HABERLER
Dini Haber
eski inanışlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
eski inanışlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

SU RUHU VODYANOİ (VUDAŞ)

Derleyen & Çeviren: A.Kara
A, mitoloji, İskandinav mitolojisi, Slav mitolojisi, Su ruhu Vodyanoi, Vodyanoi, Slav efsaneleri, İskandinav efsaneleri, Suyun ruhu, Kötü ruh, Eski inanışlar, Antik efsaneler,

ANTİK SLAV İNANIŞINDAKİ SU RUHU "VODYANOİ"
Eski inançlarda gizemli ve güçlü ruhlar bölgeleri kontrol ediyorlardı ve şimdikinden daha fazla insani niteliklere sahiplerdi. Tehlike derecesine bağlı olarak kişiler onlara kötü ya da iyi bir nitelik kazandırmıştır.

Doğaüstü güçlerin temsilcilerinden biri suyun ruhu (özü) idi.

Eski Slav inancındaki Vudaş (Vodyanoi) isimli erkek su ruhu, suyu kıskançlıkla koruyan ve ona saygısızlık edenleri affetmeyen bir iblistir. İnanışa göre doğularak öldürüldükten sonra su cinine dönüşen bu varlık suçlu olanları boğabilir veya ciddi şekilde sakat bırakabilirdi. Ayrıca kendi alanına yaklaşanlar ile dalga geçmeyi de seviyordu.

O, sulak alanların koruyucusudur ve suda boğulan insanların ve hayvanların ruhlarını izler.

Bölgeye bağlı olarak çeşitli isimler altında bilinmektedir. Rusya'da, "Vodyanoi" ("Su-Dedesi"), Polonyalı eşdeğeri Wodnik (Vodnik) ve Slavların yaşadığı diğer bölgelerde benzer isimlerle bilinir. Bununla birlikte davranışları, görünüşü ve kökeni oldukça farklıdır.

VODYANOİ GÖRÜNÜMÜNÜ DEĞİŞTİREBİLİR AMA ASLA SEVİMLİ VEYA GÜZEL DEĞİLDİR
Şekil değiştirme ustası Vodyanoi nadiren güzel ve hatta sevimli olarak tasvir edilir. Bazen uzun yeşilimsi veya beyaz sakalı (genellikle ıslak, karışık sakalı), kurbağa yüzlü, uzun saçlı, yaşlı, çıplak bir adam olarak görünür. Diğer kılık değiştirmelerde ise bir hayvan, bir çocuk veya bir cüce olabilmektedir.

Çocukken vücuda göre orantısız şekilde büyük bir kafası vardır. Bazen kocaman ayak parmakları, pençeleri, boynuzları, balık kuyruğu ve insan yüzünde yanan gözleri olan bir yaratıktır. Bazen ise Vodyanoi yosun ve balçık kaplı bir gövdeye sahiptir, hatta yosun kaplı bir balık ve uçan bir ağaç gövdesi gibi göründüğüne dair inanışlar bile mevcuttu.

Sualtı krallığı onun merkezidir. Nehirlerde, göllerde, göletlerde, kuyularda, su birikintilerinde ve değirmenlerin yakınında yaşar ancak deniz suyuyla ilişkili değildir çünkü deniz suyu onun için ölümcül derecede tehlikelidir.

VODYANOİ'NİN KÖTÜ DOĞASI
Bütün su tanrıları yardımsever değildi; birçoğu güçlerini zarar vermek için kullanırdı. Slav su ruhlarından biri olan Vodyanoi'nin aşırı derecede kötü niyetli olduğu biliniyordu ama aynı zamanda yardımsever olduğu da oldu. Denizcilere güvenli seyahat etmeyi garanti etti ve onlara iyi balık avları sağladı. Ancak kızdırılırsa eski balıkçıların da inandığı gibi onları suların altına sürüklüyor ve kurbanlarını dalgalar altındaki kristal meskeninde köle olarak kullanıyordu. Sinirli olduğunda barajları ve su değirmenlerini imha ediyordu.

