HABERLER
Dini Haber

BAHAR'IN SORGULAMA SÜRECİ

Artık dine inanmayanlar, Dinden çıkış, Dinden çıkış hikayesi, İslamı terk etme nedenleri, İslamiyetten ayrılan kişilerin hikayeleri, sizden gelenler, Dinden kurtulmak, Din baskısı,

BAHAR'IN SORGULAMA SÜRECİ


Merhabalar Din ve Mitoloji :)
Merhaba ben Bahar,25 yaşındayım Sünni Hanefi bir ailede doğdum. Ailem halihazırda her türlü tarikat ve cemaati barındıran bir yapıda,onların mantığına göre sırat-ı müstakîm yani doğru yol gökteki yıldızlar kadar çok ve bir şeyhin varsa asla doğru yoldan çıkmazsın.
Kendimi bildim bileli din ile iç içe yetiştirildim." Erkeğe benzeyen kadına,kadına benzeyen erkeğe lanet edilir" hadisine binaen bu yaşıma kadar sadece bir kere pantolon giydim. Onu da 5 yaşındayken bir dini bayramda ortanca amcamın hediye olarak aldığı pantolonu giydim ve bunun ardından küçük amcamdan pantolon giydim diye dayak yemiştim.
Öyle yobaz bir ailede büyüdüm ki ,8 yaşındayken amcamın kızı ile bulmaca çözdüğümüz için fahişe olacağımız gerekçesiyle dedemden dayak yemiştik.

Henüz 10 yaşında iken başımı kapatıp pardösü giymem gerektiğini söylendi. Tanrının emri olduğu için itiraz etmeden giydim. Giymeye başladığım ilk aylarda birden bire kocaman kadın gibi hissetmek beni çok utandırıyordu. Yaz tatilinin ardından medreseye verildim böylece 1,5 ayda bir, 2 günlüğüne evime gelebildiğim şiddetin her türlüsünü "Sen Yunus Emre gibi olacaksın!"düsturunun beynime işlenmesiyle gönüllü olarak o eziyetleri çekmem gerektiğine inandığım imam hatip ve medrese yıllarım başladı.
10 yaşımdan 17 yaşıma kadar medresede kaldım. 5 yıl sona erdiğinde tam manası ile IŞİD kırması belime bomba sarsalar ve" Git! Din kardeşlerin için kendini patlat!"deseler seve seve kendimi patlatacak kafadaydım.

Tarikat yurtlarında beyin yıkama ilk günden başladı. Istiklâl Marşı ve saygı duruşunda kımıldamazsam imanımın gideceği öğretildi. Laik sistemin,hilafetin olmamasının ve Atatürk'ün İslam için ne kadar zararlı olduğu empoze edildi. 15 yaşında tarih ve bilim kitaplarını okumaya merak salıncağa dek Cihatci kafadaydım.

Tarih kitaplarını okudukça zamanla konu Birinci Dünya Harbine ardından Istiklâl Harbimize geldiği vakit Atatürk'ü tanıdım bir yılın sonunda Atatürk'ü gizlice seven bir muhafazakardım.
17 yaşına gelip kitaplarla gecen ikinci yıl bittiğinde hem medrese eğitimim bitmiş hoca olmuş ,hem de Atatürk'e olan sevgimi artık gizlemiyordum .
O dönemde inançlı olmama rağmen " rahmetli Atatürk" dedim diye annem " o kefereyi nasıl seversin?" deyip beni dövmüş, benim de onunla cehennemde olacağımı söylemişti.
Üniversite yıllarımda hala İslam'ı sorgulamıyor hatta Muhammed'i devrimci olarak görüyordum. İslamdaki her şeye bir açıklamam vardı, kısaca modernist İslamcı kafasıdaydım.

İslamı sorgulamasam da sorguladığım başka şeyler vardı. Açlık,hastalık, tecavüz, cinayet ve savaşlar. Gece gündüz bunları sona erdirmesi için secdelerde tanrıya dua ediyorum. Yine de çocuk tecavüzleri bir son bulmuyor açlıktan ölen çocuklar artarak devam ediyordu. Ben ki 10 yaşından 23 yaşına kadar 13 yılda 3 vakit namazımı kazaya bırakmayacak,hatta günde beş vakit namaz dışında 3 vakit nafile namaz kılan, secde etmeye doyamayıp, geceleri Secde Ayetlerini okuyup sabahlara kadar Tilavet Secdelerinde sadece bu kötülüğü durdurması için dua eder kendim için bir şey istemezdim.

Tanrının rızasını kazanmak benim için cennetten daha mühimdi. Asla cennet arzusu ile ibadet etmedim. Öyle ki 21 yaşına dek, olur da kalbim meyil eder, bir kalpte hem Allah ,hem de bir faninin sevgisi barınmaz diye karşı cinsin gözlerine direkt bakmamıştım.

Günler aylar böyle devam ederken üniversite bitti aradan iki yıl geçti.23 yaşındayken bir gece yine ezilenler ve tecavüzler için gözyaşları ile dualar ederken secdeden doğrulup öfkeyle haykırdım.
Neredesin? Bu kadar zalim misin? Hani sen Rahman'din,bu mu rahmetin? Hani sen Rahim'din minicik bir çocuğu koruyamıyorsan sen kimi koruyorsun? 26 erkek o annesiz çocuğa ayni gün tecavüz ederken niye birinin canını almadın? Yaprak kımıldamazdı hani sen izin vermezsen? Neler neler kımıldamış utanmıyor musun? Musa'nın kavmine 40 sene gökten helva ve et yağdıran sen neden açlıktan öldürüyorsun, onlar senin kulların değil mi?Koca isteyen kızların, karı isteyen adamların-
parasına bereket isteyenlerin isteklerini duyan sen, açlıktan ağlayan masumu, tecavüz edilen zavallı bebekleri duyamıyor musun? Beni hemen burada yak! Ben artık sana secde etmeyeceğim ,sen bir zalimsin ve belki de yoksun!
Yoksun dediğim an zihnimde bir şeyler belirdi. Gözlerimdeki yaşları sildim öylece donup kaldım. O zamana kadar mitoloji diye okuduğum şeyler zihnimde belirdi Gılgamış Destanı ,Sümerler,Yunan mitolojisi ya Allah da onlar gibi bir masalsa?

