HABERLER
Dini Haber
Mısır Tanrıçaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mısır Tanrıçaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

TANRIÇA SERKET (SELKİS)

Derleyen & Çeviren: A.Kara
A, mitoloji, din ve mitoloji, mısır mitolojisi, Serket, Akrep tanrıça, Kötülük yapanları cezalandıran akrep tanrıça, Serqet, Selkis, Yarı akrep tanrıça, Zehirden koruyan tanrıça, Antik Mısır, Mısır Tanrıçaları, Kanopik ZEHİRLİ ISIRIKLARI İYİLEŞTİREN VE KÖTÜLÜK YAPANLARI CEZALANDIRAN AKREP TANRIÇA

Eski Mısır inancında Serket (Serqet, Selkis) hayatın soluğunu (nefes) kontrol ediyor, doğru işleri onaylayıp korurken, ölümcül yılan ve akrep ısırıklarını iyileştiriyor ve kötülük yapanları cezalandırıyordu.

Akrep veya bir kadın başı ve gövdesiyle bir akrep, hatta bazen başında akrep olan bir kadın olarak tasvir edildi. Akrep, M.Ö. 3100 civarındaki Erken Hanedanlar Dönemi'nin başlangıcında en eski insan yerleşim alanlarındaki Mısır eserleri üzerinde ortaya çıkan bir semboldür.

Yavrusunu korumakla ünlü olan akrep ile güçlü bir ilişki içinde olan Serket, anneliğin güçlü korumacı yanını ve çocukların beslenmesini sembolize ediyordu. Bu yönüyle, Horus'u çocukluğu boyunca kaos tanrısı Seth'ten koruyan Mısır tanrıçası İsis'le karıştırılıyordu.

Genel olarak yardımsever ve koruyucu bir tanrı olarak görülen Serket'e “Cennetin Hanımı”, “Kutsal Toprakların Hanımı”, “Güzel Çadırın Hanımı”, “Güzel Evin Hanımı” gibi farklı ve güzel sıfatlar verildi. Fakat inanışa göre bu tanrıça onaylanmadığı veya insanlarca onaylanmayacak kötü eylemler gerçekleştirenleri gerektiğinde cezalandırıyordu.

Eski Mısırlılar, Serket'in yılanlar ve akrepler, hatta onların zehirli, ölümcül ısırıkları üzerinde gücü olduğuna inanıyordu, böylece kötülük yapanlara acı çektirebiliyor, akrep sokmaları ve yılan ısırıklarından muzdarip olanları tedavi edebiliyordu.

Serket yılan ısırıklarını tedavi edebildiği için eski Mısır'da kötü yılan-tanrı olarak bilinen şeytani bir yılan figürü olan Apep (veya Apophis)'e karşı canlıları koruyan tanrıça olarak da biliniyordu. Yani Serket ayrıca yılana karşı mücadelede de rol oynuyordu.


Tabut Metinleri 752 tılsımında ölen kişi şöyle der: "Serket-Hetyt'in sanatında yetenekliyim; bu yüzden Apophis’i uzaklaştıracağım."

Piramit metinlerinde ölen kralın tabutunda yazanlar da Serket'in koruyucu rolünü kanıtlıyor (PT 1375): "Annem Isis, hemşirem Nephthys… arkamda Neith ve önümde Serket…”
Diğer üç tanrıça Nephthys, Isis ve Neith ile birlikte Serket, vefat eden kişinin vücudunu ve hayati organlarını koruyordu.

Organlar geleneksel olarak kanopik (Antik Mısır'da insanlar mumyalanırken iç organların konulduğu kaplardır) kavanozlarda saklanır ve 'Horus'un Dört Evlatı' olarak adlandırılan dört küçük tanrı tarafından korunurlardı.

Bunlardan biri akciğerleri koruyan ve Neftis'in (Nephthys) koruması altında olan maymun başlı Hapi (Hapy) idi. Ayrıca karaciğeri Isis tarafından korunan insan başlı Imsety, mideyi genellikle Neith (Nit) tarafından korunan çakal başlı Duamutef ve bağırsakları genellikle Serket tarafından korunan Qebehsenuef koruyordu.

Kavanozlar dört koruyucu tanrıça olan Isis, Nephtys, Neith ve Serket ile tanımlanıyordu.

Bu ilahın şerefine yükseltilmiş çok tapınağı yoktu ancak birçok toplulukta ona ibadet eden çok sayıda rahip vardı. Ona ilk başta Delta'da ibadet edildi, ancak ünü toprakların ötesine, Djeba (Edfu) ve Per-Serqet'te (Pselkis, el Dakka) bulunan tarikat merkezlerine kadar yayıldı.

Eski Mısırlılar, akrep tanrıçasına saygı göstererek kendilerini tüm zehirli yaratıklardan koruyabileceklerine inandılar.

Görünüşe göre bu tanrıça sihir ile de ilişkiliydi çünkü onun akrep ve yılanların zehirli ısırıklarıyla mücadele eden sihirli tıp pratisyenlerinin lideri olduğunu doğrulayan birçok büyülü tılsımı vardı.

Kaynaklar: Hart, G. A Dictionary of Egyptian Gods and Goddesses

MA'AT

Ma'at, Mısır Tanrıçaları, mitoloji, mısır mitolojisi, A, Eski Mısır'da denge tanrıçası, Ölüler kitabı, Nun, Antik Mısır'da ölümden sonra,
DENGENİN TANRIÇASI MA'AT
Sık sık kişileştirilmiş olmasına rağmen Ma'at bir tanrıçadan ziyade fikir-düşünce olarak anlaşılıyordu, ancak yinede Eski Mısır'daki evren, denge ve ilahi düzen kavramlarının merkezinde yer aldı. Ma´at ismi genellikle "dosdoğru olan" veya "gerçek" olarak çevrilir ancak "düzen", "denge" ve "adalet" anlamlarına da gelir. Bu yüzden Ma´at kusursuz düzen ve uyumu temsil etmişti. Ra, Nun'un (Kaos) sularından yükseldiğinde Ma'at ortaya çıktı ve bu yüzden genellikle Ra'nın kızı olarak tanımlandı. Bazen de bilgelik tanrıçası olduğu için Thoth'un karısı olduğu düşünülürdü.

Eski Mısırlılar evrenin düzenli ve rasyonel olduğuna inanıyorlardı. Güneşin doğması ve batması, Nil'i su basması ve gökyüzündeki yıldızların tahmin edilebilir seyri onlara her şeyin doğanın ortasındaki bir düzene ait olduğunu gösteriyordu. Ancak kaos güçleri her zaman mevcuttu ve Ma’at’ın dengesini tehdit ediyordu. Ma´at’ın korunması ve savunulması için birçok kişi görev başındaydı ve Firavun Ma’at’ın koruyucusu olarak algılanıyordu. Ma'at olmadan Nun evreni geri alır ve kaos en yüce haliyle hüküm sürerdi.

