HABERLER
Dini Haber
Ra'nın gözü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ra'nın gözü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

RA'NIN GÖZÜ

Hazırlayan: A.Kara
A, Antik semboller, Ra'nın gözü,Horus'un gözü,mitoloji, mısır mitolojisi, Ra'nın gözünün anlamları,Ra ve Horus'un gözü,Mısır tanrısı Ra,Ra'nın gözünün gizli anlamları,semboller

GÜÇLÜ VE DERİN ANLAMLARI OLAN ANTİK MISIR SEMBOLÜ: RA'NIN GÖZÜ


Konu antik efsaneler, hikayeler ve semboller olduğunda bunların nasıl yorumlandığına dikkat etmek gerekir. Bunun nedeni eski dini sembollerin bazılarının bir kereden fazla kullanıldığı ancak farklı amaçlara hizmet etmiş olmasıdır.

Bu Horus'un Gözü ve Ra'nın Gözü için de geçerlidir. Temel olarak onlar aynı sembollerdir ancak kullanımlarında farklı amaçlar yatmaktadır. Horus’un gözü daha çok koruyucu bir ruh olarak görülürken Ra’nın gözüne atfedilen farklı işlevler vardır.

Ayrıca göz simgesi Sekhmet, Wadjet ve Bastet ile de bağlantılıdır. Efsaneye göre Bastet bu gözü kullanarak insan ırkını yok etmeye çalışmış ve Tanrı Ra tarafından durdurulmuştur.

RA'NIN GÖZÜNÜN AMACI
Eski tanrıların adlarının sembolleri birlikte anılmasını etkileyen en önemli şey eskiden ona tapanların tanrılarını gözlerinde nasıl canlandırdığı ve ona ne şekilde inandığıdır. Diğer Mısır tanrılarının aksine Ra'ya ibadet onun gerçek bir Firavun olduğu görüşü ile başladı. Tam olarak Mısırlı hükümdarlar arasına girdiği yer bilinmiyor hatta Mısır'ın orijinal yöneticilerinden biri bile olabilir.

Bir efsaneye göre Ra yaşlı ve çok zayıf biridir. Güçsüz ve savunmasız olduğu için halkı onun yasalarını ve talimatlarını görmezden gelmeye başladı. Böylece Ra kızını yani Ra'nın gözünü halkını cezalandırmak için aslan biçiminde dünyaya gönderdi.

Başka bir efsanede ise bilgi elde etmek için kullanılan Ra'nın gözü vardır. Bazen bu amaç öncekiyle birlikte kullanılır ve onunla birleşerek gözünün topladığı bilgiler sayesinde adaletini sağlar ve halkı idare eder.

Ra'nın sevgi dolu bir baba gibi davranıp iki kayıp çocuğunu aramak için gözünü göndermesi gözün kullanımı için daha iyi bir amaç olarak görülebilir.

RA'NIN GÖZÜ İLE HORUS'UN GÖZÜ ARASINDAKİ FARK
Horus'un Gözü ile Ra'nın Gözü arasındaki farkı belirlemenin basit bir yolu vardır. En basit fark Horus'un gözünün irisinin mavi olması Ra’nın gözünü renklendirirken ise kırmızı kullanılıyor olmasıdır.

Ra’nın gözünün başka bir tasviri ise güneş diski etrafına sarılmış şekilde duran bir kobra sembolüdür. Bu sembolün temel sorunu onun tanrıça Wadjet'i betimlemek için de kullanılmış olmasıdır. Ayrıca kendisinin bir sembolü olarak göz sembolü ile de bir ilişkisi vardır.

Ra’nın güneş diskinin ortaya çıkış şekli de efsanelerden kaynaklanmaktadır. Ra’nın iki çocuğu kaybolduğunda onları aramak için gözünü gönderdiğine inanılır. Orijinal gözünün yokluğunda Ra'nın bir tane daha gözü çıkar. İlk göz başarılı bir şekilde çocuklarla birlikte geri döndüğünde yerine gelen gözü kıskanır ve çok üzülür.

Ra problemini çözmek için basitçe ilk gözünü bir uraeus'a (yılan figürü) çevirdi ve alnındaki diğer gözlerin üzerine koydu. Ra'nın gözünün bir başka tasvirinde ise göz bir kedi şeklinde görülür.