Kuran'ı bir kere de tarafsız gözle değerlendirmek için tekrar okudum. Evvelinde kölelik ve cariyelik olgusunun olmaması gerektiği zaten aklımda soru işareti iken artık tüm tezatlıkları ile dinin saçmalığı gözümün önünde belirdi ve dinsiz oldum.
Simdi agnostiğim, tanrı var veya yok umurumda değil. Benim için bunu kabul etmek zordu. Koskoca yıllarımı ,uykumu ve zamanımı bir hiç uğruna harcadığımı görmek tam anlamıyla bir yıkımdı.
Yine de içim rahat ,artık bir masal kahramanına inanıp, ondan yardim beklemiyorum.

Okul bitti biteli evdeyim. Babama göre sokakta bir kız çocuğunun dinen işi yok!
Zaten işim home-office, ne işim var sokakta?
Seçimler olmasa, arada bir hastalanmasam,sokak hayvanlarına da bakmasam, sokağa çıkacağım yok.( Böyle düşününce bayağı geziyorum 5 yılda 7 secim yaşadık az değil.)

Babam beni evden çıkmıyor biliyor ama işin aslı öyle değil. Belki bedenen evde olabilirim ama,zihnen fink atıyorum.
Kim bir başkasının hayallerine gem vurabilir? Ki vuramadı da...

Bazı geceler karanlık odamda müzik dinlerken ; zihnimde annesi fasulye toplarken ,küçücük sığ derede oynayan Bahar oluyorum. Onlarca kurbağa iri başını avuçlarımda tuttum,onlarla oynadım ama annemin bundan haberi yok sakın söylemeyin. Şşşttt!!!..

Bazen bir ak leylek olur Afrika'dan buralara kadar uçarım. Hem bakalım bizim erkek leylek yuvayı güzel hazırlamış mı? Manzarası nasıl? Laf aramızda yuvayı 40 yıldır aynı bacaya yapıyor kırılmasın diye her seferinde şaşırmış gibi yapıyorum...

Bazen bir kuş olurum,minicik bir serçe... Etrafta ne varsa çöp,yaprak,tüy, koyun yünü, tüm bunlarla yuva yaparım bir iğde ağacına. İğde ağacı da mis kokar çiçek açınca... Ardından bir yağmur başlar ,su birikintisinde diğer kuşlarla kanat çırpar neşeyle yıkanırım. Güneşte kuruturum tüylerimi...

Bazen bir bulut olurum gezerim tüm dünyayı...
Bazen bir su damlası ,okyanuslardan bulutlara,bulutlardan ağaçlara,meyveden toprağa karışacakken bir tavşan yer beni , yavrusuna karanlık yuvasında süt olurum...

Bazen kesmez beni koca dünya, gökyüzü ve hatta mars bile... Soluğu bambaşka galaksilerde alırım. Laf aramızda kozmosta kime sorsanız tanır beni, çevrem geniştir...

Bazen bir aslan balığı olurum istila ederim tüm denizleri... Hint okyanusu bana dar gelir, Süveyş Kanalı'ndan sızarım Akdeniz'e,oradan Ege'ye, ardından soluğu Marmara'da alırım. Hangi çılgın bana engel olacakmış şaşarım?!

Babam beni evde biliyor ,boş verin öyle bilsin. Ben bir koşu ,bu gece kurt olup sürümle birlikte gezeceğim ormanın en kuytu yerlerinde...

Bu şarkı ile koca dünyayı gezdim,hatta evrenin en uç yerlerini...
Düşünün sincap yuvasından, ayı inine kadar. An oldu zebralarla zebra olup koştum kırlarda, an oldu flamingolarla birlikte sazlıklarda uçtum.
Büyük Bariyer Resifi'nde kaplumbağa bile oldum.
Kusura bakma ama insanoğlu, olmadığın ve elinin değmediği her yer cennetti.

Bir şekilde bu esarete dayanacağım ,asla pes etmeden yoluma devam edeceğim. Saçlarım güneş görmeden kırlarda papatyalardan taç takmadan ölmeyeceğim.

Siz de pes etmeyin, bir yaratıcı var olsa bile saçlarınızı güneşten kıskanmaz emin olun, sevgilerimle.

SİZDEN GELENLER | Yazan: Bahar

Eleştirisel bakış açısı ile her din ve inanca ait yazılarınızı, inancınızın değişim sürecini anlattığınız sorgulama süreçlerinizi dinvemitoloji@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.
  • Bu yazılar biz-siz gibi sorgulama evresine girmiş herkese mutlaka biraz olsun ışık tutacaktır.
  • Gönderdiğiniz yazılar sitemizde adınızla veya takma adınızla yayınlanacaktır.
  • Gönderdiğiniz yazının başka bir internet sitesinde yayınlanmamış olması gerekmektedir. (KOPYA içeriğe karşı olduğumuzdan, sitemizdeki tüm içerikler özgündür)
« ÖNCEKİ YAYIN
SONRAKİ YAYIN »