yaptıklarıdır. Uzunca olan Ahzâb Suresi'nin bu 53. ayetinin son kısmında özetle, "Muhammed ölse de asla onun hanımlarıyla evlenemezsiniz; bu büyük bir günahtır" deniyor.

Burada bu yasağın sebebi cennetle müjdelenen on kişiden biri olan Talha bin Ubeydullah, Resulullah'ın eşlerinden biri hakkında şöyle demişti: "Eğer Resulullah ölürse Ayşe ile evleneceğim; çünkü o, benim amcamın kızıdır." Bu söz Resulullah'ın kulağına vardığında çok rahatsız olmuştu.

Hicap ayeti nazil olduktan sonra tüm kadınlar hicaba bürününce Talha yine şöyle dedi: "Acaba Muhammed bizim amcakızlarımızı da mı bize karşı giydirecek? O, bizden sonra hanımlarımızla evlenebiliyorken biz neden o öldükten sonra onun hanımlarıyla evlenmeyelim?" demiş.
Bu sözü duyan Muhammed çok üzülünce, az önceki ayet inmiş.

Kimi kaynaklarda ise, bazı erkeklerin "Muhammed'in hanımları bizim akrabamız oldukları halde, Muhammed bizi onlarla görüştürmüyor; eğer Muhammed ölürse biz onlarla evleneceğiz" dedikleri aktarılıyor. Muhammed hayatta iken, hanımlarına, örtünme, evde göz hapsi vb. hususlarda Kur’an ayetleriyle yaptırımlar uygulandığı gibi, kendi ölümünden sonra hanımlarının evlenmemesi için az önce geçen Ahzâb Suresi’nin 53. ayetiyle de buna yasak getirilmiştir.

Gerçekten de onun ölümünden sonra dul kalan onlarca hanımından hiçbiri, bu ayetlerden ötürü başkasıyla evlenememiştir.

Kaynaklar:
Belazüri, Ensabü'l-Eşraf, 2/102
Zamahşeri, El-Keşşaf tefsiri, Ahzâb Suresi'nin 53. ayeti dipnotu
Heysemi, Mecmau-z-Zevaid, tefsir bölümü, 7/93
Suyuti, Lübabu'n-Nükul fi Esbabi'n-nüzul, Ahzâb-53.
Tecrid-i Sarih, Diyanet tercemesi, 1772 nolu hadisin şerhinde
Er-Razi, Tefsir-i Kebir
Kurtubi, el-Câmi' li Ahkâmi'l Kur'an
Begavi, Meâlim-üt-tenzil
Kadı Beydavi, Envarü't Tenzil
İbn-ül Arabi, Ahkamü'l-Kur'an
Taberi, İbni Kesir, Mukatil bin Süleyman kendi tefsirlerinde, Şevkani, Fethu'l Kadir'de ve daha birçok müfessir Ahzâb Suresi'nin 53. ayetinin değerlendirmesinde bu hikâyeyi anlatmışlardır.
Beyhaki, es-Sünenü'l Kübra, 7/69
El-Vahidi, Esbab-ı Nüzul, Ahzâb-53
Askalani, el-İsabe, No: 4271, "Talha" bölümünde
İbn-i Esir, Üsdü'l Gabe, No: 2626, "Talha" bölümünde...

KUR-AN AYETLERİ NASIL YAZILIYORDU? - 2

AY, Nisa suresi,din, islamiyet, Kur-an, Hz Muhammed, Cihad ayeti,İbn-i Ümmi Mektum,Allah ayet gönderirken nasıl unutur?,95.ayet, Kur-an ayetleri nasıl yazılıyordu?, Kur-an'a eklenen ayetler, Allah unutur mu? KUR'AN AYETLERİ NASIL YAZILIYORDU? -2


"Nisâ Suresi'nin 95. ayeti
Zeyd bin Sabit anlatıyor;

"Nisâ Suresi'nin 95. ayeti ilk indiğinde Muhammed bana, "Kalem ve yazı malzemeni al bu ayeti sana yazdırayım" dedi. Ayeti, ilkin şu şekilde bana yazdırmak istedi: "Mallarıyla, canlarıyla cihad eden müminlerle oturan müminlerin durumu aynı olmaz..." diye. Ben artık bu ayeti yazmak üzereyken, o esnada İbn-i Ümmi Mektum çıkageldi ve "Ey peygamber, cihada gücüm yetseydi, muhakkak ben de gider, düşmanla savaşırdım" dedi. Bu itirazlar üzerine, peygamber bize, "Cebrail"in bir daha vahiy getirdiğini ve az önceki ayetin son olarak şu şekle dönüştüğünü söyledi: "Mazeret sahipleri hariç, cihad eden müminlerle evlerinde oturan müminlerin durumu aynı olmaz."

İtiraz eden bu şahsın (İbn-i Ümmi Mektum) her iki gözü de kördü. Ama, çok önemli bir insandı. Bu ayetten önce de onun yüzünden "Abese" Suresi'nin ilk ayetleri inmişti. Öylesine önemli bir insandı ki, Muhammed bir yere gittiğinde en çok onu kendi yerine vekil olarak tayin ederdi. 13 sefer Muhammed'e vekaleten Medine yönetimini üstlenmiştir. Aynı zamanda Muhammed'in 2. müezzini olarak görev yapıyordu.