Bir inanışa göre öğlen vakti veya gece yarısı banyo yapanları bile boğuyordu. Boğulan kurbanların cesetlerinin üzerindeki koyu izlerin şeytani ruhla mücadelelerinden kaynaklanan çürükler olduğuna inanılıyordu.

Boğulan bir bedeni almanın ruhu kızdırdığı düşünülürdü çünkü ganimetini korumak istiyordu. Gün ışığından hoşlanmıyordu ancak bazı inançlara göre köylülerin arasında gezinip onlardan biri gibi davranabilirdi ve gerçek doğası paltosunun sol tarafından akan su ile kolayca açığa çıkardı.

Aksi takdirde suların efendisi Vodyanoi sadece gece boyunca gün boyu ortaya çıkan pusuda gizlenirdi. Suda iken inanılmaz bir güce sahipti ancak karada iken çok zayıftı.

Eski insanlar suda olan biten herşeyin Vodyanoi'nin isteğiyle yapıldığına inanıyordu.

Kaynak: Giants, Monsters and Dragons., Carol Rose (2001), Norton & Company, p. 384. ISBN 9780393322118.

ANTİK ÇAĞDA SOLAK OLMAK

Yazan: A.Kara
A,tarih, Antik tarih, Eski inanışlar,Sol el,Sol el ile yemek,Sol eli kullanmak,Dinlerde sol,Kur'an'da sol,din, Batıl inançlar, Solak olanlara işkence,Antik Mısır'da solak olmak,Roma'da sol el

ANTİK ÇAĞDA SOLAK OLMAK KÖTÜLÜĞÜN BİR İŞARETİ OLARAK MI GÖRÜLDÜ?


Eski zamanlarda sağ yön iyi demekti. Günümüzdeki birçok söylem bu anlayıştan gelir. Güvenilen birine "falanca kişinin sağ kolu" denir. Sol kolu değil. Doğru ve akla uygun kararlar veren birine solduyulu değil de sağduyulu deriz. Tokalaşırken sağ elimizi kullanırız.

Çünkü insanlar solakların gerçekten kötü bireyler olduğuna inanıyorlardı. Sağ el kullanımı Yunanistan, Roma, Çin, Mısır ve Mezopotamya genelinde yaygındı. Ayrıca birinin sağında oturmak ya da dikilmek bir ayrıcalıktı. Mezopotamyalılara göre solaklık Tanrıların verdiği bir cezaydı. Eski Mısır'lılar ciddi şekilde sol karşıtıydılar. Düşmanlarını sıklıkla solak tasvir ederken kendilerini sağ el kullanan veya sağ yönden gelen kişiler olarak tasvir ediyorlardı. [Stanley Coren, Advances in Psychology. Cilt. 67. Left-Handedness: Behavioral Implications and Anomalies. 1990.] Ayrıca dini figürlere dair heykellerde sağ el sembolizmi hakimdi. Örneğin bir Mezopotamya rahibi veya herhangi bir Tanrı sağ eli havada tasvir ediliyor, insanları sağ eliyle selamlıyordu. Tıpkı kralların da yaptığı gibi. 

Romalılar alyansları sol elin üçüncü parmağına takıyor, böylece kötülükleri uzak tutacaklarını düşünüyorlardı. Selamlaşırken sağ ellerini kullanarak silahsız olduklarını da göstermiş oluyorlardı. [Coren S. The left-hander syndrome: the causes and consequences of left-handedness. 1992]

Birçok din ve inanışta solaklık kötülük, şeytan ve şeytani eylemler ile ilişkilendirilmişti.
Yunan inancına göre Kiklop ve Titanlar Uranüs ile Gaia'nın çocuklarıydı. Uranüs Kiklopları yeraltı dünyası Tartarus'a kapattğında anneleri Gaia intikam almak isteyip Titanları babalarına karşı kışkırtmıştı. Gaia ile Uranüs'ün seviştiği bir sırada en genç titan olan Kronos sol elinde tuttuğu taştan yapılmış orak ile babasının cinsel organını kesmişti. [Graves R. The Greek Myths. 1963]

Havva ile Adem'in yasak elmayla birlikte resmedildiği çizimlerde Havva her zaman Adem'in solunda çizilmiştir. Çünkü elmayı alıp Adem'e veren Havva'dır. Ayrıca unutulmamalıdır ki İbrahimi dinlere göre Havva Adem'in sol yanından çıkmış yani sol kaburgasından yaratılmıştır. Bu yüzden yüzyıllar boyunca sol taraf dişilik ve aşağılık-bayağılık ile ilişkilendirilmiştir.

