Şimdiii hazır hava güzelken ve ben kaynamaktan ebemin sidiğine dönmüş çayımı keyifle yudumlarken sırt ağrımında bana verdiği o dayanılmaz hisle beraber neden deist olduğumu anlatmaya devam edivereyim gari.
Öncelikle kafama takılan şeylerden biri Tanrının Muhammed'in cinsel hayatıyla ilgili ayetler göndermesiydi, çok garip geliyodu bana. Peygamber bile olsa bize ne başkalarının cinsel hayatından? Bu kitap ve din insanlığı doğru yola iletmek için gelmemiş miydi? Muhammed' tanınan ayrıcalıklar ile ilgili ayetlerin insanlığa ne faydası var?
Bence Yaratıcı dediğimiz mükemmel varlık kimsenin cinsel hayatıyla uğraşmazdı. Üstelik bu cinsel bazlı ayetlerin bazılarında da peygamberine tanıdığı ayrıcalıkları anlatıyor, kadınlardan bahsederek resmen "alayını karın olarak alabilirsin" diyor :) İslamiyet kadına değer veriyor, köleliği kaldıran dindir falan deniyordu hep; zira bende öyle biliyodum müslüman. Fakat Azhab-50 yi tarafsızca, okuduğumda (tarafsızca okudum, bu çok önemli) hiçte öyle olmadığını anladım.
Ayrıca kadınlardan bahsedilen "aranızdan isteyenler kendini peygambere hiğbe edebilir" sözünün geçtiği ayeti gördüğümde gözlerime inanamadım; ne demek hiğbe etmek yahu :)? Nasıl yani hiğbe, kadın mal mı ki, yani kendini mal olarak birilerine verebiliyo mu? "All beni alll kendimi sana hiğbe ettim sana günah yok, kaç karın olursa olsun sana serbest al beni aaaaaaalll" Benim bildiğim hiğbe edilebilecek şeyler "mal" lardı.
Bakınız Azhab-50 diyanet meali: "Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan (hiğbe eden), Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.) Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir"
Ayetten anlayacağım üzere kadın o kadar değerli ki (ironi) ganimet olarak alınabiliyor; eşya gibi bişey babasını satayım. Ayrıca bazı kadınlar kendini ona bağışlayabiliyor, süper bi olay :) Kendi kendime "oğlum burada enteresan şeyler oluyo" dedim ister istemez. Yaratanın işi gücü bitmiş, tüm derdi peygamberin karıları, ilişkisi ve cinsel hayatı sanki.
Yahu kafası birisine tanıdığı cinsel ayrıcalıklarla dolu olan ve bunu mesaj iletmeye çalıştığı kitabında anlatan yaratıcı olur mu? Hadi tamam "insanlara öğretmek için anlatıyo" falan diyip kendimi kandırmaya çalışayım, tamam da o zaman neden bu ayetlerin çoğunda peygambere verdiği ayrıcalıklardan bahsediyo? Bize ne hacı dayı, biz insanlığa getirisi ne, ne yapalım yani peygambere kadınlar konusunda torpil varsa? Ganimet, hiğbe, bilmem ne... Kadının değeri bu mudur? Savaşta ele geçirilen kadınların ganimet sayıldığı ayet ve bazı diğer ayetlerde beni şoka sokmuş, açken 1 kilo dondurma yemiş gibi hissettirmiştir.
