HABERLER
Dini Haber

DİNLER VE DİLLER

MT, din, Dinler ve diller, Kutsal kitaplarda okunuş, Semantik, Zerdüşt pirleri, Kutsal kitaplardaki Zerdüşt mesajı, Dinlerin gizledikleri, Diyanetin sağlıksız çevirileri,
Kutsal kitaplarda yazı tersten okunur. Zerdüşt (Tanrı'yı insanda birleştiren akıl) peygamberin geliştirdiği ve öncülüğünü yaptığı Sami (Zazaca semi = bence, benim gibi) dili ve felsefesi üzerine biraz yoğunlaştım. Okunurken tonalite/müzikal (çok önemli) mod kullanılır.
Biraz SEMANTİK diyebiliriz ya da Sufizmin yaşadığı eşsiz pozitivist şair, sanat, edebiyat tasavvuf ilmi gibidir! Veya Şamanizm, Budizm, felsefelerinin yakın durduğu Etruskiler, Kartaciler’de yaşanan anaerkil dönemde ve son olarak Sasani İmparatorluğu döneminde vs görebilirsiniz.
Benim varmaya çalıştığım ise kutsal kitapları tersten okumanın anlamı da tersten olmalı. Şimdi belirteyim.

Eğer Zerdüşt pirlerinin (sufi) anlatmak istediği buysa ki öyledir, bazı ayet ve sürelerde geçenler, o zaman cenneti aramaya gerek yoktur, cennet yaşanmıştır bunu anlayıp dinlerin vahşi oyunlarının önüne geçebiliriz. Yani gerçek oyuna, satranca döneceğiz.
Yani insan cenneti görmüş, başkası vaat edemez.
Geçmiş, kula kulluk için vaadedilen bir kavram olamaz ancak ilim ve bilim olur.
Mesela 12 bin yıllık Göbekli tepe betonlaşma riski ile karşı karşıya,  Hasankeyf  sulara boğulmak isteniyor, İşid’inin Palmira’daki harabesi vs vs.
Aslında dinler bu bilimi yok etmek için cehalet ile korkutucu rolünü oynuyor çünkü  gerçeklerin ortaya çıkması onları sirke küpü gibi çıldırtıyor.
Dikkat ederseniz hıristiyanlık girdiği her yerde önce araştırmaları ve tarihi kütüphaneleri yaktı, bugün İşid’in yaptığının aynısını… Yani tarihin tekerrürü.
İşid’in varlığı ve bununla yaymaya çalıştığı korkutucu güç gösterisi bunun sebebidir. Ben size açık ve net olan gerçeği bildiriyorum korkuya gerek yok.

Mesela Kabe ve Vatikan insanlara "bana hürmet edin, size geçmişi yaşatacam’’ diyemez.
Hep gelecekten bahseder.
Ki tersi hükmetme etkisini kaldırır.
Kimse arkasından gitmez.
Kimsenin umrunda olmaz.

Nedir bu kutsal kitaplardaki Zerdüşt mesajı? Bu da boğa (TORO) sembolü, Toros dağlarında binlerce yıl önce yaşanmış medeni bir cennettir. Zerdüşt Yesna ayeti 29 boğadan bahseder, Kuran'da bu hayvan deve oluyor, İncil’de de domuz olarak karşımıza çıkar. Fakat diğer bir çok ayette Toros kelimesi yüzlerce kez geçer. İlerde bazı ayetlerin genel analizini size bildireceğim.