Mısırlılar ayrıca güçlü bir ahlak ve adalet duygusuna sahipti. İyiliğin desteklenmesi gerektiğini ve suçluların cezalandırılacağını düşünüyorlardı. Fakirleri, fakirleri savunanları ve özellikle ailelerine olan sadakatlerine yüksek değer verenleri övdüler. Bununla birlikte şunu da anlamışlardı, kusursuz olunamazdı, sadece dengeli olunabilirdi. Ma´at belirli etik kuralları aştı ve bunun yerine doğal düzene odaklandı. Bununla birlikte kaosun etkisini artırdığı ve dünya üzerinde tamamen olumsuz olan etkilerinin ve eylemlerinin Ma'at'a karşı olduğu açıktı.


Her Mısırlı'nın ruhu öldüğü zaman Ma'at'ın Salonu'nda (Ölüler Kitabı'nda ve Kapılar Kitabı'nda tasvir edilir) yargılandı. Onların kalbi (vicdanı) terazilerde denge ve adaleti temsil eden Maat'in kuş tüyüne (devekuşu tüyü) karşı tartılırdı. Eğer kalpleri tüyden ağırsa Ma'at'ın prensiplerine göre dengeli bir yaşam sürdüremedikleri için kalpleri ya bir ateş gölüne atılır ya da Ammit olarak bilinen korkunç bir ilah tarafından yok edildi. Ancak eğer Ma’at’ın tüyüyle dengelenmiş kalp testten geçerse sonsuz yaşam hakkı kazanacaktı. Belirli zamanlarda ayinde yargıç olarak oturan kişi Osiris'ti ve törende birçok tanrı daha yer alırdı, ancak yine de teraziler her zaman Ma'at'ı temsil ederdi.

Eski Mısırlılar ayrıca Ma’at’ın günlük yaşamda korunmasını sağlamak için gelişmiş bir hukuk sistemine sahipti. Ma'at Rahiplerinin adalet sistemine dahil olduğu, ayrıca tanrıçanın gereksinimlerine eğilimli olduğu düşünülürdü ve Firavunlar düzenli olarak “Ma'at'ı sunarken” (tanrıçanın küçük bir heykelini tutarken) tasvir edilirdi. Bu şekilde düzen ve adaleti sağlamaya karşı verdikleri sözü tekrar ederlerdi.

Bütün yöneticiler Ma´at’a saygı duyuyorlardı fakat tanrılara alışılmadık yaklaşımına rağmen Akhenaten Ma’at’a olan bağlılığını vurguladı. Hatshepsut, Ma´atkare adlı tahtını alarak Ma´at'a olan saygısını vurguladı. Belki de muhtemelen bir kadın yönetici olarak pozisyonunun Ma'at hattında olduğunu göstermesi gerekiyordu. Ayrıca Karnak'taki Montu bölgesinde, Ma’at’a ibadet için küçük bir tapınak inşa ettirdi.

Ma'at, üzerinde sadece bir tane devekuşu tüyü bulunan tacı giyen bir kadın olarak tasvir edildi. Bazen ise kanatlı bir tanrıça olarak tasvir edilir.

Kaynaklar:
Bard, Kathryn (2008) An introduction to the Archaeology of Ancient Egypt
Kemp, Barry J (1991) Ancient Egypt: Anatomy of a Civilisation
Pinch, Geraldine (2002) Handbook Egyptian Mythology
Redford Donald B (2002) Ancient Gods Speak
Robins, Gay (2008) The art of Ancient Egypt
Watterson, Barbara (1996) Gods of Ancient Egypt
Wilkinson, Richard H. (1992) Reading Egyptian Art
Wilkinson, Richard H. (2003) The Complete Gods and Goddesses of Ancient Egypt
Wilkinson, Richard H. (2000) The Complete Temples of Ancient Egypt

Yazan: A.Kara

İSİS

Yazan: A.Kara
A, mitoloji, mısır mitolojisi, din ve mitoloji, Bakire Meryem ve İsis, İsa ve Horus, mitoloji, Mısır Tanrıçaları, Isis, İsis, Mısır rahibeleri,

ANTİK MISIR'IN EN KÖKLÜ TANRIÇASI: "İSİS"

İsis eski Mısır'ın en eski tanrıçalarından biridir ancak kökenleri belirsizdir. Sina'dan geldiği düşünülen İsis'in aynı zamanda Busiris'in etrafındaki Aşağı Mısır'ın deltasında Osiris'e ibadetin yaygın olduğu en eski kült merkezinin bulunduğu bölgede ibadet edinilen ilk put olduğu muhtemeldir. Ancak İsis'in tarikatı ibadette bir alanla sınırlı kalmadı ve topraklardaki her tapınakta ona taptılar. Özellikle İsis'in kendisine adanmış ilk türbe 30 Hanedan'daki II. Nektanebo tarafından yaptırılmıştır.

Mısır tanrıçası İsis'in kültü Mısır'da çok popülerdi ve bir süre sonra neredeyse sınırsız niteliklere sahip bir tanrıça haline geldi. İsis onun Yunanca adıydı, eski Mısırlılar tarafından genellikle "tahtın dişisi" veya "tahtın kraliçesi" olarak çevrilen Aset (veya Ast, İset, Uset) olarak biliniyordu.

Onun asıl başörtüsü boş bir tahttı ve tahtın kişileştirilmesi olarak Firavunun gücünün önemli bir kaynağıydı. Ancak İsis adının tam anlamı hala tartışmalıdır. Plutarch, adının "bilgi" anlamına geldiğini, ancak bir başka olası çevirinin de "(dişi) beden" olduğunu, yani İsis'in Tanrıların Kraliçesi olmasına rağmen bir zamanlar ölümlü bir kadın olduğunu öne sürdü. Bu kesinlikle Isis'in ve kocası Osiris'in firavunlar döneminden önce Mısır'ı yönettiğini belirten Ennead'i çevreleyen mitolojiye de uymaktadır. Bununla birlikte Ölüler Kitabı onu “Cennete ve dünyaya kaynak veren, yetimleri ve dul kadınları bilen, fakirler için adalet arayan ve zayıflar için bir barınak olan” olarak tanımlamaktadır. Bu yüzden de bir ölümlüden fazlası olarak görülüyordu.

İsis, her Nome'de (Eski Mısır'ın 36 bölgesinden biri) "Hent" (Kraliçe) olarak biliniyordu ama aynı zamanda eski Mısır'da şaşırtıcı sayıda isim ve ünvanla tanınıyordu. Zamanla birçok tanrıçanın da özelliklerini kendine aldı. Bu da diğer tanrı ve tanrıçalarla arasında oldukça karmaşık ilişkiler olmasıyla sonuçlandı.

İsis, Geb (Dünya) ve Nut'un (Hava) kızları, Osiris'in karısı ve kız kardeşi, aynı zamanda Set ,Neftis (Nephthys) ve yaşlı Horus'un kız kardeşi olarak (Horus'un kızkardeşi olarak "sık" görülmez)  Helioploitan Panteonunun bir üyesiydi (Panteon değilde "Ennead" adıyla bilinir ve içinde 9 tanrı-tanrıça barındırır). Ancak tahtla olan ilişkisi nedeniyle İsis bazen Firavun'un koruyucusu olan Yaşlı Horus'un karısı olarak kabul edildi. Mısır tarihi boyunca Ra ve Horus yakından ilişkiliydi, Isis ise Hathor (Horus veya Ra'nın karısı olarak tanımlanır) ile yakından ilişkiliydi. Bu yüzden de Isis, Ra veya Horus'un karısı olarak görülebilecekti.