Kadınların kapanması konusunda da ciddi şeyler takıldı kafama. Kadın erkeklerin nefsinden ve tacizinden sakınmak için kapanmak zorundaysa, 40 derece sıcağın altında örtülü gezmek zorunda bırakılıyorsa ve bunu yaratan emrettiyse bana göre burada da ciddi bi adaletsizlik vardı. Yaratıcı keyifle izliyo olmalı "Ooohhh hava sıcaklığını da 42 dereceye ayarladım izle şimdi cümbüşü, birazdan başlar terlemeye. İyi ki erkeğe kapanmayı emretmedim onlar ne güzel don atlet geziyor"
Kadını çöp tenekesinin içine koy, erkek yinede bununla ilgili fantezi kurabilir. Tanrı hem erkeği böyle yaratıp hemde kadınlara kapanın diyorsa kesinlikle ne yaptığını bilmiyor. Kadın orasını burasını kapatacağına erkek gözünü kapatsa ya, daha iyi olmaz mı? Hem bize beynimizden tamamen bağımsız çalışan, atarlı mahalle delikanlısı gibi bi organ ver, hem nefis verdim de, hemde bununla mücadele edin de, şerefsizim bunları yapan ben olsaydım linç girişiminde bulunurdunuz :)
Diğer yandan kader mevzusu, Allah olacak her şeyi, ne yapacağımızı falan biliyosa biz neden sınavdayız? Sınavın sonucu zaten belliyse, kaderimiz zaten yazılmışsa sınava tutulmamız mantık işi mi? Cevap evetse bana acayip mantıksız geldi, "aslında olacak herşeyi biliyo ama aynı zamanda bizi sınıyo" hmmm enteresan. Enam 39 da diyoki "Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklarda kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu saptırır ve kimi dilerse onu doğru yola koyar"
Ne güzel işmiş yahu, biz resmen birer kuklayız. Beni iyi yada kötü yola istediği gibi teşvik edebiliyo, ama bu arada beni sınava tabi tutmuş oluyo ve ben güyya kaderimde serbestim öylemi, yahu iyide kendin yönlendirdiydin beni buraya :) Böyle sınav mı olur, bu şuna benzer:
Öğretmen gelip sınıfa yazılı yapacakları kağıtları dağıtmaktadır, ama tüm kağıtlara öğrencilerin alacağı notu aslında yazmıştır ve biliyordur. Üstelik öğrenci sıkışıp "hocam şurası böyle miydi?" dediğinde ister yanlış yönlendirir, ister doğru. Ama hey, durun bakam, o sınav yapıyor, aman Tanrım ne kadar da adaletli ne kadar da mantıklı geldi bana anlatamam.
Peki bu gibi durumlara maruz kalan insanların ailelerini yada tepki gösterecek olan halkı nasıl uyutuyolar? Şu gibi sözlerle: "O varya şimdi kesin cennette, Allah onu yanına aldı (oldu canım hatta birde playstation vermişler eline, cennette keyfi bi yerinde ki sorma gitsin)" veya "Melek oldu melek, dinlerin, tarikat ve mezheplerin yıkadığı beyinler yüzünden katledildi değilde, melek oldu melek..." Kör olan insanları yönetmek ve kullanmak için yazılmış ne enteresan şeyler var, sonra bunları insanlara yaratanın kelamı olarak nasıl da yutturmuşlar babasını satayım.
Kafamı karıştıran sayısız şey vardı daha önce de dediğim gibi, yazmaya kalksam destan olur. En basiti çamurdan yaratılma olayı bile İslamiyet, Hristiyanlık gibi dinler yokken, ben taaaa dedemin dedesinin dedesinin dedesinin testislerinde tohumken vardı. Gılgamış destanında çamur kopartıp yazıya fırlatarak Engidu'yu yaratan, Sümerlerin Enuma-Eliş destanında toprağı Kingu'nun kanıyla yoğurarak, Çinli çing çong reyizlerin destanında Tanrıça Nüva çamuru yoğurarak, Luxor tapınağının duvarındaki kabartma resimde Tanrı Khnemu (Khnum) çömlek tezgahında (iyi fikir, süper işçilik), Prometheus'un gözyaşlarıyla toprağı çamur haline getirip şekil verdikten sonra ruh vererek insanı yaratması (romantik çocuk) gibi bir sürü antik metin ve inanış var.
Peki Allah orjinal fikir üretememiş miydi de bunlardan alıntı yaparcasına oda çamurdan yaratmaya başlamıştı? Niye yani, niye ille de çamur :)?
Yaratıcı yoktan var edecek kadar kudretliyse zaten yaratması için malzemeye de ihtiyacı olmaz ki, çamurdu, torna tesbihti falan, gerek var mı bunlara? Bu tarz şeyleri araştırıp benzerlikleri öğrendikçe aklımda ister istemez şu fikir oluştu, hani bizde bi söz vardır ya "Delinin biri kuyuya bi taş atmış..." diye, sanırım din denen olgunun daha ilk başlayacağı zamanlarda birisi bu sözü yumurtlayıp "bizim Tanrımız ulu manitu bizi çamurdan yarattı" demiş ve farklı kültürlerden, farklı ülkelerden olan insanlar bu sözü ve dini alıp kendilerine göre uyarlamış, süslemiş ve zamanla insanları nasıl daha iyi yönetiriz diyip dinleri oluşturmuşlar.