Çoğu kültürde olduğu gibi eski Âsurlular da sağ elin yemekte, ayin ve dini törenlerde kullanılması gerektiğine inanıyorlardı. Sanat uğruna bile olsa bu inançlarından sapmadılar. Kabartmalarında insanlar sağ elleri ile tokalaşıyor veya sağ elleri havada tasvir ediliyorlardı.

Sol kötüyle-cezalandırmayla ilişkilendirildiğinden Hristiyan sanatında İsa her zaman tanrının sağında resmedilir. Aynı nedenden ötürü "tanrının sol eli" denen Cebrail tanrının solunda yer alır.

Hristiyanlığın yayılmasıyla birlikte sol tarafa verilen özellikler kendi kurucu mitleriyle harmanlandı. Hristiyanlık solu zayıflığın da ötesinde bir yere koyarak ahlaksızlıkla ilişkilendirdi. Birçok tarihçi solun kötülükle olan ilişkisinin ortaya çıkışını açıklamaya çalışırken Matta Kitabındaki bir bölümü işaret eder. Hesap (Yargılanma) Günü'nde şöyle yazar:

Matta 25: 31-41:
31. “İnsanoğlu kendi görkemi içinde bütün melekleriyle birlikte gelince, görkemli tahtına oturacak.
32. Ulusların hepsi O’nun önünde toplanacak, O da koyunları keçilerden ayıran bir çoban gibi, insanları birbirinden ayıracak.
33. Koyunları sağına, keçileri soluna alacak.
34. “O zaman Kral, sağındaki kişilere, ‘Sizler, Babam’ın kutsadıkları, gelin!’ diyecek. ‘Dünya kurulduğundan beri sizin için hazırlanmış olan egemenliği miras alın!
35. Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz; yabancıydım, beni içeri aldınız.
36. Çıplaktım, beni giydirdiniz; hastaydım, benimle ilgilendiniz; zindandaydım, yanıma geldiniz.’
37. “O vakit doğru kişiler O’na şu karşılığı verecek: ‘Ya Rab, seni ne zaman aç görüp doyurduk, susuz görüp su verdik?
38. Ne zaman seni yabancı görüp içeri aldık, ya da çıplak görüp giydirdik?
39. Seni ne zaman hasta ya da zindanda görüp yanına geldik?’
40. “Kral da onları şöyle yanıtlayacak: ‘Size doğrusunu söyleyeyim, bu en basit kardeşlerimden biri için yaptığınızı, benim için yapmış oldunuz.’
41. “Sonra solundakilere şöyle diyecek: ‘Ey lanetliler, çekilin önümden! İblis’le melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin!

Solun kötü sağın iyi olduğu düşüncesi Yahudi yazarlar arasında da görülür. Eski Ahit insan doğasını anlamlandırırken insanların “yetzer” olarak adlandırılan iki dürtüsü olduğunu yazar. Sağa doğru eğilimi olanlar için "Yetzer tov", sol tarafa yani kötülüğe eğilimi olanlar için "Yetzer Ra" ifadeleri kullanır.

Mezopotamyalılardan Mısırlılara, Yunanlılara ve Romalılara kadar dünyanın ilk büyük uygarlıklarının tümü sağ el konusunda taraflı olmuştur. Tanrıların sağ elinin şifa verici ve faydalı olduğu düşünülürken sol ellerini lanetlemek ya da cezalandırmak için kullandıklarına inanılırdı. Bu kültürlerin neredeyse hepsinde törenlerde ve yemeklerde sağ el kullanılmış ve sağ taraf her zaman tercih edilen konum olmuştur.