Ra ve Atum birleştiğinde, Isis, hem Atum'un (-Ra) kızı hem de (Atum-) Ra'nın karısı oldu. Bu durum, İsis'i Horus'un annesi, Ra-Atum'un torunu ve Osiris'in karısı olduğunu açıklıyordu.

Heliopolis (eski Mısır'da bir şehir) mitolojisinin ulusal din olarak benimsenmesi Osiris’i yer altının kralı konumuna getirmiştir. Ancak bu pozisyon zaten Anubis tarafından çoktan tutulmuştu. Bunun sonucunda da Neftis'in Osiris tarafından hamile kaldığı ve Anubis'i doğurduğu şeklinde bir efsane gelişti.

Bu masalın çeşitli versiyonları vardır. Bazı durumlarda Osiris Neftis ile birlikte olarak karısı İsis'e  karşı yanlış yapıyorken, bir diğer versiyonunda ise Neftis'in kasıtlı olarak Osiris'i kandırdığı görülür. Her iki şekilde de İsis, Osiris'den olan gayri meşru çocuğu onun kız kardeşinden ve kardeşi Set'in öfkesinden korumak için evlat edindi.

Mısırlılar aile yaşamına çok değer veriyorlardı ve İsis onlar için faziletli bir anne örneğiydi. Yeni Krallık'tan İsis arketipsel bir anne olarak kabul edilerek doğum ve anneliğin koruyucu tanrıçası halini aldı.

Horus yaşayan Firavun'un koruyucusu olduğu için, İsis Firavun'un annesi olarak tanımlanabilir. Isis'in ve oğlu Horus'a ait imgeler ile Meryem Ana'nın bebek İsa imgeleri arasında belirgin bir benzerlik bulunur ve çok sayıda örneği vardır. İsis ve bebek Horus imajı Mısır sanatında son derece popülerdi ve genellikle Hristiyan kiliselerinde görülen Meryem ve bebek İsa Mesih ikonografilerinin üzerinde büyük bir etkiye sahip oldukları reddedilemez gerçektir. Bununla birlikte Meryem çocuğundan bağımsız herhangi bir güce sahip olmayan pasif biri olarak tanımlanırken İsis yalnızca bir anne değil, kendinden emin, yetenekli bir kraliçe ve çok güçlü bir büyücü idi.

İsis, Ra'nın ona inanılmaz güçler veren gizli adını biliyordu. Piramit metinleri İsis'in Osiris'in öldürülecek olduğunu (önleyememiş olmasına rağmen) ve daha fazlasını gerçekleşmeden önce öngördüğünü ima ediyor. İsis'in ısrarı üzerine Anubis ve Thoth ölümünden sonra Osiris'e hayat vermek için ilk mumyalama ayinini gerçekleştirdi ve İsis kocasının üzerinde uçarak sihirli bir şekilde oğlu Horus'a hamile kalmayı başardı.

O, Lahitleri ve iç organları içeren kavanozları koruyan Bastet, Neftis ve Hathor'a eşlik eden dört koruyucu tanrıçadan biriydi (veya Neftis, Selket ve Neith ile birlikte). Ölen kişinin öbür dünyaya giderken ki zorlu yolculuklarında onlara yardım ettiği, bazen de ölülerin yargıçlığını yapanlardan biri olduğu düşünülüyordu.

İsis'in rahibeleri yetenekli şifacı ve ebelerdiler. Halk arasında bu rahibelerin büyülü güçlere sahip oldukları söyleniyordu. Bu özelliklerine ek olarak tıpkı Hathor rahibeleri gibi rüyaları da yorumlayabiliyorlardı ve ek olarak saçlarını (denizcilik kültürlerinde yaygın olan bir batıl inanç) saçlarını örerek ya da tarayarak havayı kontrol edebildikleri düşünülüyordu. Ptolemaios Krallığı döneminde denizcilerin koruyucu tanrıçası olan Astarte ile ilişkilendirildi ve denizciler için iyi bir rüzgar sağlayacağı düşünüldü.

İsis'in öldürülen kocasına ve çocuğuna olan sadakati, Set'e karşı koyarak gösterdiği cesareti, tüm insanlara (hatta Set'e) karşı olan sıcaklığı ve şefkati Isis'i gerçekten de Mısır'daki en sevilen tanrıçalardan biri ve eski dünyadan biri yaptı.

Isis genellikle tahtını (başındaki hiyerogliflerden biri olan) temsil eder şekilde başlık takan bir tanrıça olarak betimlendi. Ayrıca sık sık üzerinde bir yılanla birlikte akbaba başlığını giyen bir kraliçe olarak tasvir edilmiştir. Ara sıra bir nilüfer tomurcuğu veya çınar ağacının kabartmasını taşımıştır. Ayrıca, Ma'at'ın tüyleriyle birlikte Yukarı ve Aşağı Mısır'ın çift taçını giyen bir kraliçe veya tanrıça olarak da tasvir edilir.

İsis, kanatlı bir tanrıça olarak da tasvir edilirdi. Bu formda kanatları toprağa cennetsel bir koku yayıyor ve yeraltı dünyasına temiz hava getiriyordu. Yeni Krallıkta bir güneş diskinin her iki tarafında inek boynuzu olan akbaba başlığını da benimsedi. Bazen bir inek ya da bir ineğin başına sahip olan bir kadın olarak tasvir edilirdi. Bir diğer tasvirde ise başındaki taçtan bir kobra ile yılan tanrıçası Thermuthis formundadır.

Tjet tılsımı "İsis Düğümü", "İsis Tokası" veya "İsis Kanı" olarak da bilinir. Her ne kadar Tjet'in anlamı oldukça belirsiz olsa da bir kadının hijyenik kumaşını (bu nedenle kanla bağlantı) temsil ettiği veya bir düğümdeki büyülü güçle ilgili olabileceği düşünülmektedir (yine onu büyük sihirbaz İsis ile ilişkilendirir). Cenaze törenlerinde kullanılan Tjet'in diriliş ve yeniden doğuş fikirleriyle bağlantılı olduğu görünmektedir.

Aşağı Mısır'ı temsil ederken Neftis'in Ptah-Tanen ile ilişkilendirildiği gibi İsis de bazen Yukarı Mısır'ı temsil ederken ise Khnum ile ilişkilendirilmiştir.

HEKET

A, Mısır mitleri, mısır mitolojisi, mitoloji, Mısır Tanrıçaları, Eski mısırda doğum, Doğum tanrıçası, Mısır doğum tanrıçası, Heqet, Heket, Heqat, Mitoloji ve din, din ve mitoloji,
HEQET (HEQAT, HEKET)
Heqet (Heqat, Heket) Antik Mısır'da doğum ve bereket tanrıçasıydı. Kurbağa ya da kurbağa kafalı bir kadın olarak tasvir edilirdi. Adının anlamı kesin olmamakla birlikte "yönetici" veya "asa" anlamına gelen "heqa" kelimesinden türetildiği bilinmektedir. Kurbağa ile sembolize edilmesinin nedeni ise kurbağaların bereket ve yeni hayatı sembolize ediyor olmasıydı. Bu da araştırmacıları Heqet'in rahibelerinin aynı zamanda eğitimli birer ebe oldukları üzerinde düşünmeye itiyor.

