HABERLER
Dini Haber
Kuran ve Tevrat karışıklığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kuran ve Tevrat karışıklığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

SAUL, DAVUT, GİDYON’UN ÖYKÜLERİ VE KURAN-TANAH FARKLILAŞMASI

HC, din, islamiyet, yahudilik, Kuran ve Tevrat karışıklığı,Kuran'da Davut,Tevratta Davut,Saul,Hz Davut,Gidyon,TaNaH,Hakimler Kitabı 7.Bölüm,Talut ve Calut,Bakara Suresi,Suyu içiş şekline göre elenenler Kuran’ın 2. suresi olan Bakara Suresi’in 249 ile 251. ayetleri arasında meşhur Davut ile Golyat (Kuran’daki adıyla Calut) mücadelesi ve Davut’un güçlü Golyat’ı öldürdüğü o çoğu kişi tarafından bilinen hikaye şöyle anlatılır ((Elmalılı Meali):

Bakara Suresi 249: "Tâlût askerlerle beraber (cihad için) ayrılınca: Biliniz ki Allah sizi bir ırmakla imtihan edecek. Kim ondan içerse benden değildir. Eliyle bir avuç içen müstesna kim ondan içmezse bendendir, dedi. İçlerinden pek azı müstesna hepsi ırmaktan içtiler. Tâlût ve iman edenler beraberce ırmağı geçince: Bugün bizim Câlût'a ve askerlerine karşı koyacak hiç gücümüz yoktur, dediler. Allah'ın huzuruna varacaklarına inananlar: Nice az sayıda bir birlik Allah'ın izniyle çok sayıdaki birliği yenmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir, dediler."

250. "Câlût ve askerleriyle savaşa tutuştuklarında: Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Bize cesaret ver ki tutunalım. Kâfir kavme karşı bize yardım et, dediler."

251. "Sonunda Allah'ın izniyle onları yendiler. Davud da Câlût'u öldürdü. Allah ona (Davud'a) hükümdarlık ve hikmet verdi, dilediği ilimlerden ona öğretti. Eğer Allah'ın insanlardan bir kısmının kötülüğünü diğerleriyle savması olmasaydı elbette yeryüzü altüst olurdu. Lâkin Allah bütün insanlığa karşı lütuf ve kerem sahibidir."

Buraya kadar şunu görüyoruz Talut (Tevrat’ta bu Kral Saul’dur) Calut’un askerleriyle savaşmadan önce askerlerini Allah’ın bir ırmakla imtihan edeceğini ve ırmaktan (eliyle bir avuç içenler hariç) içenlerin ordudan atılacağını söyler. Muhtemelen bu bir sabır testidir. Testi geçenler de savaş yerine geldiklerinde Calut’un ordusuna karşı güçlerinin yetmeyeceğini düşünseler de Allah’ın izniyle bu orduyu yenerler ve Davut o güçlü Calut’u öldürür.

Tekrar ediyorum buradaki Calut Tevrat’taki(aslında TaNaH’taki) hikayede Golyat, Talut ise Saul’dur.

Bu öykünün Tevrat’taki versiyonunda birtakım farklılıklar var bunların en büyüğü ise Kuran’da Golyat’ın Davut’un Saul’un hikayesinde anlatılan ‘’su içme’’ testi Tevrat’ta başka bir hikayede Gidyon’un hikayesinde anlatılıyor ki, Gidyon Tevrat’a göre Davut zamanından yüzyıllar öncesinde yaşadığı kabul edilen bir kişiliktir.

TaNaH’ın Hakimler Kitabı 7. Bölüm’de Gidyon’un şu hikayesine bir bakalım:
TaNaH Hakimler 7: 1 Yerubbaal / Gidyon ile yanındaki halk erkenden kalkıp Harot Pınarı`nın başında ordugah kurdular. Midyanlılar`ın ordugahıysa onların kuzeyinde, More Tepesi`nin yanındaki vadideydi.

2 RAB Gidyon`a şöyle dedi: “Yanında fazla adam var; Midyan`ı onların eline teslim etmem. Yoksa İsrailliler, `Kendi gücümüzle kurtulduk diyerek bana karşı övünebilirler.

3 Şimdi halka şunu söyle: Korkudan titreyen dönsün, Gilat Dağından geri gitsin.” Bunun üzerine halktan yirmi iki bin kişi döndü, on bin kişi orada kaldı.

4 RAB Gidyon`a, “Adamların sayısı hâlâ fazla” dedi, “Kalanları suyun başına götür, onları orada senin için sınayayım. `Bu seninle gidecek dediğim adam seninle gidecek; `Bu seninle gitmeyecek dediğim gitmeyecek.”