Madem lanetleyecektin, haram kılacaktın domuzu niye yarattın ? "Yaaa bunu güzel yaratamadım lanet olsun tipi bişeye benzemedi, silgimi getirin çabuuuuk! -Silgi kalmamış efenim! -Pfff, tamam böyle kalsın bu, sürün bunu üretime" diyip mi lanetledin, olay nedir? Bi faydası olmayacaksa sadece bize yasakladığını söylemek için mi yarattı yani Tanrı bunu? Biz görüp "ıyyy pis hayvan" diyelim diye mi yaratıldı :) ?
İnsanlara vaatler vermeye gelince de dinden iyisini bulamazsınız; ama kuru vaatler tabi, benzin bedava olacak diyen Cem uzan gibi...1000 kere şu ayeti oku, 1500 kere şu duayı okuyup yastığın altına koy bilmemne saçmalıkları, şaka gibi şeyler. Hatta akp seçimi kazansın diye bile böyle şeyler yapanlar var :) Yüce yaratanın başka işi kalmadı da trilyonluk evrende siyasi partilere oy verdirmekle uğraşacaktı: "Tamam, şuan senin duan sayesinde Ahmet'in kaderini değiştirdim, bu seçimde senin dua ettiğin partiye oy atacak" Dinler öyle bir hale geldi ki, trajikomik bir hal var ortada.
Dinimi sorgulamama neden olan şeyler yok mu daha; ohooo olmaz mı dur:
(Bunları yazarken şunu çok iyi biliyom, yine herkes savunmak istediği için bunları işine geldiği gibi anlamaya çalışacak, tıpkı yıllardır bize farklı anlatılan masallar gibi, fakat ben bunu yapacak olsam zaten sorgulama yoluna baş koymazdım)
Yusuf/2: "Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kuran olarak indirdik"
Şimdi bi saniye, kafam karıştı. Anlamamız için onu arapça mı indirdi :)? Hmmm, doğru aslında zaten tüm dünya arapça konuşuyo hatta tek egemen dil arapça şuan. İş başvurularında bile "arapçan var mı?, kaç kur gittin diye soruyolar" Bana kalırsa bunu ya peygamber kendisi yazdı yada yüce dedikleri yaratıcı tüm dünyanın arapça konuşmadığını bilmiyor. E evreni yaratan güç bilgisiz olamayacağına göre? Nanaaaannnttt ! Doğru cevap...
İhlas 2: "Allah eksiksiz, sameddir. (Bütün varlıklar ona muhtaçtır, o birşeye muhtaç değildir)"
Muhammed 7: "Eğer siz Allah'a yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz"
Şimdiii bizi yakıp yıkma tehditlerine geçmeden önce bi karar verelim, yaratıcı yardıma muhtaç mı değil mi? Herşeye gücü yetmiyo mu? Yetiyosa neden yardıma ihtiyacı var? Ayak kaydırmak nedir :)?
Kuran 77/23: "Biz ölçtük, biçtik. Biz en iyi biçim verenleriz."
Kuran 95/4: "Muhakkak ki biz insanı en güzel bir biçimde yarattık."
O zaman karnında fazladan kol, bacakla, kafasına yapışık başka, orantısız bi kafayla, dötüne yapışık fazladan işlevsiz bacakla, ikiz doğarak bacaklarının olması gereken yerden birbirine yapışık olarak sorunla yüzleşen çocuklar ne?
Kafasının oranı vücuduna göre 8 kat büyük olanları kim yarattı? Eğer bunlar güzelse, yukarıda nasıl bi güzellik anlayışı var merak ettim doğrusu.
Maide 101/102: "Ey müminler, açıklandıkları takdirde zorunuza gidecek konuları sormayın, eğer Kuran inerken bu soruları sorarsanız onlar size açıklanır. Oysa Allah onlara değinmemiştir. Hiç şüphesiz Allah affedicidir, yumuşaktır. Sizden önceki bir ümmet böyle konuları sordu, fakat sonra bunlar yüzünden kafir oldular."