Bu kedi genellikle Ra'yı Apep adlı bir yılandan korumak için kullanılırdı. Bu tasvir de kedi sembolü en az farklı 7 Mısır tanrısı ile ilişkili olduğu için kafa karıştırıcı olabilir.

RA'NIN GÖZÜNÜN İBRAHİMİ DİNLERİN KİTAPLARI İLE BAĞLANTISI
Mısır hakkında edindiğimiz bilgilerin bir kısmını İncil, Kur'an ve Tevrattaki veba efsanelerinin anlatıldığı bölümlerde bulabilirsiniz. Araştırmacılar bu farklı veba hikayelerinin Mısır tanrılarının halkını korumak için yetersiz olduğunu göstermek için kullanıldığını söylemektedir.

Vebalardan biri çekirgelerin Mısır topraklarını istila etmesiydi.

Kur'an'da Mısır tanrılarının halkı korumada yetersiz olduğunu ifade eden ayete bakalım:

A'raf 132-133: Ve dediler ki: "Bizi büyülemek için ne işaret getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz." Biz de açık seçik mûcizeler olmak üzere onların üzerine tûfan, çekirge, haşarat, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de büyüklük tasladılar ve günahkâr bir kavim olmakta direndiler.

Mısırdan Çıkış Bab 10, 12-15.ayetlerde aynı durum şöyle anlatılır:

 12. RAB Musa’ya, “Elini Mısır’ın üzerine uzat” dedi, “Çekirge yağsın; ülkenin bütün bitkilerini, doludan kurtulan her şeyi yesinler.”
 13. Musa değneğini Mısır’ın üzerine uzattı. Bütün o gün ve gece RAB ülkede doğu rüzgarı estirdi. Sabah olunca da doğu rüzgarı çekirgeleri getirdi.
14. Mısır’ın üzerinde uçuşan çekirgeler ülkeyi boydan boya kapladı. Öyle çoktular ki, böylesi hiçbir zaman görülmedi, kuşaklar boyu da görülmeyecek.
15. Toprağın üzerini öyle kapladılar ki, ülke kapkara kesildi. Bütün bitkileri, dolunun zarar vermediği ağaçlarda kalan meyvelerin hepsini yediler. Mısır’ın hiçbir yerinde, ne ağaçlarda, ne de kırdaki bitkilerde yeşillik kalmadı.

Efsaneye göre bu vebada o kadar çok çekirge vardı ki güneş bile lekeli görünüyordu. Ra Mısırlılar ve doğal olarak dönemin Firavunu tarafından güneş tanrısı olarak görülüyordu fakat gökyüzü kararmıştı ve Ra çekirgelerin toprağın tahrip etmesini engellemek için gözünü bile kullanamamıştı, yani güçsüzdü.

Tanrı Horus'un da İncil ile bir bağlantısı olması mümkündür. Sığırları sarmalayan veba hikayesi tanrıça Hathor'a karşı bir yıkım olarak görülmektedir (Hathor'un farklı sembolleri olsa da büyük oranda inekle sembolize edilir). Hathor adı Horus'un evi anlamına gelmektedir.

RA İLE HORUS ARASINDAKİ BİR FARK DAHA
İki gözün yani Ra’nın ve Horus’un gözünün varlığı nedeniyle amaçlarına göre bir ayrım yapılması gerekiyordu. Ra güneş tanrısı olduğundan gözü güneşi temsil ediyordu ve Horus’un gözüne ise ayı temsil etmek kalmıştı.

Çoğu Mısır bilimci için önemli meselelerden biri eski kayıtlarda Horus'un kaybettiği gözünün sağ mı veya sol mu olduğu konusunda açık ifadeler bulunmamasıdır. Bazı efsanelerde sağ gözü bulunmaktadır ve bu efsanelerde Horus’un bir gözünün kaybolmasının güneş tutulmasıyla ilişkilendirildiği görülür.