Bir inanışa göre, Heqet, Abu yani Filipin'in yaratıcısı olan tanrı Khnum'un karısıydı. Her bir kişiyi çömlekçi çarkında yarattı ve annelerinin rahimlerine yerleştirilmeden önce onlara hayat verdi. Heqet ve Khnum, Deir el Bahri'deki Mortuary Tapınağında Hatshepsut'un doğum sütunlarında tasvir edilmiştir. Burada Heqet'in bebek Hatshepsut'a doğru bir ankh (yaşamı sembolize eder) ve onun Ka'sını tutmakta olduğu görülür.

Başka bir inanışa göre ise o Heh'in karısıydı ve her insanı onlara hayat vermeden önce yaratan kişi bizzat oydu. Bazen annesi Hathor'un formuna geçmesine rağmen yaşlı Horus'un karısı olarak da kabul edildiği görülmektedir.

Hamile kadınların koruma için Heqet'i betimleyen muskalar giydikleri ve Orta Krallık'ta doğum sırasında yapılan ayinlerde fil dişinden bıçaklar ve ismiyle yazılı tokmaklar kullanıldığı ve bununla kötülüğü önlemenin amaçlandığı görülmektedir. Ayrıca, doğum sancısı verebilir ve bu sancı sırasında kadına koruma sağlayabilirdi. Heqet'in dünyaya gelen 3 firavunun hikayesinin anlatıldığı Westcar parşömenindeki "Khufu ve Sihirbazlar" hikayesinde, 3 firavunun doğumuna yardım ederek krallığı koruyup kolladığı görülmektedir.

Ayrıca Heqet vefat eden kişinin dirilişine, ahirete gidişine de dahil olmuştu. Piramit metinlerinde görüldüğü üzere ebedi yıldızlar gökyüzüne doğru yol almakta olan firavuna yardım eder ve Denderah’da ölen Osiris'in defninin altında betimlenir. Qus'ta, Heqet için yapılmış Batlamyos'a ait bir tapınak vardı fakat sadece bir sütunu geride kalmıştır. Ayrıca Tuna el-Gebel'in mezarındaki Herwer'de bir tapınağa yapılan göndermeler vardır fakat araştırmalara rağmen bu tapınak henüz bulunamamıştır.

MİTOLOJİ VE DİN
Görüldüğü gibi İslamiyet ve diğer İbrahimi dinler öncesi eski Mısır ve birçok antik toplumda ölümden sonra hayat yani bir ahiret inancı ve çamurdan yaratılış efsaneleri bulunmaktaydı. İnsanlar yine ölünce başka bir aleme gittiklerine, orada ödül alacak yada ceza çekecek olduklarına inanıyorlardı ve yine tıpkı Adem ile Havva gibi, ilk insanların çamurdan yaratılışına dair masallara sahiptiler. Bu tanrıçanın İbrahimi tanrılardan tek farkı insanı çamurdan, bir çömlek çarkında işleyerek yaratıyor olmasıdır (Prometheus gibi).

Fakat tıpkı Kur'an'daki anlatım gibi antik bazı efsanelerde (ÇİN) insanın kanla karışık çamurdan yaratıldığına dair efsaneler bulunmaktadır.

Sünnet uygulamasının Mısırlılar'dan İbrahimi dinlere geçtiği örneği gibi mitoloji ve din her zaman birbiri ile bağlantılı olmuştur çünkü günümüzde her inançtan insanın DOĞRU, dediği dinleri aslında geçmişin mitolojilerinin YENİ HALLERİDİR!

Makale önerileri:
Çamurdan Yaratılış Hikayeleri
Yaratılış Destanları
Sünnetin Kökeni ve Tarihi

Yazan: A.Kara

BAT (BATA)

mısır mitolojisi, Mısır Tanrıçaları, Bat,Bata,Tanrıça Bat,Tanrıça Bata,A,mitoloji,İnek tanrıçası,Yarasa Tanrıça, Antik mısır tanrıları,
Bat (veya Bata), Yukarı Mısır ile ilişkilendirilmiş eski bir Mısır inek tanrıçasıydı. O aslen bir inek sütü havuzuna benzetilen Samanyolu'nun tanrısallaştırılmasıydı. Onun adıruhun ana unsurlarından biri olduğuna inanılan "ba"nın dişi olduğunu vurgulayan bir forma sahipti. Bat, Ankh (yaşam ya da nefesin sembolü) ve sistrum ile ilişkiliydi (ki bu da Hathor'la ilişkiliydi.) Ona tapınılan ana yer, yani kült merkezi Sheshesh'deki "Sistrumun Konağı" idi.

Onun hakkında Mısır'daki piramit metinlerinde Mısır tarihinin ilk dönemine ait açıklamalar bulunmaktadır. Piramit metinlerinde "2 yüzlü yarasa, kendini tüm köyü şeylerden kurtarmış olan kişi" olarak anılır ve onun çift yüzü hem geçmişi, hem de geleceği görme gücünü temsil eder. Ancak bu iki yüzün Nil'in iki kıyısını veya Alt ve Üst Mısır'ı temsil ediyor olduğu da düşünülmektedir.

Eski Mısır sanatında nadiren betimlenen Bat, bazen yıldızlarla çevrili göksel bir inek olarak göze çarpar ancak onun yüzünün insan olarak gösterildiği durumlarda yüzünün genellikle mücevher ve tılsımlarla süslendiği göze çarpmaktadır. Yarasa olduğu düşünülen bir inek tanrıçası olan Bat, iki toprağı birleştiren güçler olduğu ima edilen ve alt-üst Mısır'ı temsil eden Horus ve Set'in kuşattığı 12.hanedanlığın bir kesiminde ortaya çıkmıştır. Narlı Palet ve Gerzeh Paleti (aynı zamanda "inek paleti" veya "Hathor Paleti" olarak da bilinir) olarak tasvir edilen Hathor'dan ziyade tanrıça Bat'tır.

Yazan: A.Kara

SEKHMET (SAKHMET)

A,mitoloji, mısır mitolojisi, Sekhmet,Sekmet,Sakhmet, Mısır Tanrıçaları, Antik mısır tanrıları, Ra'nın gözü, Hathor,Ra,Ptah,Nefertum,Ma'at,Denge ve adalet,Aslan başlı tanrıça
Sekhmet (Sakhmet) bilinen en eski Mısır tanrılarından biridir. Adı antik Mısırda "güç, kuvvet" anlamına gelen bir sözcük olan "Sekhem" den türetilmiştir ve genellikle "Tek Güçlü" veya "Güçlü Olan" olarak tercüme edilir. Bazen aslan başlı bir kadın olarak tasvir edilirken zaman zaman başındaki güneş diski ile de tasvir edildiği görülür. Onun oturur vaziyetteki heykellerinde elinde yaşam "ankh"ını tuttuğu görülür fakat yürürken ya da ayakta durduğunda genellikle kuzey ile bağlantılı olduğunu düşündüren papirüs (kuzey ya da Aşağı Mısır'ın sembolü) ağacından oluşturulmuş bir asa tutar. Ancak bazı akademisyenler bu ilahenin aslanların daha bol olduğu bir bölge olan Mısır'ın güneyindeki Sudan'dan taşındığını iddia ediyorlar.