Boğa sembolü Toros eteklerinde yaşanmış olan medeniyetin kitaplarda bahsedildiği gibi gelecek için vaat edilen cennet değil,  aslında geçmişteki (gerçek anlamda) yaşanmış olan cenneti anlatmaktadır. Bu da bugünkü dinlerin bunu kullanarak ve yanlış anlam yükleyerek, gerçeğinden kopuk, "gelecekte olan" anlamı üzerinde duruyor, yöntem ise cehennem korkusunu göstermek, engizisyon ve şeriattaki gibi.
Zamanı tersten okuyunca geçmişte en üst insan ya da insanlık özellikle zeytin yağı (zeytin önemli), üzüm (şarap) doneminde yaşamıştır.
Bu da Agrikultur (Toros) medeniyetinin yaşanmış ve mantiq et-tayr (kuş bilimi) mistik kültürünü yansıtan ileri beyin reaksiyonları gerektiren ve sosyolojik yaşamın bugünkü medeniyetin ulaştığı en çağdaş dönemin ötesinde bir durumdur. Yani kutsal kitaplar tek merkezden çevriliyor. Fakat hepsi yanlıştır. Kuran'ı Kerim, öncesinde Tevrat’tir,  (Toret, Zazaca’da da geçer) onun da öncesi Avesta'dir (mushaf u reş ) yazılar aynıdır.

Bu da Sümerler'de görülen aslında öncesinde de yaşanmış medeniyetin bugünkü taşıyıcı mesajıdır. Kuran'ı Kerim üzerinden bildiklerinizi unutun, gelecekten değil geçmişte olduğunu düşünürsek "cennet geçmiştir cehennem kendileridir" "cennet bilgidir, cehennem cehalet kaynaklı korkudur’’

Ayrıca Elçi'nin hayatı önemli değildir, tamamen spekülatif ve manipülasyon kültürünün devamıdır. Eski tarihlerde mesajı getiren değil getirdiği mesaj önemlidir.
O yüzden Mamet’lerin (eski dilde Elçi) yaşamı çok önemli değildir, yani öyle bir kişinin yaşamış olması bile önemsizdir. Bugün sünnet (Elçi'nin  yaşamı, yaptıkları) diye topluma dayatılan tamamen gereksizdir ama hala belli ki çok önemli bir konumdadır. Öncelikle bu Mamet/Muhammet benzerliği aklımızın bir köşesinde dursun…

Bir kaç örnek vermek gerekirse, Muminun süresi (20) Turi (Toros dağlarında yetişen zeytin ağacının gölgesinde yaşamış bir medeniyettir). Fakat hiç bir çeviri Toros olduğunu belirtmez, hatta özel isim olarak geçer, fakat anlamından bahsetmez. Ve binlerce sağlıksız ve gereksiz çeviri özellikle Diyanet İşlerinin çevirisi hiç yanından bile geçmeyip tamamen çarpıtılmıştır.
Tin süreside (tın = eski dilde incir) o meyvenin şarabından bahseder, yani yaşanmış Agrikultur döneminin günümüz insanlarına geçmişten aldığı mistik enerjiyi (bilgi) taşır. Yapılan hiçbir çeviri dikkate alınmamalıdır.

En basit örneği İlk imame kadındır.
Bu da Toroslardan günümüze toplumun öncü rolünü oynayan kadın /Havva diye geçer Avesta'da İncil’de de Kuran'da da…
*Semantik, kelime anlam bilimi üzerine felsefik çalışmaların en önemli koludur.

Dünya boştur boşlukları doldurmak üzere!!!

Yazan: Metin T.

10 KELT MİTİ

Yazan: A.Kara
Kelt mitolojisi, mitoloji, din ve mitoloji, İrlanda mitolojisi,Kelt efsaneleri,Peri,Leprikon,Fin McCool,3 Yapraklı yonca,Aziz Patrick,Lir'in çocukları,A,Dagda'nın arpı,Pooka,Ölüm perisi, efsaneler,

PERİ
Birçok farklı kültüre ait mitolojide farklı formlarda fideler vardır fakat fideler İrlanda mitolojisinde özel bir önem taşıyorlar. İrlanda'daki peri topluluğunun, Peter Pan’un Tinker Bell’inden çok canlı ve uzak olduğu düşünülmektedir. Kelt mitolojisindeki bir peri dilediği herhangi bir şekli alabilir ve genellikle bir insan formu seçer. Güzel ve güçlü oldukları söylenir ki bu talihsiz bir durumdur çünkü inanışa göre birçok peri onlara yaklaşan fanilere talihsizlik ve kötü şans getirmeye bayılırlar.