Tanah'da solak insanların başka bir yönlerine atıf yapılır. Birkaç örneğe bakalım ve Ehut'un, Moav kralına düzenlediği suikasti anlatan hikayeden başlayalım [Hakimler 3: 12-21]
12) Sonra İsrailliler yine RAB’bin gözünde kötü olanı yaptılar. RAB gözünde kötü olanı yaptıkları için Moav Kralı Eglon’u onlara karşı güçlendirdi.
13) Kral Eglon Ammonlular’la Amalekliler’i kendi tarafına çekerek İsrail’e saldırdı. Onları bozguna uğratarak Hurma Kenti’ni ele geçirdi.
14) İsrailliler on sekiz yıl Moav Kralı Eglon’un boyunduruğu altında kaldılar.
15) Ama RAB’be yakarmaları üzerine RAB onlar için Ehut adında bir kurtarıcı çıkardı. Benyaminli Gera’nın oğlu Ehut solaktı. İsrailliler Ehut’un eliyle Moav Kralı Eglon’a haraç gönderdiler.
16) Ehut kendine bir arşın uzunluğunda iki ağızlı bir kama yaptı ve bunu sağ kalçası üzerine, giysisinin altına sakladı.
17) Varıp haracı Moav Kralı Eglon’a sundu. Eglon çok şişman bir adamdı.
18) Ehut haracı sunduktan sonra, haracı taşımış olan adamlarını salıverdi.
19) Ama kendisi Gilgal yakınındaki taş putlardan geri döndü. “Ey kral, sana gizli bir haberim var” dedi. Kral ona, “Sus” diyerek yanındaki adamların hepsini dışarı çıkardı.
20) Ehut, üst kattaki serin odasında yalnız kalan krala yaklaşarak, “Tanrı’dan sana bir haber getirdim” deyince kral tahtından kalktı.
21) Ehut sol eliyle sağ kalçası üzerindeki kamayı çekti ve kralın karnına sapladı.

Taş askılarını yani taş fırlatmak için kullanılan antik savaş aletini ölümcül bir doğrulukla kullanabilen Benyaminoğullarından iki yerde şöyle bahsedilir: [Hakimler 20:16]
16) Solak olan yedi yüz seçme adam da bunların arasındaydı. Hepsi de bir kılı sapanla vuracak kadar iyi nişancıydı.
2) Benyamin oymağından, Saul’un ailesindendiler. Yay taşır ve yayla ok, sapanla taş atmak için hem sağ, hem sol ellerini kullanabilirlerdi. [1. Tarihler 12:2]

İncil öykülerinin Benyaminoğulları kabilesinin solak insanları içerdiğini söylemesi önemlidir. Görünüşe göre onları tıpkı tanrının sol eli gibi zarar verebilecek,kötü insanlar olarak görüyorlardı.

Sağ eli, sol elden üstün tutarak onurlandırmak Müslümanlar arasında da yaygın görülür. Sağ eli tüm onurlu amaçlarla kullanırken sol el yapılacak olan kirli işlerde kullanılır. Sağ elle yemek yenir, taharet sol el ile yapılır, bir yere sağ ayakla girilir, sol ayakla çıkılır. Bunlar Kur'an'da yazan şeyler olmasa bile Mezopotamya ve Mısır'dan Arap coğrafyasına taşınan inançların kalıntılarıdır. Bu sayede rivayet ve hadislerde kendilerine yer bulmuşlardır.

Ayrıca tıpkı Tevrat ve İncil'deki gibi Kur'an ayetlerinde de sol tarafın kötülükle, kötü olan şeylerle ilişkilendirildiğini görebiliriz. Bir örnek olması için Hakka suresi 25. ayete bakalım:
"Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: “Keşke kitabım bana verilmeseydi.”
İlaveten, ayetlerde ve hadislerde cariye, köle ve ganimetlerden bahsederken "sağ elinizin sahip oldukları" ifadeleri yer alır. Yani Kur'an Müslümanların savaşırken kullandıkları "sağ el" üzerinden vurgu yaparak savaşlarda ganimet ele geçirmelerini, köle ve cariyeler edinmelerini ayıplamaz. Hatta sağ el ile alınanlara ayrıcalıklar tanıyarak onları savaş ve yağmaya teşvik eder.

