Koyu bir sünni iken izlediğim videolar ve okuduğum kitapların etkisi ile yaşadığım inanç serüvenini anlatmaya devam ediyorum ;
1 – Allah (cc) var, peygamberleri gerçekten göndermiş. Ancak insanlar dinleri değiştirmişler.
Yani bu durumda İslam ve peygamber var demek ki. Bize düşen dinimizi doğru şekilde öğrenmeye çalışmak ve tarihe ışık tutmak oluyor.
Burada kalmıştım..
2nci olasılık ise ;
2 – Allah (cc) var, peygamberde var ve gönderilen din şu anda Kuran’da yazan din . İşine geliyorsa uyarsın gelmiyorsa ateşe hazır ol !
Bu şık kafadan bir sürü hataları, yanlışları, çelişkileri barındırıyor zaten.
Zaten ben bu şık yüzünden bitip tükenmeyen arayışlara girdim ya!
Eliyorum bu olasılığı.
3 – Allah var, ancak hiçbir din göndermemiş. Bunların hepsi insanların uydurması.
Şimdi.. Bu konuda neler söylenebilir ?
Tevrat ve Kuran hemen hemen aynı emirleri veriyor. Ama Sümerlerde de benzer hikayeler ve emirler var. Hadi bunu da şöyle açıklayalım;
Zaten sizin bilmediğiniz bir sürü toplumlara da elçiler gönderilmiş ve hepsine aynı emirler bildirilmiş. Sümerler de bunlardan bir tanesi.
Peki tamam da, yer tanrısı ile gök tanrısı birleşip insanı yarattı diye mi bildirilmiş? Adamlar öyle yazmışlar tabletlere. İlahi bir emir olmuş olsaydı eğer, Tanrı tek derdi. Öyle demediğine göre bu emirler Tanrı tarafından gönderilmemiş olma ihtimali var.
Sümerler böyle, ancak Aztekler de ki durumu nasıl izah edebiliriz ?
Aztekler de anlatılan olaylar nedir peki ?
Maymuna dönüştürülenler, ( Bakara: 65-66) ( NAHUI EHECATL )
Yağmurların her tarafı sele boğması ( Nuh:25) ( NAHUI QUIAHUTIL ) + ( NAHUI ATL )
Depremler sonucu dünyanın yok olması? ( Mürselat:10) ( NAHUI OLLIN )
Bu adamlar birbirlerinden binlerce km uzaktalar ve 3-4 bin yıl fark var aralarında.
Yani bu mahallede ( Dünya ) oldum olası dilden dile dolaşan hep aynı hikayeler. Kuşaktan kuşağa aktarılmış bir şekilde.
Bu durumda aklıma şöyle bir şey geliyor ;
Tanrı gerçekten de dönem dönem emirler göndermiş ve her gönderim sonrası insanlar işin suyunu çıkarmışlar.
Ancak bir dakika!
Sümerler de olsun, Aztekleklerde olsun anlatılan efsaneler yaklaşık olarak örtüşüyor. Ama bu anlatılanlar yaşanan büyük olaylar. Fakat hukuk kuralları da örtüşüyor.
Örneğin Sümerler de darp suçunun karşılığı kısastır. Yani birisinin kolunu kırmışsan senin de kolun kırılır gibi. Kuran’da da kısas hükmü var ; Eğer sen bir adamın kadını öldürmüşsen O’da senin kadınını öldürebilir veya sen diyet ödersin.
Kadının ne suçu var ? Bakış açısına göre kadın zaten mülkiyeti erkeğe bırakılmış canlı mal.
Ancak Sümerler de durum aynı.
Kadın o zamandan günümüze kadar sürekli mülkiyeti erkeğe verilmiş mal muamelesi görmüş toplumlar da.
Peki aldım bunu bir kenarda bekleteyim. Ya ibadet ile ilgili emirler ? Onlar aynı mı?
İbadetler de benzerlik veya farklılık var mı bilemiyorum. Çünkü okuduğum tüm kaynaklar suç ve ceza karşılaştırması yapmışlar, ancak ibadet şekilleri konusunda bir açıklama veya belge niteliğinde bir doküman bulamadım.
Ancak şöyle bir sonuca vardım ;
Sümerler – Yahudiler – Müslümanlar bu 3 seri hemen bir çok konuda birbiri ile örtüşen kanunlar, ceza hukuku, sosyal hukuk ve dini rivayetlere sahipler. Hristiyanlık bunlardan farklı bir yaklaşım sergiliyor.
Evet dostlar,
Ben rumuzumu “Karmaşık” olarak belirlerken aslında ruh halimi yansıtmak istedim.
Koyu bir sünni iken , sorgulayınca ve buna bağlı olarak araştırınca “şimdilik “ kaydıyla şu noktaya geldim ;
Yaratan var.. Kesinlikle var. Ve hayatımıza küçük dokunuşlarla katkıda bulunuyor.
Kutsal kitap içinde yaşadığımız evren.
Kutsal emirler ruhumuza doğarken işlenmiş doğrular ( Öldürme, sevgi göster, sev, paylaş, çalma, aldatma vb )
Bunun dışındaki kitaplar resmen tanrı tarafından gönderilmemiş olma ihtimali bende daha ağır basıyor. Belki bazı ayetler gerçekten de Tanrı tarafından gönderildi. Ancak bu temelin üzerine insanlar yüzlerce ayet ekleyip bozmuş olabilirler.
Bilemiyorum..
Başka bir yazıda görüşmek ve tartışmak ümidiyle özgür kalın.
Yazının Diğer Bölümleri
Yazan: Karmaşık