5 Gidyon halkı suyun başına götürdü. RAB Gidyon`a, “Köpek gibi diliyle su içenleri bir yana, su içmek için dizleri üzerine çökenleri öbür yana ayır” dedi.

6 Ellerini ağızlarına götürerek dilleriyle su içenlerin sayısı üç yüzü buldu. Geri kalanların hepsi su içmek için dizleri üzerine çöktüler.

7 RAB Gidyon`a, “Sizi diliyle su içen üç yüz kişinin eliyle kurtaracağım” dedi, “Midyanlılar`ı senin eline teslim edeceğim. Öbürleri yerlerine dönsün.”

8 Gidyon yalnız üç yüz kişiyi alıkoyarak geri kalan İsrailliler`i çadırlarına gönderdi. Bu üç yüz kişi, gidenlerin kumanyalarıyla borularını da aldılar. Midyanlılar`ın ordugahı Gidyon`un aşağısında, vadideydi.

Görüyorsunuz Bakara Suresi 249’daki öykünün asıl kaynağı olan öykü budur. Ufak tefek farklılıklar dışında Kuran’daki öyküyle aynıdır. Hakimler 7:5’de ellerini ağızlarını götürerek diliyle su içenlerin savaş için seçildiği (köpek gibi içinlerin) dizlerini üzere çökerek içenlerin elendiği söyleniyor Kuran’da da avucuyla içenlerin veya hiç içmeyenlerin seçildiği kana kana içenlerin elendiği görülüyor. TaNaH’ın Davut, Golyat ve Talut(Saul) ‘la ile ilgili öyküsü ise başka bir kitap olan Samuel Kitabı’ndadır ve bu savaşta bir ırmak veya pınar testi yoktur.
Bu öyküyü uzun uzun alıntılamayacağım şuradan okuyabilirsiniz: https://incil.info/kitap/1.+Samuel/17

Peki bütün bunlardan sonra ne düşünmemiz gerekiyor Müslümanların klasik savunması olan Tevrat, İncil değiştirilmiştir savunması bu durumu açıklayabilir mi? Bunun için bence Ockhamlı William’ın düşüncesine bakmalıyız:

‘’Karşı karşıya geçip karmaşık bir felsefi sorunu tartışan iki felsefeciyi dinleyen biri, bütün bu hengamenin sebebini merak edebilir. Kendi kendine bu kişilerin neden en basit açıklamayla yetinip konuyu kapatmadıklarını sorabilir. Bu duyarlılık birçok felsefecide bir karşılık bulacaktır. ilke Ockham’ın Usturası diye bilinir ve adını onu ateşIi savunucusu bir orta çağ felsefecisi olan Ockham’lı William’dan almıştır. Ockham çok iyi bilindiği üzere hesapların gerekenden fazla karmaşıklaştırılmaması gerektiğini savunmuştur. Ustura formülasyonu hem bilim adamlarının hem de sokaktaki insanın hemen kabul edeceği bir formüldür: "Eğer belirli bir fenomeni açıklayan iki rakip teori varsa, bunlardan daha basit olanı tercih edilmelidir." 

Şimdi basit açıklama hangisidir size sorarak bitirmek istiyorum:
Müslümanların iddia ettiği gibi, Yahudi Kutsal Kitabı’nın değiştirilip- Muhammed zamanında da günümüzdeki ile aynı olmasına rağmen (Muhammed zamanında bu kitaplar çoktan belirlenmişti hatta üzerine tefsirler yapılıyordu) – İslam Peygamberi’ne bu değişen kısımların Allah tarafından bildirilmesi mi?

Yoksa bu hikayeleri birbirine karıştırmak için hiçbir teolojik, tarihsel gerekçeleri olmayan Yahudiler’in Kutsal Kitapları’nı İslam Peygamberi’nin veya Kuranı derleyenlerin bilerek veya bilmeyerek öyküleri, kasıtlı veya kasıtsız karıştırması mı? Tekrar ediyorum Yahudiler’in bu hikayeleri değiştirmek için hiçbir teolojik gerekçeleri yok su içme öyküsü Gidyon’da olsa ne olur Davut’ta olsa ne olur?

Karar tarafsız okuyucunun, ki bu tip karışıklıkların Kuran’da çokça görüldüğünü bilenler zaten vardır. Esenlikler.

Kaynaklar: Kuran-ı Kerim, TaNaH'ın Hakimler Kitabı, Tevrat

Yazan: Higher Criticism