Bence birçok ayet gibi bunu da Muhammed kendisi yazmıştı. Bunun halk arasındaki tabiri şu "Şşş, oğlum çok kurcalama lan" Yaratıcı dedi diyerek yazmışlar ve işlerine karışılmasını bi güzel engellemişler.
Tabi yaz yaz bitiremem böyle yüzleeeeeerce şey var kafamı veli efendi hipodromuna çeviren. Ama enteresan bulduğum bişey daha var, halkımızın çoğu inandığı dinin kitabını okumamış ki :) Anasından, babasından, dıdısının dıdısından duyduğu gibi zannediyolar bu dini. Hoşgörü diniymiş :) Hoşgörü dini olmadığını zaten arap ülkelerini ve ülkem inananlarını görünce anlıyodum, beynim görevini yerine getirip "hani lan hani nerede hoşgörü?" diyodu. İşin diğer komik yanı ise, bu şiddet içeren ayetleri fark edenler bunu diğer inançlı insanlara sorduğunda ise, onları uyutmak için hep şu cevap veriliyor "ama o zamanki şartlar", "ama o ayetin indiği dönem", "ama windows xpnin çıkış tarihi"... Peki bakınca gördüklerim nelerdi?
"İsteyen istediğine inansın herkes özgür, islamiyet hoşgörü dinidir" demeye devam edin siz, bakın ayet gayet açık, Allah'a, harama falan inanmıyosa onlarla savaşın yada haraç alın diyo. Aaah aaah, yaratanın kelamı diye dillendirip duruyolar, nan azıcık kafamı bacaklarımın arasına alıp düşündüğümde şu soru bile geldi aklıma "cizye verene kadar?" Yaratanın cizyeyle (haraç) falan ne işi var; peygamber olduğunu iddia edenlerin işi olmasın ? Evet, öyle zaten... Bu ayetten anladığım şuydu: "Herkes islamı kabul edene kadar onlarla savaş, baskı uygula" Ama a-ma, am,a-ma hoş, hoş-görü? -Yaw he he!
Tevbe 5: "Hürmetli aylar çıkınca, puta tapanları bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayıp hapsedin; her gözetleme yerinde onları bekleyin. Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse yollarını serbest bırakın. Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder."
Hmmm, iyide hani hoşgörü, hani isteyen istediğine inanıyodu ? Benim dinim bana senin dinin sanaydı? Geçti mi o sezon, ilkbahar yaz kreasyonu mu bu? Namaz kılıp zekat verirlerse serbest bırakın deniyor, ondan sonrada vay efendim hoşgörü falan...
Bunlara benzer onlarca ayet çarptı gözüme (Maide 33, Tevbe 38/39, Tevbe 123, Ali İmran 28 vb. Tabi siz bunların her birine bulmak istedikten sonra bi kulp bulursunuz, ama ben istemiyodum. Bi an şunu fark ettim, benim namaz kılıp, oruç tutarken, dua ederken ve sohbet ederken içinde olduğum din ile (ülkemizde yaşanan din ile) alakası yoktu Kurandaki dinin. İslamiyet bu diye inandığım tüm değerlere ters düşmüştü bi kere Kuran. Fark ettim ki asıl islamiyeti yaşayanlar, Kurana göre yaşayanlar, tıpkı Kuranın emrettiği gibi, tıpkı ışid, taliban, elnüsra, elkaide ve onlarca arap gibi, sırf insanlar başka mezhepten, başka dinden diye onlara işkence edenler, öldürenler, kafasını kesip zafer işareti yapanlardı. Çünkü yukarıdakilere benzer ayetleri bende okuyup gaza gelsem, yan komşumu kesmeye bile giderdim...
"He diyeceksiniz ki bu ayetler hangi olaylar üzerine indi biliyomusunuz?" bilmiyorum, bilmekte istemiyorum, çünkü iş kıvırmaya gelince hep ortaya bu durum çıkıyo. Bazı ayetleri düz okunduğu gibi anlarken bazılarını sırf çıkarım için şunun için dediydi bunun için dediydi diye anlayamam, adaletsizlik olur. Diyelim ki farklı durumlar için indi bu ayetler, ne değişecekti? Sonuçta ortada öldür emri olan bir sürü söz var. Düşündüm şöyle bi, eğer bunlar belli olayların üzerine indiyse ve bu yüzyılda o olayları anlamamıza imkan yoksa yada insanlığa bi getirisi yoksa benim gözüme anı yada savaş defteri gibi görünmekteydi.