O sık sık Hathor'la (sevinç, müzik, dans, cinsel tutku, hamilelik ve doğum tanrıçası) ilişkilendirilmişti. Bu ortaklıkta dostu Hathor'un sert bir yönü olarak görüldü. 2. Amenemhet  tarafından Sekhmet-Hathor'a, Kom el Hisn'de (Batı Deltası'ndaki Imau) bir tapınak inşa edildi ve burada Hathor ile Sekhmet "Imau'nun Hanımı" olarak anıldı. Imau, doğuya doğru kaymış olan Nil'in bir kolunun yakınında bulunuyordu ama eski zamanlarda bu kasaba Libya sınırına giden yolda çölün kenarındaydı. Açıkçası Sekhmet'in bu sınırı koruyacağı umuluyordu.

Sekhmet'in ana tarikat merkezi onun yoldaşı Ptah (yaratıcı) ve Nefertum (şifacı) ile birlikte ona "yıkıcı" olarak tapıldığı Memphis'te (Men Nefer) bulunuyordu.

Sekhmet gün ortası güneşinin kurutan sıcaklığı ile temsil edildi. Bu açıdan bazen “Nesert” yani alev olarak adlandırıldı ve korkunç bir tanrıçaydı. Ancak arkadaşları için vebayı önleyebilirdi. Doktorların koruyucusuydu. Şifacılar ve rahipler yetenekli doktorlar haline gelmişlerdi. Sonuç olarak bazen “terörün tanrısı” olarak adlandırılan korkunç tanrı, “yaşam kadını” olarak da biliniyordu. Sekhmet'den Ölüler Kitabı'nda hem yaratıcı hem de yıkıcı bir güç olarak bir çok kez bahsetmişti ama her şeyden önce o Ma'at'ın (Denge yada Adalet) koruyucusuydu.

Ayrıca "Vebanın Hanımefendisi" ve çölle uyumlu olduğunu gösteren bir biçimde "Kızıl Leydi" olarak da biliniyorken onu kızdırdıranlara karşı veba gönderebileceği düşünülüyordu. İktidarının merkezi Mempis'ten Tibet üçlüsünün krallığına kaydığında (Amun, Mut, ve Khonsu) Sekhmet'in nitelikleri bazen bir aslan biçimini alan Mut'un içine çekildi.

A,mitoloji, mısır mitolojisi, Sekhmet,Sekmet,Sakhmet, Mısır Tanrıçaları, Antik mısır tanrıları, Ra'nın gözü, Hathor,Ra,Ptah,Nefertum,Ma'at,Denge ve adalet,Aslan başlı tanrıça

O ayrıca "Ra'nın gözü" unvanı verilen tanrıçalarla da ilişkiliydi. Efsaneye göre Ra öfkelendi, çünkü insanlık yasalarını takip etmiyor ve Ma'at'ı (adalet veya denge) korumuyordu. Kızının bir yönü olan "Ra'nın gözü"nü göndererek insanlığı cezalandırmaya karar verdi. Kaşlarındaki bir üreden Hathor'u yolarak onu aslan şeklinde dünyaya gönderdi. Sekhmet "Ra'nın Gözü" oldu ve onun yıkımını başladı. Tarlalar insan kanıyla doldu. Ancak Ra zalim bir tanrı değildi ve katliamın görüntüsü pişman olmasına neden oldu. Ra ona durmasını emretti ama o kana susamıştı ve dinlemiyordu. Ra, yoluna 7,000 sürahi bira ve nar suyunu yoluna döktü. O "kan"ın içinde boğulurcasına patlayacak kadar içti, çok sarhoş oldu ve üç gün boyunca uyudu. Uyandığı zaman ise insanları katletme arzusu dağıldı ve insanlık kurtarıldı. Efsanenin başka bir versiyonunda ise Ptah uyanışta gördüğü ilk şeydir ve anında ona aşık olur. Onların birliği (yaratılış ve yıkım) Nefertum'u (şifa) yaratır ve Ma'at'ı yeniden kurar.

Her yıl Hathor-Sekhmet'in bayram gününde insanlığın kurtuluşu anıldı. Herkes nar suyuyla lekelendirilmiş bira içti ve "Tanrıça ve ölümün hanımefendisi, merhametli olan, isyanın yıkıcısı, büyülü olan" sıfatlarıyla ona taptılar. Batıya bakan Sekhmet heykeli kırmızı renkte giyindirilirken, doğuya bakan Bast yeşil renkte giydirilir. Bast bazen Sekhmet'in muadili (ya da efsaneye bağlı olarak ikizi) olarak görülüyordu. Sekhmet Yukarı Mısır'ı temsil ederken Bast Aşağı Mısır'ı temsil ediyordu.

Sekmet krallık ile de yakından ilişkiliydi. Sıklıkla firavunun ve piramit metinlerinin koruyucusu olan aslan tanrı Maahes'in annesi olarak tanımlanıyordu ve Firavun'un Sekhmet tarafından tasarlandığını ileri sürülüyordu. Örneğin bir kabartma Sekhmet tarafından emzirilen Firavun Niuserre'yi tasvir eder. Bu antik efsane Seti Tapınağındaki Yeni Krallık kabartmalarında yankılanır. Burada Hathor tarafından emzirilen firavun tasviri vardır ve "Sekhmet'in malikanesinin hanımı" başlığı yazılıdır. 2. Ramses (Seti'nin oğlu) onu savaştaki gücünün bir sembolü olarak kabul etti. Kadesh Muharebesini tasvir eden duvar süslerinde Sekhmet atın üstündedir ve alevleri düşman askerlerini yakmaktadır. Ancak özellikle bir Firavun'un Sekhmet ile ilgili takıntısı olduğu görülmektedir. 3. Amenhotep (Akhenaten'ın babası) Karnak'taki Büyük Amun Tapınağı'nın güneyinde Mut'un tapınağının bulunduğu semtte yüzlerce Sekhmet heykeli yaptırdı. Yılın her günü için bir tane olduğu ve her gün kurbanlar sunulduğu düşünülüyor..

Kaynaklar:
Bard, Kathryn (2008) An introduction to the Archaeology of Ancient Egypt
Goodenough, Simon (1997) Egyptian Mythology
Kemp, Barry J (1991) Ancient Egypt: Anatomy of a Civilisation
Lesko, Barbara S (1999) The great goddesses of Egypt
Pinch, Geraldine (2002) Handbook Egyptian Mythology
Redford Donald B (2002) Ancient Gods Speak
Watterson, Barbara (1996) Gods of Ancient Egypt
Wilkinson, Richard H. (2003) The Complete Gods and Goddesses of Ancient Egypt
Wilkinson, Richard H. (2000) The Complete Temples of Ancient Egypt

Yazan & Çeviren: A.Kara

ANPUT

mitoloji, mısır mitolojisi, Anput,Input, Mısır Tanrıçaları, Antik Mısır,Dişi Anubis,Çakal baş,Çakal başlı Tanrıça, N.Kara,
Anput (Input) Yukarı Mısır'ın on yedinci eyaleti'nin kişileştirilmesiydi. Onun adı eşi Anubis'in isminin dişi versiyonudur ve genellikle on yedinci eyalet konusunda hariç tutulmamaktadır. Ancak Anput'ın arınmanın tanrıçası olan Kebechet'in annesi olduğu düşünülüyordu.