Kelt mitolojisi, mitoloji, din ve mitoloji, İrlanda mitolojisi,Kelt efsaneleri,Peri,Leprikon,Fin McCool,3 Yapraklı yonca,Aziz Patrick,Lir'in çocukları,A,Dagda'nın arpı,Pooka,Ölüm perisi, efsaneler,


LEPRİKON
Leprikon, muhtemelen İrlanda'daki en yaygın peri tipidir. Orta çağlardan beri cüce cinler İrlanda efsanesinde var olmuştur. Geleneksel olarak, cüce cinler uzun perilerdir ve genellikle yaşlı bir adam olarak insanlara görünür. Çok farklı ve sonradan yaygınlaşan formu ise yeşil takım elbiseli küçük, çocuksu bir peri görünümüdür. Efsaneye göre bu cüce orman cinleri altınları toplamaya bayılırlar ve topladıkları altınları çömleklere doldurup gökkuşağının sonunda saklarlar. İnanışa göre eğer bir insan cüceyi yakalarsa, serbest kalmak için yakalayan kişinin 3 arzusunu yerine getirmelidir.

Kelt mitolojisi, mitoloji, din ve mitoloji, İrlanda mitolojisi,Kelt efsaneleri,Peri,Leprikon,Fin McCool,3 Yapraklı yonca,Aziz Patrick,Lir'in çocukları,A,Dagda'nın arpı,Pooka,Ölüm perisi, efsaneler,

FİN MACCOOL
Finn MacCool, birkaç İrlanda efsanesinde görülen mitolojik bir savaşçıdır. Popüler bir hikayede, dünyaya ait tüm bilgilere sahip olan bir somon balığı anlatıyor. Finn bilgiyi kazanmak için bu Somonu yemeye karar veriyor. Yemek pişirirken sıçrayan balık suyu Finn’in parmağını yakıyor. Finn, acıyı durdurmak için başparmağını ağzına sokuyor ve somonun taşıdığı bilgileri anında öğreniyor. O andan itibaren Finn öğrenmek istediği bir bilgi olduğunda baş parmağını emerek ona ulaşıyor.

Kelt mitolojisi, mitoloji, din ve mitoloji, İrlanda mitolojisi,Kelt efsaneleri,Peri,Leprikon,Fin McCool,3 Yapraklı yonca,Aziz Patrick,Lir'in çocukları,A,Dagda'nın arpı,Pooka,Ölüm perisi, efsaneler,

3 YAPRAKLI YONCA
Yoncanın üç yeşil yaprağı, İrlanda'nın resmi olmayan sembolüdür. 3 yapraklı yonca İrlanda'nın tarihi kültürlerinin çoğuna anlam katmıştır. Druid'ler bu yoncanın kötülüğü kaldırabilecek kutsal bir bitki olduğuna inanıyordu. Keltler bu bitkinin üç kalp şeklindeki yaprakları nedeniyle mistik özelliklere sahip olduğuna inanıyordu. Keltler için 3 kutsal bir sayıydı. Aynı zamanda bazı Hristiyanlarda 3 yapraklı yoncanın özel bir anlamı olduğuna inanıyordu (Kutsal Üçleme'yi temsil eden üç yaprak).

Kelt mitolojisi, mitoloji, din ve mitoloji, İrlanda mitolojisi,Kelt efsaneleri,Peri,Leprikon,Fin McCool,3 Yapraklı yonca,Aziz Patrick,Lir'in çocukları,A,Dagda'nın arpı,Pooka,Ölüm perisi, efsaneler,

AZİZ PATRICK
Çoğu insan için Aziz Patrick, dünyanın dört bir yanındaki barlara iyi, neşeli bir gün ve yeşil bira getirirdi. Gerçekte ise Patrick ölümünden sonra yüzyıllar geçene kadar bir aziz değildi, hatta İrlandalı bile değildi. Patrick, zengin bir ailenin çocuğu olarak İngiltere’de doğmuştu. Çocukluğunda kaçırıldı ve İrlanda'da köle olarak satıldı. Kölelik yıllarında Hristiyanlı dinine geçti ve serbest bırakıldığında hayatının geri kalanını İrlandalılara Hristiyan dinini öğreterek geçirdi. Ama ölümünden kısa bir süre sonra unutuldu. Uzun yıllar geçtikten sonra rahipler onu İrlanda'daki bütün yılanlara karşı savaşıp ülkeden kovan hikayesi ile Aziz Patrick olarak anlatmaya başlamıştı. Fakat bu onun asla yapamayacağı bir şeydi çünkü İrlanda'da hiç yılan olmamıştı.