RA'NIN GÖZÜNÜN MODERN ANLAMLARI
Eski Mısır'ın dışında Ra'nın gözü popülerliğini ve modern kullanımını kaybetmiş görünüyor. Farklı gizli organizasyonlar veya başka amaçlar için olsa da yaygın olarak kullanılmaz. Öte yandan Horus'un gözü Mısır'daki amaçları dışında tarih boyunca görülmektedir.

Tabutlar üzerinde farklı göz şekilleri görülür ve bunlar ölenlerin görmelerine yardımcı olmak için kullanılır. Bu gözler Horus’un veya Ra’nın gözleri olabilir çünkü kimin gözü olduğu net değildir. Fakat antik Mısır'ın dışında kullanım söz konusu olduğunda en çok kullanılan Horus’un gözüdür.

Amerikalılar her şeyi gören gözü dolar banknotlarının arkasında kullanıyorlar. Bazı araştırmacılar onun eski Mısır'daki Horus'un gözü olduğunu söyler.

Fakat Ra'nın gözü de dahil olmak üzere herhangi bir göz sembolünü "baskının" sembolü olarak gören insanlar da vardır. Onlara göre göz simgesinin kullanılması insanlara boyun eğdirileceği, maniple edilebileceği gibi daha pek çok anlama sahiptir.

SEKHMET (SAKHMET)

A,mitoloji, mısır mitolojisi, Sekhmet,Sekmet,Sakhmet, Mısır Tanrıçaları, Antik mısır tanrıları, Ra'nın gözü, Hathor,Ra,Ptah,Nefertum,Ma'at,Denge ve adalet,Aslan başlı tanrıça
Sekhmet (Sakhmet) bilinen en eski Mısır tanrılarından biridir. Adı antik Mısırda "güç, kuvvet" anlamına gelen bir sözcük olan "Sekhem" den türetilmiştir ve genellikle "Tek Güçlü" veya "Güçlü Olan" olarak tercüme edilir. Bazen aslan başlı bir kadın olarak tasvir edilirken zaman zaman başındaki güneş diski ile de tasvir edildiği görülür. Onun oturur vaziyetteki heykellerinde elinde yaşam "ankh"ını tuttuğu görülür fakat yürürken ya da ayakta durduğunda genellikle kuzey ile bağlantılı olduğunu düşündüren papirüs (kuzey ya da Aşağı Mısır'ın sembolü) ağacından oluşturulmuş bir asa tutar. Ancak bazı akademisyenler bu ilahenin aslanların daha bol olduğu bir bölge olan Mısır'ın güneyindeki Sudan'dan taşındığını iddia ediyorlar.

O sık sık Hathor'la (sevinç, müzik, dans, cinsel tutku, hamilelik ve doğum tanrıçası) ilişkilendirilmişti. Bu ortaklıkta dostu Hathor'un sert bir yönü olarak görüldü. 2. Amenemhet  tarafından Sekhmet-Hathor'a, Kom el Hisn'de (Batı Deltası'ndaki Imau) bir tapınak inşa edildi ve burada Hathor ile Sekhmet "Imau'nun Hanımı" olarak anıldı. Imau, doğuya doğru kaymış olan Nil'in bir kolunun yakınında bulunuyordu ama eski zamanlarda bu kasaba Libya sınırına giden yolda çölün kenarındaydı. Açıkçası Sekhmet'in bu sınırı koruyacağı umuluyordu.

Sekhmet'in ana tarikat merkezi onun yoldaşı Ptah (yaratıcı) ve Nefertum (şifacı) ile birlikte ona "yıkıcı" olarak tapıldığı Memphis'te (Men Nefer) bulunuyordu.

Sekhmet gün ortası güneşinin kurutan sıcaklığı ile temsil edildi. Bu açıdan bazen “Nesert” yani alev olarak adlandırıldı ve korkunç bir tanrıçaydı. Ancak arkadaşları için vebayı önleyebilirdi. Doktorların koruyucusuydu. Şifacılar ve rahipler yetenekli doktorlar haline gelmişlerdi. Sonuç olarak bazen “terörün tanrısı” olarak adlandırılan korkunç tanrı, “yaşam kadını” olarak da biliniyordu. Sekhmet'den Ölüler Kitabı'nda hem yaratıcı hem de yıkıcı bir güç olarak bir çok kez bahsetmişti ama her şeyden önce o Ma'at'ın (Denge yada Adalet) koruyucusuydu.