Kaldı ki "öldür" dediğini insanları yaratan da, onların kaderini tayin eden ve daha onları yaratmadan kaderlerini bildiği halde onları yaratan da oydu.
Kaldı ki "öldür" dediğini insanları yaratan da, onların kaderini tayin eden ve daha onları yaratmadan kaderlerini bildiği halde onları yaratan da oydu.
Koskoca 6 yıllık inanç sorgulama süremde bu kadarcık mı şey vardı yani? Tabi ki hayır. İşin bide hadis boyutu vardı, devlet porno siteleri yasaklayacağına aşağıdaki hadisleri yasaklamalıydı aslında İşine gelene göre gerçek, işine gelmeyene göre yalan olarak adlandırılan hadisler bunlar.
"Peygamber bir gecede dokuz hanımıyla ayrı ayrı cinsel ilişki kurardı" ( Buhari, MuhtasanTecıîd-i Sarih, hadis no: 192.) (İyiymiş)
“Cebrâil bana bir çömlek getirdi de ben ondan içtim ve bunun üzerine bana cinsî münasebette kırk erkek gücü verildi” (IbnSa’din, et-Tabakatu’l- Kübra, s.374) (Bakınız eski tarihte ilk viagra, hemde ilahi viagra)
Peygamber nerede güzel bir kadın görse hemen eve koşar, hanımı Zeynep’le cinsel ilişkiye girerdi.(Buhari, Hibe, 8). (Yorumsuz :D)
"Kocasının yatağa davetini kabul etmeyen ya da GECİKTİREN kadına Allah darılır,ve: ''Ebu Hüreyre (r.a)dan rivaytle: Kocası razı oluncaya kadar Allah dargın kalır ve melekler sabaha kadar o kadına lanet ederler'' Sahih-i Buhari cilt IxS35-6 hadis no:1337 (Yani erkeğin isteği önemli)
"Hz.Muhammed buyuruyor ki; "Eğer kadın deve sırtında iken kocası kendini cinsi münasebet için isterse kadın kocasına mani olamaz" (İbn-i Mace 1853) (Brazzers bu fikri duysa varya direk bu fikri içeren film çeker, belki de çekmiştir bile)
Şimdi böyle enteresan hadisleri görünce dinden ziyade erotik filmler gelmiyo değildi aklıma. İşin enteresan yanı da burada, çünkü zamanında böyle hadisleri görünce bende şöyle diyodum "ben Kurana bakarım Kuranda yazıyo mu?" Nan iyide namazı da hadislere göre kılıyoruz, işimize gelmeyince hadisler yalan kaka, işimize gelince oh ne ala demek olmazdı, dansözlük yapamazdım içim elvermiyodu ve aklıma 40 tane soru geliyodu bu konuda.
Dediğim gibi ne yazık ki benim ve çevremdeki insanların inandığı islam gerçek islam değildi, bunu fark ettiğimde her ne kadar dünyam yıkılmış olsa da, içimde uyanmış olmanın sevinci de yok değildi hani.
Tabi sorgulayıp tamam böyle değil, bunlar yalan dolan dedikten sonra sorun bitti mi benim için, tabi ki de hayır efem. Bu sefer de "Tanrı varsa neden bu kadar vahşete göz yumuyo, neden dünyada hep kötüler kazanıyo, Yaratıcı varsa ve dünyaya karışmıyosa ne işe yarıyo?" gibi yüzzzzzlerce soru beynime tecavüz etmeye başlamıştı. Fakat önce şunu düşündüm Yaratıcı varsa ve dünyaya sürekli müdahale etmesi gerekiyosa o zaman düzeni düzgün kuramamış, düzgün yaratamamış demek olurdu bu; yani yaratıp sonra karışmaması bile bu yüzden daha mantıklı gelmişti bana. Peki sonra neler olmaya başladı?