Kelt mitolojisi, mitoloji, din ve mitoloji, İrlanda mitolojisi,Kelt efsaneleri,Peri,Leprikon,Fin McCool,3 Yapraklı yonca,Aziz Patrick,Lir'in çocukları,A,Dagda'nın arpı,Pooka,Ölüm perisi, efsaneler,

LİR'İN ÇOCUKLARI
Lir Çocuklarının hikayesi, İrlanda Mitolojisi döngüsünden gelir. Lir, denizlerin efendisiydi. Bir karısı ve dört çocuğu vardı. Lir'in karısı öldüğünde, karısının kız kardeşi Aoife ile evlendi. Aoife, Lir’in çocuklarını kıskanıyordu ve onlardan kurtulmak istiyordu. Bir gün Aoife çocukları göle götürdü. Yüzerken onlar üzerinde büyü yaptı ve onları kuğulara çevirdi. Büyünün altındaki bu çocuklar bir Hristiyan çan sesi duyana kadar kuğu olarak kalacaklardı. Kuğular gölün içinden nehire doğru yüzerek yıllarca akan suyun sesini beklediler fakat ancak 900 yıl sonra Aziz Patrick İrlanda'ya gelmesi ile bu lanetten kurtulabildiler.

Kelt mitolojisi, mitoloji, din ve mitoloji, İrlanda mitolojisi,Kelt efsaneleri,Peri,Leprikon,Fin McCool,3 Yapraklı yonca,Aziz Patrick,Lir'in çocukları,A,Dagda'nın arpı,Pooka,Ölüm perisi, efsaneler,

DAGDA'NIN ARPI
İrlanda mitolojisinde Dagda, büyük ve güzel bir arpı olan önemli bir rahipti. Bir savaş sırasında rakip bir kabile Dagda’nın arpını çaldı ve terkedilmiş bir kaleye götürdü. Dagda kabileyi takip etti ve seslenerek arpını çağırdı. Arp Dagda'ya geldi ve tellerine vurulmaya başlandı. Arp Gözyaşları müziğini salıverdi ve şatodaki herkes ağlamaya başladı. Dagda tellere tekrar vurdu ve arp neşe müziğini çalmaya başlayınca tüm savaşçılar gülmeye tutuldu. Ardından Dagda tellere son kez vurdu ve arp uyku müziğini serbest bıraktı. Bu sayede Dagda büyülü arpı ile sağ salim geri döndü.

Kelt mitolojisi, mitoloji, din ve mitoloji, İrlanda mitolojisi,Kelt efsaneleri,Peri,Leprikon,Fin McCool,3 Yapraklı yonca,Aziz Patrick,Lir'in çocukları,A,Dagda'nın arpı,Pooka,Ölüm perisi, efsaneler,

PERİLERİN DEĞİŞTİRDİĞİ ÇOCUK (CHANGELINGS)
Efsaneye göre kadın periler genellikle deforme olmuş çocuklar doğururlardı. Periler görsel olarak hoş bebekleri tercih ettikleri için ölümlü dünyaya girerek sağlıklı bir insan bebeği ile değişecekler ve yerine kendi deforme çocuklarını koyacaklardı. Değiştirilen çocuklar bir insan bebeğine benzese de, aynı duygusal özelliklerin hiçbirini taşımazdı. Bu peri çocukları sadece yaşadıkları evde talihsizlik ya da üzüntü olduğunda mutlu olurlardı. Bu perilerin değiştirdiği çocuk efsanesi yüzyıllar boyunca sürdü.