Ayrıca "Vebanın Hanımefendisi" ve çölle uyumlu olduğunu gösteren bir biçimde "Kızıl Leydi" olarak da biliniyorken onu kızdırdıranlara karşı veba gönderebileceği düşünülüyordu. İktidarının merkezi Mempis'ten Tibet üçlüsünün krallığına kaydığında (Amun, Mut, ve Khonsu) Sekhmet'in nitelikleri bazen bir aslan biçimini alan Mut'un içine çekildi.

A,mitoloji, mısır mitolojisi, Sekhmet,Sekmet,Sakhmet, Mısır Tanrıçaları, Antik mısır tanrıları, Ra'nın gözü, Hathor,Ra,Ptah,Nefertum,Ma'at,Denge ve adalet,Aslan başlı tanrıça

O ayrıca "Ra'nın gözü" unvanı verilen tanrıçalarla da ilişkiliydi. Efsaneye göre Ra öfkelendi, çünkü insanlık yasalarını takip etmiyor ve Ma'at'ı (adalet veya denge) korumuyordu. Kızının bir yönü olan "Ra'nın gözü"nü göndererek insanlığı cezalandırmaya karar verdi. Kaşlarındaki bir üreden Hathor'u yolarak onu aslan şeklinde dünyaya gönderdi. Sekhmet "Ra'nın Gözü" oldu ve onun yıkımını başladı. Tarlalar insan kanıyla doldu. Ancak Ra zalim bir tanrı değildi ve katliamın görüntüsü pişman olmasına neden oldu. Ra ona durmasını emretti ama o kana susamıştı ve dinlemiyordu. Ra, yoluna 7,000 sürahi bira ve nar suyunu yoluna döktü. O "kan"ın içinde boğulurcasına patlayacak kadar içti, çok sarhoş oldu ve üç gün boyunca uyudu. Uyandığı zaman ise insanları katletme arzusu dağıldı ve insanlık kurtarıldı. Efsanenin başka bir versiyonunda ise Ptah uyanışta gördüğü ilk şeydir ve anında ona aşık olur. Onların birliği (yaratılış ve yıkım) Nefertum'u (şifa) yaratır ve Ma'at'ı yeniden kurar.

Her yıl Hathor-Sekhmet'in bayram gününde insanlığın kurtuluşu anıldı. Herkes nar suyuyla lekelendirilmiş bira içti ve "Tanrıça ve ölümün hanımefendisi, merhametli olan, isyanın yıkıcısı, büyülü olan" sıfatlarıyla ona taptılar. Batıya bakan Sekhmet heykeli kırmızı renkte giyindirilirken, doğuya bakan Bast yeşil renkte giydirilir. Bast bazen Sekhmet'in muadili (ya da efsaneye bağlı olarak ikizi) olarak görülüyordu. Sekhmet Yukarı Mısır'ı temsil ederken Bast Aşağı Mısır'ı temsil ediyordu.

Sekmet krallık ile de yakından ilişkiliydi. Sıklıkla firavunun ve piramit metinlerinin koruyucusu olan aslan tanrı Maahes'in annesi olarak tanımlanıyordu ve Firavun'un Sekhmet tarafından tasarlandığını ileri sürülüyordu. Örneğin bir kabartma Sekhmet tarafından emzirilen Firavun Niuserre'yi tasvir eder. Bu antik efsane Seti Tapınağındaki Yeni Krallık kabartmalarında yankılanır. Burada Hathor tarafından emzirilen firavun tasviri vardır ve "Sekhmet'in malikanesinin hanımı" başlığı yazılıdır. 2. Ramses (Seti'nin oğlu) onu savaştaki gücünün bir sembolü olarak kabul etti. Kadesh Muharebesini tasvir eden duvar süslerinde Sekhmet atın üstündedir ve alevleri düşman askerlerini yakmaktadır. Ancak özellikle bir Firavun'un Sekhmet ile ilgili takıntısı olduğu görülmektedir. 3. Amenhotep (Akhenaten'ın babası) Karnak'taki Büyük Amun Tapınağı'nın güneyinde Mut'un tapınağının bulunduğu semtte yüzlerce Sekhmet heykeli yaptırdı. Yılın her günü için bir tane olduğu ve her gün kurbanlar sunulduğu düşünülüyor..