Üzerini giyindiği bir çakalın ya da büyük siyah bir köpeğin kürküyle kapayan bir kadın olarak tasvir edilir. Muhtemelen en dikkate değer örnek Menkaure, Hathor ve Anput üçlüsüdür. Çok nadiren de olsa bazen çakal başına sahip olan bir kadın olarak da tasvir edilmiştir.

Yazan & Çeviren: N.Kara

NEKHBET

A, mitoloji, mısır mitolojisi, Mısır mitleri, Nekhbet, Nekhebet, Nechbet, Mısır Tanrıçaları, Firavunların koruyucusu,Firavunları koruyan tanrıça,Wadjet,Hedjet,Nekhb,Yukarı Mısır
Nekhbet (Nekhebet, Nechbet) Yukarı Mısır'ın koruyucusu ve "İki kadın" firavundan biri olarak (mevkidaşı Wadjet ile birlikte) Nebty isminde ortaya çıktı. Yukarı Mısır'ın hükümdarlığı ile ilgili olarak "Hedjet" (Beyaz Taç) olarak adlandırılıyordu ve düzenli olarak Yukarı Mısır'ı temsil eden bir hanedan işareti olarak ortaya çıkıyordu. Aynı zamanda kraliyet çocuklarının koruyucusuydu. Daha sonraki dönemlerde ise tüm küçük çocukların ve anne adaylarının koruyucusu haline geldi.

Hanedanlık öncesi Mısır'da zaten popüler olduğuna dair bir kanıt var ama özellikle Nekheb kasabasıyla ilişkiliydi (adı "Nekheb'den geliyor"). Ancak Erken Hanedan Dönemi'nde Nekheb ve Nekhen (Yaşlı Horus'un tapınma merkezi) birleşmişti böylece o ve Wadjet firavunun Nebit ismini oluşturmak için birleştirildi böylece Yukarı Mısır'ın temsilcisi olarak pozisyonunu almış oldu.

Piramit Metinlerinde (Beşinci Hanedan'dan) yapılan referanslar Nekhbet'in "Babalar Babası, Anneler Annesi, başından beri var olan ve bu Dünya'nın Yaratıcısı" olan bir ilahe olarak kabul edildiğini doğrulamaktadır. Kralı Nemes'in kukuletasında bir akbaba ya da yılan olarak temsil edildi.

Nekhbet "pr wr" (Büyük Evin Hanımefendisi - Üst Mısır "devlet" tapınağı) olarak biliniyordu. On sekizinci hanedanı döneminde o ve Wadjet tüm kraliyet ailesinin kadınlara koruma teklif etti. Bu ise iki kraliyet yılanının başlıklarına eklenmesiyle belirtildi.

Heqet ve Taweret'in aksine, başlangıçta sadece kraliyet annelerini ve çocuklarını korumak için düşünülmüştü. Zaman zaman ilahi anne ya da firavunun hemşiresi olarak tasvir edilmişti ve çoğunlukla “shen”i (ebediliği temsil eder) ve kraliyet flamasını (Firavun otoritesini temsil eder) elinde tutan kralın üzerinde süzülen bir akbaba formunda ortaya çıkar. Ancak Yeni Krallık sırasında koruduğu insanların kraliyet ailesinin ötesine tüm insanlara kadar genişlediği görünüyor.


Nekhbet'in Yukarı Mısır'ın koruyucusu rolünde Hapi'nin karısı olduğu düşünülüyordu, ama aynı zamanda Horus ve Yukarı Mısır ile de ilişkiliydi. Çünkü sık sık bir kızıl akbaba biçimini aldı ve doğumla ilişkilendirildi aynı zamanda tanrıça Mut ve büyük tanrıça Hathor ile de ilişkili olduğundan dolayı ona "Nekhb'in Büyük Beyaz İncisi" adlı lakap verildi.

Ancak çoğu Mısır tanrısı gibi Nekhbet de daha karanlık bir tarafa sahipti. Çok sayıda tanrıça ile birlikte “Ra'nın Gözü” ile ilişkilendirilmişti. Savaş sırasında firavunların üstünde uçuyor, onları koruyor ve düşmanları tehdit ediyordu. Palermo Taşı 4. Firavun Thutmose'nin koruyucusunun "Nekbet, Beyaz Nekheb" olduğunu doğrulanmaktadır: "Majestelerinin süslerini tutturdu, iki eli arkamdaydı ve Mısır'ın düşmanlarını benim için bir araya getirdi."
Ayrıca diğer tanrılarla olan ilişkilerinde de bu dövüşçü rolünü üstlenmiştir.

Genelde Yukarı Mısır'ın tacını ya da akbaba başlığını takan bir kadın olarak tasvir edilmiştir. Ancak aynı zamanda bir akbaba başı olan bir kadın, ya da kafasında Beyaz Taç ile bir yılan ya da akbaba olarak tasvir edilmiştir. Bir akbaba biçimini aldığında genellikle kanatlarını açarak durduğu ve "shen"i koruduğu, bazen ise pençesinde ma'at'ın tüylerini taşır. O sıklıkla Wadjet ile birlikte gösterildi ve insan formundayken kendisi ve Wadjet sadece taçlarına bakılarak ayırt edilebilir. Bazen ise firavunu emziren bir inek olarak (Hathor'un bir yönü olarak) resmedilmiştir.

Nekhb'de onu onurlandırmak için bir doğum evi, bir dizi küçük tapınak, kutsal bir göl ve bazı mezarlıkların bulunduğu bir tapınak inşa edildi. 18. yüzyıl Hanedanlığı döneminde büyük inşaat projeleri gerçekleştirilmiştir ve kalıntıların çoğunluğu 29. ve 30. Hanedanlığın firavunlarına aittir.

Kaynaklar:
Bard, Kathryn (2008) Eski Mısır Arkeolojisine Giriş
Kemp, Barry J (1991) Eski Mısır: Bir Medeniyet Anatomisi
Pinch, Geraldine (2002) Mısır mitolojisi
Redford Donald B (2002) Eski Tanrılar Konuşuyor
Watterson, Barbara (1996) Eski Mısır Tanrıları
Wilkinson, Richard H. (2003) Eski Mısır'ın Tüm Tanrıları ve Tanrıçaları
Wilkinson, Richard H. (2000) Eski Mısır'ın Tapınakları
Wilkinson, Toby (1999) Erken Dönem Mısır Hanedanlığı
Ziegler, Christine Editör (2008) Mısır Kraliçesi: Hetepheres'ten Kleopatra'ya

Yazan & Çeviren: A.Kara

MESENET

Hazırlayan: A.Kara
A, mitoloji, mısır mitolojisi, Mesenet, Meskhenet, Mesket, Mısır doğum tanrıçası, Mısır doğum tuğlası, Antik Mısır'ın doğum tanrıçası, Mısır tanrıçaları, Kadın tanrılar, Raddjedet,Hatshepsut
Doğum tanrıçası Meskhenet (Mesenet, Meskhent, Mesket, Meshkent) ilahi bir ebe ve doğum evinin koruyucusu idi. Antik Mısırlı kadınların doğum yaparken çömeldiği doğum tuğlası olarak kişileştirildi. Antik dünyada çocuk ölüm oranı yüksekti ve Mısırlılar aile odaklı insanlardı, bu nedenle bir çocuğun doğumu ebeveynler için büyük bir kutlama, aynı zamanda öfkelenme zamanıydı. Sonuç olarak Meskhenet de dahil olmak üzere çok sayıda tanrının yardımına başvurdular. Örneğin Deir-El-Bahari'deki tapınağın duvarlarında doğumda Hatşepsut'a katılan "Khnum, Isis, Nephthys, Bes, Taweret ve Meskhenet" de dahil olmak üzere birtakım tanrılardan bahsetmiştir.

