HABERLER
Dini Haber

MEZOPOTAMYA MİTOLOJİSİ

Mezopotamya, mezopotamya mitolojisi, mitoloji, Ay Tanrısı Sin, Ay Tanrısı Nanna, Ya-Sin suresi, İnanna, İştar, Anu, Adapa, Ölümsüzlük, Ea, Adapa'nın çamurdan yaratılması, Antik Mezopotamya,
Akadlar, Babiller ve Asurların efsaneleri, insanları tehdit edebilecek gizemli manevi güçlerle dolu bir dünya tasvir ediyordu. İnsanları iblisler ve hayaletler ile korkutur ve onlara karşı sihirli büyüler kullanarak sözde koruma sağlardı. Bir düzine kadar büyük tanrılardan oluşan bir panteon'a (baş tanrılar) ve diğer birçok küçük tanrıya tapınmışlardı.

Tüm Mezopotamya halkları Inanna ya da Ishtar gibi doğurganlık tanrıçalarına saygı duyuyorlardı. Ayrıca, Sümerler ile An, Enlil ve Enki diye bilinen üç yaratıcı tanrıyı da tanımış oldular; bunlar Akadlar, Babiller ve Asurlar tarafından Anu, Enlil ve Ea olarak biliniyordu. An tanrıların başıydı. Enlil yıkıcı olabilecek bir rüzgar ve toprak tanrısıydı ve Enki genellikle su, bilgelik ve medeniyet sanatı ile ilişkiliydi.

Sin ya da Nanna olarak bilinen ay tanrısı iblislerin onu yemeye çalıştığı bir mitte karşımıza çıkıyor (Dikkat, Kur'an'daki ya-SİN suresi, eski arap putperestlerin baş putlarının adının Al-ilah, diğer adı ile SİN oluşu ve Kur'an'da SİN'e yani Ay Tanrısına seslenir anlamda YA SİN şeklinde sure olması). Güçlü tanrı Marduk iblisleri işlerini bitirmeden durdurunca ay tanrısı eski bedenine ulaşıyor ve her geçen eski formundaki bu büyümeyi tekrarlıyor.

En iyi bilinen Mezopotamya miti Babil'in olan Gılgamış Efsanesidir. Bir kahraman kralın ölümsüzlüğü arama hikayesidir. Efsaneye göre gözüpek ve cesur bir savaşçı olan Gılgamış, yolculuğunda pek çok olağanüstü başarı kazandı. Her ne kadar amacını - sonsuz yaşamın sırrı - elde etmekte başarısız olsa da, hayatını anlamlı kılmak için daha fazla bilgelik kazanmıştı.

Belli bazı kültürlere ait tüm tanrılar ya da tarihsel kahramanlar hakkındaki efsaneler upuzun şiirlerle ve büyük üsluplarla yazılmıştır.

ÖLÜMSÜZLÜK VE SONSUZA KADAR YAŞAMA ÖZELLİĞİ
İnsanlar neden ölüyor? sorusunu ele alan bir diğer efsane, ilk insan olan Adapa'nın efsanesidir. Su tanrısı Ea, Adapa'yı çamurdan yaratıyor (daha dinler yokken, yüzlerce yıl önceki yazıtlarda Tanrı insanı çamurdan yaratıyor (İbrahimi -semitik- dinler de bu Mezopotamya mitlerinden etkleniyor ve sözde vahiy kitaplarına her şeyden alıp ekledikleri gibi, bu olayı da alarak ekliyorlar). Adapa ölümlü olmasına rağmen, Ea'nın dokunuşu ona ilahi güç ve hikmet (bilgelik) veriyor.

Efsanenin devamında bir gün Adapa balık tutarken rüzgar teknesini devirdi. Adapa rüzgarı lanetledi. Hikayenin bir versiyonuna göre, rüzgar bir kuş biçimindeydi ve Adapa onun kanatlarını kopardı. Yüksek tanrı Anu, Adapa'yı eylemlerini açıklaması için cennete çağırdı. Adapa, babası Ea'ya cennette nasıl davranması gerektiği konusunda tavsiye vermesini istedi. Ea ondan yas tutacak kıyafetler giymesini, mütevazı olmasını, yiyecek ve içecekleri reddetmesini söylemişti, çünkü onu öldüreceklerdi. Anu yiyecek teklif ettiğinde Adapa reddetti. Ne yazık ki, Ea'nın tavsiyesi yanlıştı. Adapa'nın reddettiği yiyecekler, insanoğlunun sonsuza dek yaşamasına izin verecek ölümsüzlük yemekleriydi. Adapa'nın tercihi, tüm erkeklerin ve kadınların ölmesi gerektiği anlamına geliyordu.

Antik Mezopotamya'da mitoloji, siyasal iktidar ile yakından ilişkiliydi. Hükümdarlar tanrıların iradesiyle yönettiklerine inanıyordu ve cennet dünyası ile krallıkları arasında iyi ilişkiler kurmakla görevliydiler. İlk şehir devletlerinin her birinin hükümdarı panteonun (baş tanrılar) tanrılarından biriydi.

Yazan: A.Kara
« ÖNCEKİ YAYIN
SONRAKİ YAYIN »