Kaynaklar:
Bard, Kathryn (2008) An introduction to the Archaeology of Ancient Egypt
Goodenough, Simon (1997) Egyptian Mythology
Kemp, Barry J (1991) Ancient Egypt: Anatomy of a Civilisation
Lesko, Barbara S (1999) The great goddesses of Egypt
Pinch, Geraldine (2002) Handbook Egyptian Mythology
Redford Donald B (2002) Ancient Gods Speak
Watterson, Barbara (1996) Gods of Ancient Egypt
Wilkinson, Richard H. (2003) The Complete Gods and Goddesses of Ancient Egypt
Wilkinson, Richard H. (2000) The Complete Temples of Ancient Egypt

Yazan & Çeviren: A.Kara

ANUKET

Anuket,mitoloji, mısır mitolojisi, Nil tarlalarının besleyicisi,Nil tanrıları,Nil tanrıçaları,Ra'nın kızı,Ra'nın gözü,Tanrıça Anuket,Anuket festivali,Mısır Tanrıçaları,Mısır av tanrıçası, N.Kara,
Antik Mısır Tanrıçası Anuket (Anket, Anqet, Anjet ya da Anukis olarak da bilinir), Nil'in "Tarlaların Besleyici" olarak nitelenmesiydi. Ayrıca avın tanrıçasıydı ve doğum sırasında koruyucu bir tanrı olarak tapılıyordu.

Alt kataraktlarla (Aswan'ın yakınında) ilişkiliydi ve muhtemelen Nubia veya Sudan'da ortaya çıktı. Özellikle, Setet Adası (Sehel adası) ve Yukarı Mısır'ın 1. Adamı olan Ebu (Elephantine) ile ilişkiliydi ve Mısır sınırının güneyindeki her şeyin tanrıçasıydı. Nubia'da çokça ibadet edildi ve "Nubia Mistress" unvanı verildi. Güney Nubia'da, Khnum koç başlı Amun'la birleşti, bu nedenle bazı yerlerde Anuket ve Satet (Satis) de Amun'un eşleri olarak görünürler.

Aslında Ra'nın kızıydı ama eski zamanlardan beri Satet ile ilişkili gibi görünüyor. Bu iki tanrıçaya "Ra'nın Gözü" adı verildi (diğerlerinin yanında Sekhmet, Bast ve Hathor ile birlikte). Benzer şekilde hem Anuket hem de Satet Üre'ye (Tanrı'nın tacının üzerindeki krala kobra) bağlandı. Yeni Krallık döneminde Kunaum ve Satet ile birlikte Ebu triadına yerleştirildi. Bu üç su tanrı Nil kataraktını ve Mısırlıların Nil'in kaynağı olduğuna inandıkları bölgeyi koruyordu. Daha sonraki zamanlarda, Satet'in tanrıça İsis'e ve Khnum'un Osiris'e bağlanması nedeniyle Nephthys'le "Per-Mer" tapınağında tanınıyordu. Bununla birlikte, Satet ve Anuket hem Nil'in verimli sularının özelliklerini alan hem de yıldız Sirius'un bir formu olan Isis ile yakından ilişkilidir.

Anuket genelde sazdan veya devekuşu tüylerinden yapılmış, sıklıkla bir asa ve ankh sembolü taşıyan uzun boylu bir başörtülü bir kadın olarak tasvir edilmiş, ancak zaman zaman ceylan şeklinde gösterilmiştir.

Adı "kucaklamak" anlamına gelir ve ilk başlarda sular altında kaldıkları suların kucaklamasını belirtmiş olabilir. Yeni Krallık döneminde firavun emzirmekle de betimlendi ve sonraki dönemlerde şehvet tanrısı oldu. Bu formda vajinaya benzeyen kovuk kabuklarıyla ilişkilendirildi. Anuket Festivali, yeşillikler başladığında gerçekleşti. İnsanlar Tanrı'yı memnun etmek için Nil'e para, altın, mücevher ve değerli hediyeler attılar.

Yazan & Çeviren: N.Kara