HABERLER
Dini Haber

RESMİ GÜNAH SAYANLARIN ARASINDAN UYANIŞA ♀


RESMİ GÜNAH SAYANLARIN ARASINDAN UYANIŞA

Merhaba din ve mitoloji. Harika bir kanalsınız ve her videonuz benim için altın bilgi değerinde.
Öncelikle kendimi tanıtayım 24 yaşındayım ve 2 yıllık evliyim. Çocukluğumdan beri sorgulayan, irdeleyen ve meraklı bir yapıya sahibim. Dini sorgulamamın temeli sayılan sebep 7 yaşındayken yaşadığım bir anımı anlatmak istiyorum.

Bir gün ablamla evimizin yanındaki zeytin ağacının altında oturuyorduk. Ablam o zaman imam hatip lisesine yeni başlamıştı ve bana dini anlatıyordu. "Yalan söylemek günah, büyüklere saygısızlık günah, günahkarlar cehenneme gider, bir gün hepimiz öleceğiz ve kıyamet kopacak, bizi yaradan Allah'tır vs.."

Ve ben ablama bir anda sordum "Abla Allah ölür mü?"
Abla direkt "saçmalama o ne biçim laf sakın ha duymayım cehennemlik olursun düşünme kesinlikle aklına getirme böyle şeyleri..."
O günlük başlamıştı ve bir anda kapanmıştı sorgulamam.

Geleneksel yapılarına bağladı ve dini bütün olmaya çalışan bir ailem vardır. Annem beni hep sohbetlere götürürdü o Yaşlarda. Kara kara çarşaflı kadınlar oturur kuran okurlar, sohbetler anlatırlar, üstüne de dedikodu yaparlardı. Tuhafıma giderdi ama saygısızlık olur diye diyemedim kimseye bir şey. Büyükler her daim örnektir bize özellikle dini bütün olanlar.

Bu yüzden benim büyüğüm hangi okula giderse ben de o okula gitmeliydim.
Karakalem yeteneğim vardır o kağıt ve kalemi her elime aldığımda içimden anlatmadıklarımı resmederim.
Hep kendi emeklerimle açtığım bir sergim olmasını hayal etmişimdir. Ama nasıl olacak? Kendimi geliştirmem lazım.
Mümkün mü hayır! Neden!! RESİM ÇİZMEK GÜNAHH⁉️.
Madem günahtı neden Allah böyle bir yetenek vermişti o zaman!!

Velhasıl ne oldu? Tabi ki ablamızın izinden gittik ve İmam Hatip lisesine kaydolduk.
Lise 2 nin yaz ayında bir kaza geçirdim. Ufak bir kaza. Çevremdeki Müslüman geçinenler! Benden çok isyankarlar "Amanınnn daha çok genç, tı tı tı.."
E sizdiniz bana "Sabredin, imtihanlar geçer, isyan etmeyin diyen" yeniden başlamıştı içimde sorgulama fırtınaları..
 
Bu olay beni manevi olarak çok yıpratmıştı daha 15 yaşındaydım nasıl yıpratmasın.
Ben de "Acaba isyan mı ettim de bu kazayı geçirdim, günah mı işledim" diye o düşündüm. Ağlamalar, dua etmeler, sürekli namaz kılmalar...

Tabi içimdeki resim tutkum geçmiyor, derslerde boş bulduğum zamanlarda kitap köşesine, defter yaprağına çiziyorum bir şeyler. Bunu gören Hocalarım "Günah çizme, göz günah ağız günah..."
 
Neyse şöyle böyle bitirdim liseyi.. Sınav zamanı geldi. Tabi ben o zaman din yönünde kendimi aşmışım amacım hafız olmak. İnsanlara İslam'ı yaymak. Tam kuran kursuna yazılacağım Çok garip bir rüya gördüm.
 
Çok güzel işlemeli yakutlu, zümrütlü bir kutu veriyorlar bana. Sevinçle açıyorum içini. İçinden o kadar kötü bir koku yayılıyor ki etrafa nefesim kesiliyor. Bir anda uyandım, hala o iğrenç koku burnumda.
Anneme anlattım ve annem "sana hayırlı değil demek ki hafız olmak" dedi.

Bir anda vazgeçtim ve İslam'dan bir adım uzaklaşmam o zaman başladı.
Bu rüyadan sonra çevremdekiler ne kadar "ilahiyat oku, tercihlerini beraber yapalım" deseler de kendi sınav tercihimi kendim yaptım ve Halkla İlişkiler Bölümünü kazandım. Bölümümü çok severek okudum ve okulumu ikincilikle bitirdim. Tabi bölümde ikinciyim ama nasıl? 'Simsiyah feracesi olan tek bir makyaj bile yapmadan koca üniversiteyi bitiren bir ikinci.

Neyse diyorum diploma puanım çok yüksek güzel yerlerde iş bulurum, iyi referanslarım var.
Gel gör din denen tabu burada da karşıma çıktı.

Bir PR cı olarak herkesle iletişim kurmak zorundasın, karşı cinsle tokalaşmak zorundasın, kriz yönetimine sahip olman gerekir.