Kelt mitolojisi, mitoloji, din ve mitoloji, İrlanda mitolojisi,Kelt efsaneleri,Peri,Leprikon,Fin McCool,3 Yapraklı yonca,Aziz Patrick,Lir'in çocukları,A,Dagda'nın arpı,Pooka,Ölüm perisi, efsaneler,

POOKALAR
Pookalar fani dünyasında hasara yol açan belirli bir peri türüydü. Pookalar geceleri İrlanda kırsallarında ve deniz kıyısı boyunca ortaya çıkarlardı. İyi bir günde Pookalar çitleri yıkıp hayvanların dağılmasına yol açarak bir çiftlikte yıkıma neden olurdu. Kötü bir günde ise Pookalar çiftlik evinin dışında duracak ve insanlara isimleri ile seslenecekti. Eğer birisi sesi duyup çıkarsa Pookalar onları çok uzaklara taşırdı. Ayrıca İrlanda'dan uzaklaşan gemilerle dalga geçmeyi çok seviyorlardı ve kayalık sahil boyunca görülen birçok gemi enkazından sorumlu tutuldular.

Kelt mitolojisi, mitoloji, din ve mitoloji, İrlanda mitolojisi,Kelt efsaneleri,Peri,Leprikon,Fin McCool,3 Yapraklı yonca,Aziz Patrick,Lir'in çocukları,A,Dagda'nın arpı,Pooka,Ölüm perisi, efsaneler,

ÖLÜM PERİSİ (BANSHEE)
Banshee beraberinde ölüm alameti taşıyan bir kadındı. Ölüm perisi bazen paçavra giymiş yaşlı bir kadın olarak, bazen genç ve güzel bir kız olarak ve bazen kanlı kıyafetleri yıkayan bir kadın olarak görünürdü. Göründüğü zaman korkunç bir şekilde ağlamaya başlar ve ölüm alametini serbest bırakırdı. Bu ağlama onu duyan aileye ölüm getirirdi. İskoçya Kralı 1. James bir ölüm perisi tarafından alamete yakalandığını düşünüyordu. Kısa bir süre sonra, Atholl'un Kontu'nda ölü bulundu.

GİZEMLİ NAZCA ÇİZGİLERİ YILDIZ İNSANLARINA BİR MESAJ MI ?

Peru'da faaliyet gösteren havayollarında uçuş gerçekleştiren yolcuların 1927'de Nazca çölünün zemininde fark ettikleri işaretler ve büyük rakamlar sanki yukarıdan gelenleri ağırlıyor gibiydi. Bu semboller yeryüzünde iken fark edilmiyor, ancak çok yüksekten bakıldığında anlaşılıyordu.

Dünyanın dört bir yanından gelen turistlerle dolu uçaklar hızla Nazca'nın gökyüzünü fethederek bölgede 100'den fazla tasarımı keşfetti. Bu garip geoglifler hayvanları, ilginç geometrik tasarımları ve hatta insansı figürleri betimliyorlardı.

Açıklanamayanlar,A, antik çağ, Nazca Çizgileri,Yıldız insanları,Uzaylılar var mı?,Uzaylılar geçmişte dünyayı ziyaret etti mi?,Gizemli yerler,Nazca Sembolleri,Gizemli geoglifler, Antik tarih, din ve mitoloji,

Ancak, belki de Nazca ile ilgili en heyecan verici şeylerden biri, bu çizimlerin 320 km'lik bir alana dağılmış olmasıdır.

Bu rakamlar muazzamdır ve onları sadece gökyüzünden fark edebilirsiniz. Eğer zeminde duruyorsanız, çizimler görülemez, hiçbir şey fark edilemez. Bu yüzden bu çizimlerin amacı neydi? sorusu üzerinde duruluyor. Nazca'da sadece uçarken görebileceğiniz 150'den fazla geometrik şekil bulunuyor.

Nazca'da bulunan en büyük figür yaklaşık. 1000 fit yüksekliğinde ve en uzun olanı 14,4 km uzunluğunda. Peki neden Nazca? Nasıl ve hangi amaçla inşa edilmişler?