Zamanla bu yaratıcı fikri kendime sorup cevap bulamadığım çeşitli sorulardan dolayı kafamda şekillenip durdu, hamur işi yapar gibi yoğurdum da yoğurdum. Sonra dank etti ve şöyle dedim "Peki ya yaratıcı evrense?" Bunun üzerine çok düşündüm ve bana en mantıklı gelen şey bu olmuştu; derken, tana na naaaa. Lan acaba bu delice bişey mi, benim gibi böyle düşünenler var mıdır ki derken fark ettim ki yaratanın evren olduğunu düşünen bir sürü insan var ve tek değilim. Neticede kendi akıl ve vicdanıma göre doğru inancı benimsediğim için içimi huzur kaplamış olsa da araplardan ve arapça olan adımdan nefret etmiş oldum... Öyle işte hacı dayılar, "nasıl deist oldum" serimin 2.yazısını da bitirmiş oldum. Bu yazıyı yazma amacım daha önce de belirttiğim gibi, kendi inancımı nasıl sorguladığım ve değiştirdiğim, nelere takılıp ne gibi aşamalardan geçtiğimi paylaşmaktı; yani çıkıpta bana Papua Yeni Gine'nin müftüsü gibi dini öğüt veya ders içeren yorumlar atarsanız yayınlamayacağımı, dubstep müzik eşliğinde bu yorumları sırf bana itaat etmedikleri için cehenneme atacağımı bildirmek isterim.
DİPNOT: Bazı arkadaşlar bu yazılarımı okuyup bana soru sorma yada konuşma ihtiyacı duyuyolar, bazıları da laf koyup ereksiyon olma ihtiyacı duyabiliyor. Fakat sizin zannettiğiniz gibi bilgisayar başında yatan, hiçbir işi olmayan biri değilim, bundan dolayı her sorunuza, yazdığınıza uzun cevaplar veremeyebilirim, hatta hiç cevap veremeyebilirim. İyi durumdaysam zaten sohbet ediyorum, merak ettiklerinizi cevaplamaya çalışıyorum. Yoğun sırt ve bel ağrıları ile işten eve geldiğimde hiç bir şey yapacak halim olmuyor; kaldı ki cevap vereyim. Bazı arkadaşlar alınganlık yapıyolar (hatta bazıları terbiyesizlik yapıyolar) kısa cevap verince yada "bunu düşünüp sen bulmalısın" diyince sanki onlara ana bacı sövmüşüm gibi bir ruh haline giriyolar. Arkadaşlar ben 444 lü çağrı merkezi işletmiyorum, bir HAYATIM var ve inandırıcı olmasa da ben de İNSANIM ! Lütfen biraz EMPATİ ve HOŞGÖRÜ !!! Bu kadar yazdığım yeter, hadi güle güle...
Yazının diğer serilerini okumak isteyenler aşağıdaki bağlantılara tıklayabilir:
Neden Deist Oldum 1 | Neden Deist Oldum 3
DİPNOT: Bazı arkadaşlar bu yazılarımı okuyup bana soru sorma yada konuşma ihtiyacı duyuyolar, bazıları da laf koyup ereksiyon olma ihtiyacı duyabiliyor. Fakat sizin zannettiğiniz gibi bilgisayar başında yatan, hiçbir işi olmayan biri değilim, bundan dolayı her sorunuza, yazdığınıza uzun cevaplar veremeyebilirim, hatta hiç cevap veremeyebilirim. İyi durumdaysam zaten sohbet ediyorum, merak ettiklerinizi cevaplamaya çalışıyorum. Yoğun sırt ve bel ağrıları ile işten eve geldiğimde hiç bir şey yapacak halim olmuyor; kaldı ki cevap vereyim. Bazı arkadaşlar alınganlık yapıyolar (hatta bazıları terbiyesizlik yapıyolar) kısa cevap verince yada "bunu düşünüp sen bulmalısın" diyince sanki onlara ana bacı sövmüşüm gibi bir ruh haline giriyolar. Arkadaşlar ben 444 lü çağrı merkezi işletmiyorum, bir HAYATIM var ve inandırıcı olmasa da ben de İNSANIM ! Lütfen biraz EMPATİ ve HOŞGÖRÜ !!! Bu kadar yazdığım yeter, hadi güle güle...
Yazının diğer serilerini okumak isteyenler aşağıdaki bağlantılara tıklayabilir:
Neden Deist Oldum 1 | Neden Deist Oldum 3