Ah ah tabi sen koca okulu ikincilikle bitir git iş görüşmelerine, diplomanı uzat, ama seni işe almasınlar. Neden? Kapalısın çünkü, sınırların var çünkü! Lanet ettim böyle dine...
 
Aylarca iş aradım ve en sonunda gittim 3 kuruşa bir hac malzemelerinde satış danışmanı olarak işe girdim. Ailem sevinç içinde tabi. Çünkü tam tesettürlü bir yer, erkek müşteriye bakma yok, hak yiyen yok, hac müşterisi var..

Görmüyorlar ki iş yeri ortamını.. Koca koca sakallı adamlar bir araya geliyor, " eee bir kadın sana yetiyor mu hocam, sen babayiğitsin ikinciyi düşünmüyor musun?"... Bu cümleyi ilk duyduğumda tüylerim diken diken oldu. Bunu diyen kimdi "örnek gösterilen tiplerden biri, sarıklı, cübbeli, sakallı hoca!"

Bir adım daha uzaklaştım İslam'dan..
 
O zamanlarda yeni nişanlanmıştım. E haliyle görüyorsun, İslam'da erkek 4 kadın alabilir.
İçimde hep bir "acaba" korkusu!
 
Neyse evlendim yuvamız kurdum.
Amacım mükemmel erkeğini el üstünde tutan, ona habire hizmet eden bir eş olmak. Nasıl mükemmel bir eş olunur diye sürekli ilmihal ve meal okuyorum. Hadislere bakıyorum; sürekli erkeği üstün gösterme, kıssalara bakıyorum; "erkeğini memnun eden cennetliktir" cümleleri.
Meale bakıyorum "bizim tarla olduğumuza" dair ibareler var..
Olamaz diyorum, kadını bu kadar aşağılayan bir din olamaz. Anlatılanlara baksan bu din "kadınları diri diri toprağa gömmekten kurtarmış". Tabi bu olaylar hep nerede yaşanıyor? Arap yarımadasında..

Peygamber hanımlarına bakıyorum neredeyse hepsi Arap..
Konu konuyu açıyor, "bir erkek kaç kere evlenebilir, bir kadının din yönünden hakları nelerdir" gibi konuları araştırıyorum, .

Hep bir kısıtlama var kadınlara hep erkek ilahlaştırılıyor. Baktım konular parça parça kafamı çok yoruyor, Kur'an'ı en başından tamamen "tarafsız" biçimde okumaya karar verdim Ama bu kararı vermem 1 yılımı aldı. Araştırmalarım oluyordu ama hiç böylesine net bir karar vermemiştim.

Tabi korku var içimde , cehennemlik olma korkusu, yalnızlaşma korkusu..
Kafama takılan, uyumsuz bulduğum her ayeti işaretleyip hem mealiyle hem tefsiriyle okumaya, yazmaya başladım... "Acaba"lar, "şöyle demek istemiş"ler..

Aklıma da geliyordu sürekli "madem apaçık bir kitap neden ayet başka tefsir başka söylüyor?"
Kendime yediremiyordum bu durumu tabi. Bir yandan da videolarını izliyor, "olamaz ya abartıyor, din düşmanı" diyorum. Ama araştırıp kaynaklara bakıyorum bilgiler doğru...

Bu yıl ramazan ayıydı ve sora Yusuf suresine geçmiştim. "Bir ışık olsa da sorgulamasam, ikna olsam" diyordum, taa ki Yusuf Suresi 2.ayeti okuyana kadar.. Na yazıyordu hatırlayalım " Anlayabilesiniz diye biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik."

Tefsirine bile bakmadan o an oturdum ve Hüngür hüngür ağlamaya başladım. Lanet okudum geçen 24 yılıma. 11 yaşımda tesettüre giren zavallı halime ağladım..
Yeteneğimi geliştirmek yerine din uğruna geçirdiğim zamanlara ağladım...
Sonra o kadar özgür olduğumu hissettim ki.. Hayatımın hiç bir anında böyle bir duygu yaşamamıştım. Ve içimdeki İslam'a ait olan son bağ da koptu...

Şimdi ise deist bir düşünceye sahibim. Henüz yeni deistim diyebilirim Fakat şöyle bir durum var ki "sadece fikir olarak özgürüm". Özgür fikirlerimi henüz hayata geçiremedim. Zamanla o da olacak.
Mor ve Ötesi'nin de dediği gibi "Yandı dertler bitti tasa, ben kurbanım bu cambaza"..

Sevilerek dinleniyorsunuz.

SİZDEN GELENLER | Yazan: Freewoman

Eleştirisel bakış açısı ile her din ve inanca ait yazılarınızı, inancınızın değişim sürecini anlattığınız sorgulama süreçlerinizi dinvemitoloji@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.
  • Bu yazılar biz-siz gibi sorgulama evresine girmiş herkese mutlaka biraz olsun ışık tutacaktır.
  • Gönderdiğiniz yazılar sitemizde adınızla veya takma adınızla yayınlanacaktır.
  • Gönderdiğiniz yazının başka bir internet sitesinde yayınlanmamış olması gerekmektedir. (KOPYA içeriğe karşı olduğumuzdan, sitemizdeki tüm içerikler özgündür)
« ÖNCEKİ YAYIN
SONRAKİ YAYIN »