Arkeologlara göre, bu gizemli çizimlerin 1.ve8. yüzyıllar arasında bölgede yaşayan Nazca halkı tarafından yaratıldığına inanılıyor.

Çizgiler çöl yüzeyini oluşturan kırmızımsı demir oksit çakıl taşlarının dikkatli bir şekilde taşınmasıyla oluşturulmuşlar. Çizgilere bakıldığında kireçlenmiş ve erozyona dirençli yapısıyla yüksek miktarda kir içeren bir yapı ortaya çıkmıştır.

Bu hatların bu kadar uzun süre hayatta kalmasının nedeni, bölgedeki hava koşullarının uygun olması, yağışın çok az ve rüzgarın neredeyse hiç olmamasıdır. Eğer bugün Nazca'ya giderseniz ve yere bir şey çizerseniz uzun bir süre orada kalacaktır.

Açıklanamayanlar,A, antik çağ, Nazca Çizgileri,Yıldız insanları,Uzaylılar var mı?,Uzaylılar geçmişte dünyayı ziyaret etti mi?,Gizemli yerler,Nazca Sembolleri,Gizemli geoglifler, Antik tarih, din ve mitoloji,

Bugün sormamız gereken soru, eski Nazca halkının bu çizimleri ne amaçla yaptıklarıdır. Bu figürlerin gökyüzündeki büyüklüğünü gerçekten takdir edilesidir ama bu çizimlerin yapıldığı zamanlarda uçak yoktu, bu yüzden bunu kimin için tasarladıkları düşünülmesi gereken kısımdır. Onlara rehberlik edecek bir şeye ya da birine ihtiyaç duymaları gerekirdi, çünkü bu çizgiler kesin, net ve doğrular. Çizimlerin nasıl ilerlediğini, doğru olup olmadığını gözlemlemek için bir yola sahip olmadan onların böyle bir doğruluğa ulaştığına inanmak zordur, bir şekilde yönlendirilmiş olmalıdırlar.
Öylece başlayarak hata yapmadan 1000 metreden fazla veya 8km'nin üzerinde bir rakam çizemezsiniz.

Nazca çizgilerinin sebebi olarak dünya dışı varlıklar gösterilebilir mi? Birçok araştırmacı için cevap evettir. Çünkü insanlık tarihinin o döneminde, uçabilme yeteneğine sahip olabilecek tek şey dünya dışı varlıklardı (bu varlıklar birçok antik dönem eserinde, yaşam bölgelerinde de resmedilmiştir. En basit örneği ise Mısır piramitlerinin yüzeyindeki çizimlerdir).

Nazca'nın bazı bölümleri oldukça gizemlidir. Son derece hassas üçgenler gibi inanılmaz tasarımlara sahiptir. Üçgenlerin bazıları, inanılmaz bir güçle zeminden en az 30 inç aşağı iten bir şey tarafından yapılmış gibi görünüyor. Eski Nazca halkı bunu yapabilir mi? Nasıl yapacaklar, ayaklarıyla iterek mi? Çölün içine altı 9,6 km'lik “mükemmel” bir üçgeni nasıl indirirsiniz?

Sizce bu çizgilerin amacı nedir? Uzaydan gelen ziyaretçiler için “navigasyon” belirteçleri olarak kullanılmış olabilirler mi? Ya da yerlilerin yaptığı bu çizgiler binlerce yıl önce onları ziyaret edenleri tanrı bilip onları anmak için mi yapıldı?

Açıklanamayanlar,A, antik çağ, Nazca Çizgileri,Yıldız insanları,Uzaylılar var mı?,Uzaylılar geçmişte dünyayı ziyaret etti mi?,Gizemli yerler,Nazca Sembolleri,Gizemli geoglifler, Antik tarih, din ve mitoloji,

Efsaneye göre gizemli İnka yaratıcısı tanrı Viracocha geçmişte Nazca Çizgileri ve glifleri için canlıları görevlendirdi.

Bazı efsaneler, Nazca hatlarının Viracocha'nın kendisi tarafından yaratıldığını söyler.