Raddjedet masalında doğum Khnum, Isis ve Neftis tarafından yapılmıştır ancak her çocuğun firavun olacağını ilan eden Meskhenet'dir. Böylece Meskhenet sadece bir ebe olmaktan çıkmış aynı zamanda bir kişinin kaderini belirleyebilecek bir kader tanrıçası olmuştu. Bu onu Şai (bir kişinin hayatının uzunluğunu belirleyen kader tanrısı) haline getirmişti. İkisi de Renenutet ile birlikte (çocuğa onun gizli adını veren) tasvir edilir olmuştu.

Yeni doğmuş bebekleri ve annelerini koruma gücü vardı. Hatşepsut ayrıca Meskhenet'in tıpkı "Ra gibi" onu koruma sözü verdiğini iddia etti. Meskhenet'in aynı zamanda Ma'at Salonlarında (Şai ve Renenutet ile) merhumun karakterine tanıklık ettiği düşünülüyordu. Bu onun korumasının doğumdan ölüme ve ötesine uzandığını, ölen kişinin öteki dünyada sembolik yeniden doğuşuna da yardımcı olabileceğini gösteriyordu. Esna'daki Khnum tapınağında bulunan yazıtlarda Khnum'a eşlik eden ve kötü ruhları kovmak için sihir kullanan "dört Meskhenet"e başvurulduğu görülür.

Meskhenet herhangi bir bölge ya da şehirle ilgili değildi. Bu yüzden özellikle ona adanmış tapınaklar bulunamadı. Ancak ülkenin her yerindeki doğum tuğlaları üzerinde görünen şekli ile popüler ve saygın bir tanrı olduğu görülüyor. Doğum tuğlası üzerinde sıklıkla tasvir edilen ve doğumla yakından ilişkili olan bir başka tanrıça ise inek tanrıça Hathor' du. Dahası Meskhenet'in sembolü henüz yavrulamamış ineğin rahimini temsil ettiği düşünülen iki eğik halkadan oluşuyordu. Onun adı "doğum yeri" anlamına geliyordu ve genellikle insan kafasına sahip, bir doğum tuğlası ya da inek rahmini simgeleyen başlıklar takan kadın olarak tasvir edilmişti.

HESAT

A,mitoloji, mısır mitolojisi, Hesat,Heset,Hesahet,Hesaret,Hesahat,Besinlerin yaratıcısı,Heset birası, Mısır Tanrıçaları, Ra'nın karısı
Hesat (Heset, Hesahet veya Hesaret), Hathor'un dünyevi tezahürü olarak kabul edilen Eski Mısır'daki bir inek tanrıçasıydı.

"Tüm besinlerin yaratıcısı" olarak adlandırıldı ve adı, "Heset birası" olarak bilinen süt ile ("hesa") aynı köke sahipti. Boynuzları arasında bir güneş diski ile ya da boynuzları üzerinde bir yiyecek tepsisi ve memelerinden gelen süt ile ilahi bir beyaz inek olarak resmedildi.

Hesat, diğer tanrıların, emziren annelerin ve hamile kadınların süt annesi olarak görülüyordu. Ayrıca Anubis'in annesi olduğu düşünülüyordu. Böylece bütün besinlerin yaratıcısı, ölülerin tanrısını da (daha sonra mumyalama tanrısı) doğurmuştu. Erken zamanlarda dünyasal tezahürü Mnevis Boğası olan Ra'nın karısıydı. Mnevis, Hesat ve Anubis üçlüsüne Heliopolis'te ibadet ediliyordu.

Yazan & Çeviren: A.Kara

HATMEHYT (HATMEHİT)

A,mitoloji, mısır mitolojisi, Mısır Tanrıçaları, Balık tanrıçası,Balık tılsımı
Hatmehyt (ya da Hatmehit), Eski Mısır'ın deltası bölgesinde, özellikle de Mendes'de (Per-banebdjedet ya da Banebdjed'in yeri) ibadet edilen bir balık tanrıçasıydı. Sembolü bir balıktı ve Hatmehyt'nin bölgenin en önemli tanrısı olduğu araştırmacılarla doğruladı. Ancak, daha sonraki zamanlarda onun pozisyonu Banebdjed (Osiris'in bir yönü) tarafından gasp edildi. O, İsis tarafından (Isis'ın bir yönü olarak) Harpakhına'nın annesiydi (Harpakhred, “Çocuk Horus”) olarak görülüyordu.

Hatmehyt'in Balık Tılsımı
Onun adı "balıkların önünde olan" veya "balıkların en başında" olarak tercüme edilebilir. Onun (küçük) balık kültlerinin en önemlisi olduğu ya da en eski balık tanrısı olduğu düşünülmektedir. Bazen bir balık (ya bir yunus ya da lepidotus balığı) ya da kafasında "Balık" amblemi olan bir kadın olarak tasvir edilmiştir.

Yazan & Çeviren: A.Kara

KADEŞ

A, mitoloji, mısır mitolojisi, Quadesh, Kadesh, Qedesh, Qetesh, Qudshu, Mısır Tanrıçaları, Mısır tanrıları,
Kadeş (Kedeş, Keteş, Kutşu) aslen Yeni Krallık sırasında ibadeti Mısır'a ithal edilen bir semitik (Sami'lere ait) tanrıydı. Doğa, güzellik ve cinsel zevk tanrıçasıydı. Kocası, İbadet'i Orta Krallık zamanında Mısır'a taşınan bir Suriye tanrısı olan Tanrı Reshep idi. Onun ibadeti Mısır'a yayıldığında bereket tanrıçası Min ile ilişkilendirildi. Min ve Reshep'e Kadeş'le ile birlikte üçlü olarak ibadet edildi. Kadeş'e bu iki tanrının karısı bazen ise Reşpu'nun karısı ve Min'in annesi olarak ibadet edilirdi.

Kadeş aslen bir aslanın sırtında duran çıplak bir kadın (Mısır'ın dışındaki bazı bölgelerde bu aslanın at olarak değiştiği görülür) olarak başının üstünde bir hilal ile resmedildi. Mısır panteonuna kabul edilmesinden sonra daha çok Hathor'un başlığı ile veya bir çift inek boynuzu ve bir güneş diski (Hathor ve “Ra'nın Gözü” ile bağlantılı olarak) ve dar bir kılıf elbise giyilerek tasvir edilmiştir. Sağ elinde (erkek cinsiyetini temsil ettiği düşünülen) yılanlar veya sağ elinde papirüs bitkisi (Reshep'i temsil eden) ve sol elinde lotus çiçekleri (dişi cinsel organını veya Min'i temsil eden) vardı.