Bundan, kesin olarak şu olumsuzluklar ortaya çıkıyor: Allah, birinci defa Cebrail'i gönderirken mazeret sahiplerini unutmuş da, adı geçen şahıs ve diğer mazeret sahiplerinin itirazları üzerine, yeniden Cebrail'i yollamış ve düzeltme yoluna gitmiş­tir.

Burada şu soruyu sormakta yarar var:
Acaba Kur'an ayetleri hep sorulan sorular üzerine mi şekillenmiştir? Eğer böyleyse bizim de sorularımız vardır.

Yoksa o günkü insanlar hepimize vekaleten mi soru sormuşlar veya sonsuza dek sorulması muhtemel tüm soruları o zaman mı sormuşlar?

Kaynaklar:
Mücadele suresi 1-4
Tecrid-i Sarih (Diyanet meali)
Fahrettin er-Razi, Tefsir-i Kebir
Ebu Davud, Talak, 17, No: 2214
Sünen-i Ebu Davud tercemesi, Bir Mazeretten Dolayı Harbe Katılmama İzni Bab'ı, 2507
Nesai, Talak, 33-6/168
İbn-i Mace, Talak, 25, No: 2063
Ahmet bin Hanbel, Müsned, 6/410
Kütüb-i Sitte, Ibrahim Canan tercemesi, 4/300-11/478
Askalani, el-İsabe, Not 11112, “Havle binti Malik” md.
İbn-i Esir, Üsd-ül Gabe, No 6879
İbn-i Abdülber en Nemeri, el-İstîâb fî ma'rifeti'l-ashâb, No: 3320
Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni, (pdf-s.148)
Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an (Kur'an'ın Kökeni -2), (pdf-s.230-231)

KUR-AN AYETLERİ NASIL YAZILIYORDU?

AY, din, islamiyet, Hz Muhammed, Kur-an ayetleri nasıl yazılıyordu?,Fussilet suresi,Muhammed'in insanlardan duyduklarını Kur-an'a koyması,Kur-an nasıl oluştu?,Kur-an'ın içeriği KUR'AN AYETLERİ NASIL YAZILIYORDU?


Fussilet Suresi'nin 22. Ayeti
Abdullah bin Mesut anlatıyor:

''Kabe’nin yanındaydık. Bir gurup insan kendi aralarında şu konuda tartışıyordu: "Acaba Allah insanın içindekini de bilir mi?"

Bu arada ben Muhammed’in yanına vardım ve bu olayı kendisine anlattım. Bunun üzerine konuyla ilgili Fussilet Suresi’nin 22 ve 23. ayetleri indi."
(Buhârî, “Tefsîr”, 41/2; Müslim, “Münâfiḳīn”, 5; Tirmizî, “Tefsîr”, 41/2; Süyûtî, ed-Dürrü’l-mens̱ûr, VII, 319)

Bu iki ayette özetle şu tema işleniyor: "Siz Allah’ın, yaptıklarınızın çoğunu bilmeyeceğini sanıyordunuz. İşte Rabbinizi böyle sanmanız, sizi yok etti ve SİZ ziyana uğrayanlardan oldunuz."

Aslında Kur’an’m insanüstü bir kaynaktan gelmediğini söyleyenler, Muhammed zamanında da yok değildi. Öyle ki, muhalifler o zaman, "Muhammed her şeye göz kulaktır; kim ne derse onu dinler ve sonuçta ona göre ayetini uydurup ortaya çıkarır ve ’Allah'tan geldi’ der" diyorlardı. Bu itirazları bertaraf etmek için "O münafıklar içinde öyle kimseler vardır ki, peygambere eza eder, onu incitirler ve ona 'Her söylenen sözü dinleyen bir kulaktır' derler. Onlara de ki, o sizin için bir hayır kulağı­dır. Allah'a inanır, müminlerin sözüne inanır, İçinizden iman edenler için o bir rahmettir, Allah'ın peygamberini incitenler (yok mu?) en acıklı azap onlarındır.” (Tevbe 61) diyor.

Gerçekten bu ayette, Muhammed'in her söze göz kulak oldu­ğu tescil ediliyor. Örneğin; "o sizin için bir hayır kulağıdır, Allah'a ve müminlere (onların sözlerine) inanır" deniyor.
Bu ayet, Muhammed'in çeşitli yerlerden bilgi aldığı konusunda çok önemli bir kanıttır.

Kaynaklar:
Fussilet suresi 22-23.ayetler
Tevbe suresi 61.ayet
el-Lü'Iüü ve7 Mercan, No 1768
Buharı, Fussilet tefsiri, t. ve 2. baplar
Buhârî, “Tefsîr”, 41/2
Müslim, Sıfat-t Münaftkin, 5, No: 2775
Müslim, “Münâfiḳīn”, 5
Tirmizi, Fussilet tefsiri, 41. bab. No: 3249
Tirmizî, “Tefsîr”, 41/2
Vahidi, Esbab-i Nüzul, Fussilet-22-23
Süyûtî, Lübabu'n-Nükul fi Esbabi'n-nüzul, Fussilet-22-23
Süyûtî, ed-Dürrü’l-mens̱ûr, VII, 319
Ebu Davud, Tıp, 16, No: 3881
İbn-i Mace, Nikah, 61. No: 2012
İmam Ahmet bin Hanbel, Müsned, 6/453
Kütüb-i Sitte, İ.Canan Tere, 7/541-16/72