Viracocha Quetzalcoatl ve Kukulkan'a benzeyen Tanrı Andes'in öğretmeniydi.

Viracocha, İnka panteonunun en önemli tanrılarından biriydi ve her şeyin yaratıcısı ya da her şeyin yaratıldığı ve denizle yakından ilişkili olan bir madde olarak görülüyordu.

Juan de Betanzos tarafından kaydedilen efsaneye göre, Viracocha karanlıkta olduğu zaman Titicaca gölünden yükseldi ve ışık getirdi.

Erich von Daniken’in Nazca Hatları’yla ilgili tartışmalı teorileri, Nazca’ya seyahat etmek ve Nazca halkının kültürünü, hayatını ve tarihini incelemek için yüzlerce insanı ateşledi.

Çok sayıda tasarımda ilginç kalıplar bulmuş bazı akademisyenler vardır ve Nazca'da uygulananların geometrinin bilinen en eski örneklerinden biri olabileceği sonucuna varmışlardır.

Nazca'nın en ilgi çekici tasarımlarından biri şüphesiz örümceği temsil eden çizgidir.

Örümceğin bir bacağı uzatılmış bir çıkış yoluna sahiptir. Bu yer kabartmasını alıp çevirip döndürürerek ayna etkisini gösterirseniz, gözlemlediğiniz şey, Nazca örümceğinin Orion Takımyıldızını temsil etmesi ve uzun örümcek bacağının dünyanın en yakın komşularından biri ve en parlak yıldız olan Sirius yıldızını temsil etmesidir.

Burada bulunan şey, sadece gökten görülebilen ve yıldızları ve takımyıldızları temsil eden bir örümcek tasviridir.

Nazca'da bu karmaşık geoglifleri tasarlayan kişi, astronomi ve geometri hakkında mükemmel bir bilgiye sahip olmalıydı ve dünyadaki diğer birçok eski kültür gibi, Orion ve Sirius'un önemli olduğunu biliyordu.

Dresden Üniversitesi'nden uzmanlar Nazca çizgileri üzerinde çalıştılar. Manyetik alanı ölçtüler ve Nazca'daki bazı geogliflerin altındaki manyetik alanda değişiklikler tespit ettiler.

Ayrıca Nazca'daki testlerin yapıldığı sırada Nazca'daki bilim adamları tarafından elektrik iletkenliği ölçüldü ve elektrik iletkenliğinin hatlara göre 8000 daha yüksek olduğunu gösterdi.

Açıklanamayanlar,A, antik çağ, Nazca Çizgileri,Yıldız insanları,Uzaylılar var mı?,Uzaylılar geçmişte dünyayı ziyaret etti mi?,Gizemli yerler,Nazca Sembolleri,Gizemli geoglifler, Antik tarih, din ve mitoloji,

Peru'daki Nazca'nın Çizgileri ve Geogliflerinde deniz kuşu, el, pelikan, akbaba, dev, balina, örümcek, maymun, köpek, akrep, sinek kuşu gibi simgeler var. Bazı çizgilerin 8 fit altında manyetik alan anomalileri (kuraldışılık) var. Nazca'da onu Dünya üzerinde başka herhangi bir yerden farklı kılan bir şey var ama bizler henüz onun ne olduğunu bilmiyoruz.

Bir diğer sorulması gereken soru, nitratın geçmişte Nazca'yı ziyaret edebilecek “diğer dünya” ziyaretçileri için özel bir önemi olup olmadığıdır. Günümüz teknolojisinde nitrat pek çok ilginç şeyde kullanılmaktadır; Örneğin nitrat uzay yolculuğunda kullanılmaktadır.

Nazca sonsuz gizemlere sahip, ama cevaplar yetersiz. Asıl önemli olan bu devasa yaratıcılık ve geometri gösterisini gerçekten anlayabilecek miyiz? Bir şey kesin, Peru'nun bu bölgesi arkeologlar, bilim insanları ve tarihçiler için ilgi alanı olmaya devam edecektir.

Yazan & Çeviren: A.Kara