Adının muhtemelen İbranice kelime "kedeş" ile ilgili olduğu düşünülmektedir. Bu kelimenin anlamı ise biraz sorunludur. Genellikle "kutsal kadın" olarak çevrilir ve (bazılarına göre), Kuedhot (Mısır'daki Hathor'la ilişkilendirilen Semitik doğa tanrıçası) olarak bilinen Aşera kültünün kutsal fahişelerini ifade eder. Aslında, Kadeş bazen ayrı bir tanrıçadan ziyade Aşera'nın bir yönü olarak düşünülür. Bununla birlikte, bazı araştırmacılar onun ayrı bir tanrıça olduğunu ve fuhuşla olan bağlantının ilk İncil metinlerinin hatalı çevirisinden kaynaklandığını ileri sürmüşlerdir. Onlar kelimenin aslında tapınak personeli ile ilgili olduğunu ve cinsel ilişkide barındırmadığını öne sürmektedirler.

Yazan & Çeviren: Anu

AMENTET

N.Kara, mitoloji, mısır mitolojisi, Amentet,Amentit,Imentet,Mısır mitleri, Mısır Tanrıçaları, Tanrıça Amentet,Mısır mitolojisinde ölülerin Tanrıçası,Horus ve Hathorun kızı, Mısır mitleri,
Eski Mısır Tanrıçası Amentet (Ament, Amentit, Imentet ve İhtmet olarak da bilinir), Aken'in (ölüler gemisi vagonu) eşiydi. Adı "Batıdaki''anlamına gelir. Bazı bilim adamları Libya (Mısır'ın batısında) kökenli olduğunu düşünse de, bu sadece coğrafi bir ifade değildi. Gün batımı batıda olduğu gibi, ölüm ve yeryüzü dünyasıyla ilişkiliydi.

Amentet ismi Nil'in batı kıyısına ve ölen dünyaya atıfta bulundu ve ölüler bazen "Batılılar" olarak biliniyordu. Başlangıçta, Amenti (veya Amentet), güneşin dünyaya girişinde belirlendiği yer olarak kabul edildi, ancak adı kısa sürede Mısır'daki mezarlıklar ve mezarlara uygulandı.

Ölenlerin tanrıçası olarak, Amentet'in yeryüzündeki kapılara bakan çöl kenarındaki bir ağacın altında yaşadığı düşünülmektedir. Çoğu zaman ölüleri korumak için mezarlar ve tabutlarda tasvir edildi. Ancak, aynı zamanda bir doğurganlık tanrıçasıydı. Yakın zamanda ölenlerin ruhuyla tanıştı ve onlara ölü bölgeye girmeden önce ekmek ve su sundu. Bu ihtiyaç onları canlandırdı ve canlarının yeniden doğuşu için ve onları "sazlık alanına" (cennet) doğru yola çıkacakları denemeler için hazırladı.

Bazen Hathor, Isis ve Neith, Mut ve Nut ile birleşti.

Ayrıca Nephthys ve Ma'at ile yakından ilgiliydi ve bazı efsanelere göre Horus ve Hathor'un kızıydı.

O sık sık, bir ankh taşıyan bir kraliçe olarak tasvir edildi. Başında batıyı temsil eden işaret (bir uzun ve bir kısa kutup üstünde bir yarı daire) ve bir tüy veya şahin giyer. Tabutlarda tasvirlerde genellikle kanatları vardır ve Isis ve Nepthys'le olan ilişkisinde bir uçurtma olarak tasvir edilmiştir.

Tanrıça bazen ayın güneşini temsil ederken yükselen güneşi temsil eden Ra-Horakthy ile eşleştirildi. Ayrıca, Dünya Kitabında Iabet (doğu çölünün tanrıçası) ile birlikte görülür. Başlıca ibadet merkezleri batı Deltası, Memphis, Abydos ve Luksor ile Karnak'tır.

Yazan & Çeviren: N.Kara

ANUKET

Anuket,mitoloji, mısır mitolojisi, Nil tarlalarının besleyicisi,Nil tanrıları,Nil tanrıçaları,Ra'nın kızı,Ra'nın gözü,Tanrıça Anuket,Anuket festivali,Mısır Tanrıçaları,Mısır av tanrıçası, N.Kara,
Antik Mısır Tanrıçası Anuket (Anket, Anqet, Anjet ya da Anukis olarak da bilinir), Nil'in "Tarlaların Besleyici" olarak nitelenmesiydi. Ayrıca avın tanrıçasıydı ve doğum sırasında koruyucu bir tanrı olarak tapılıyordu.

Alt kataraktlarla (Aswan'ın yakınında) ilişkiliydi ve muhtemelen Nubia veya Sudan'da ortaya çıktı. Özellikle, Setet Adası (Sehel adası) ve Yukarı Mısır'ın 1. Adamı olan Ebu (Elephantine) ile ilişkiliydi ve Mısır sınırının güneyindeki her şeyin tanrıçasıydı. Nubia'da çokça ibadet edildi ve "Nubia Mistress" unvanı verildi. Güney Nubia'da, Khnum koç başlı Amun'la birleşti, bu nedenle bazı yerlerde Anuket ve Satet (Satis) de Amun'un eşleri olarak görünürler.

Aslında Ra'nın kızıydı ama eski zamanlardan beri Satet ile ilişkili gibi görünüyor. Bu iki tanrıçaya "Ra'nın Gözü" adı verildi (diğerlerinin yanında Sekhmet, Bast ve Hathor ile birlikte). Benzer şekilde hem Anuket hem de Satet Üre'ye (Tanrı'nın tacının üzerindeki krala kobra) bağlandı. Yeni Krallık döneminde Kunaum ve Satet ile birlikte Ebu triadına yerleştirildi. Bu üç su tanrı Nil kataraktını ve Mısırlıların Nil'in kaynağı olduğuna inandıkları bölgeyi koruyordu. Daha sonraki zamanlarda, Satet'in tanrıça İsis'e ve Khnum'un Osiris'e bağlanması nedeniyle Nephthys'le "Per-Mer" tapınağında tanınıyordu. Bununla birlikte, Satet ve Anuket hem Nil'in verimli sularının özelliklerini alan hem de yıldız Sirius'un bir formu olan Isis ile yakından ilişkilidir.

Anuket genelde sazdan veya devekuşu tüylerinden yapılmış, sıklıkla bir asa ve ankh sembolü taşıyan uzun boylu bir başörtülü bir kadın olarak tasvir edilmiş, ancak zaman zaman ceylan şeklinde gösterilmiştir.

Adı "kucaklamak" anlamına gelir ve ilk başlarda sular altında kaldıkları suların kucaklamasını belirtmiş olabilir. Yeni Krallık döneminde firavun emzirmekle de betimlendi ve sonraki dönemlerde şehvet tanrısı oldu. Bu formda vajinaya benzeyen kovuk kabuklarıyla ilişkilendirildi. Anuket Festivali, yeşillikler başladığında gerçekleşti. İnsanlar Tanrı'yı memnun etmek için Nil'e para, altın, mücevher ve değerli hediyeler attılar.

Yazan & Çeviren: N.Kara