Sol elin ve sol tarafın kötüyle ilişkilendirilmesi ile ilgili bazı rivayetler de vardır:
Peygamber bana geldi ve benim sol elim sağ elimin üzerindeydi. Benim sağ elimi tuttu ve sol elimin üzerine koydu. [Sünen İbni Mâce 811; Kitap 5, Hadis 9. Statü: Sahih]
Her kim yemek yiyecekse sağ eliyle yemelidir ve içecekse sağ eliyle içmelidir. Çünkü Şeytan sol eliyle yer ve sol eliyle içer. [Sahih Müslim 2020a; Kitap 36, Hadis 139; Sünen-i Tirmizi 1799; Kitap 25, Hadis 13. Statü: Sahih]

SOLAKLIĞI KÖTÜLÜK OLARAK GÖREN FİLOZOFLAR VE YAKIN TARİH

Plato ve Aristoteles bile hemen hemen her zaman iyi olanı sağ el ile kötü olanı ve suç unsuru taşıyanı ise sol el ile ilişkilendirdiler. Büyük filozof Plato uzuvların doğal olarak eşit güçte ve kabiliyette olduğuna ve bu düşüncelerin tamamen kültürel olduğuna ikna olmuştu. Ama yinede solak olan çocukların, sol elini kullanan bakıcılardan ve annelerin yanlış eğitiminden kaynaklandığını söylemekten geri kalmadı. Diğer yandan Aristoteles insanların el kullanımının doğuştan gelen bir miras olduğuna inanıyordu.

Filozof ve matematikçi Pisagor'un Zıtlıklar Tablosunun sağ tarafında hafif, iyi, erkek, sınırlı, durgun ve heteroseksüellik gibi şeyler yer alırken sol tarafında karanlık, kötülük, kadın, sınırsız, hareketli ve çarpıklık gibi şeylerin yer alması şaşırtıcı değildir. Anaksagoras'ın yalnızca sağ testisten gelen spermin erkek çocuğa gebe bırakacağını düşünmesi de muhtemelen bu bakış açısıyla ilgiliydi. [Corrbalis M. 1983. Human laterality. 1983]

Anaksagoras'ın düşüncesi eyleme çevrilmişti. Yunan erkekler yüzyıllar boyunca çocuklarının cinsiyetini seçme amacıyla testislerinden birini bağlayacak kadar ileri gitmişlerdi.

Ortaçağ'da sol elini kullanan insanların karşılaştıkları sorunlar hakkında çok az şey biliniyor. Fakat Katolik Kilisesi'nin güçlü etkisi ile sol elini kullanan insanlar şeytani, zayıf, pis, sağlıksız ve kadınsı olarak nitelendirilmeye başlamıştı. Engizisyon döneminde bir kadının yalnızca solak olması bile onun cadı ilan edilip öldürülmesi için yeterliydi. Birçok masum bu nedenle öldürüldü.

Akıl Çağı ve Aydınlanma Çağı'ndaki sınırlı reformlara rağmen 18 ve 19. yüzyıllar özellikle solaklar için zordu. Onlara karşı uygulanan ayrımcılık kökleşmiş ve resmen kurumsallaşmıştı.

Avusturyalı hekim ve psikolog Wilhelm Stekel 1911'de "sağ el her zaman doğruluğu, sol el ise suça giden yolu belirtir." demişti. Böylece sol eli kullanmak, eşcinsellik, ensest ilişki ve sapkınlık anlamlarına gelebilirken, sağ el evlilik veya fahişe ile ilişki gibi anlamlar içeriyordu.

19. yüzyıl Avrupa'sında eşcinsellerin solak olduğu söylenirdi. Birleşik Krallık'ın Protestan çoğunluğunun olduğu kesimlerde Katoliklere "sol ayak" denirken İrlanda ve İrlanda’nın Katolik kesimlerinde durum bunun zıttıydı.

Fransız sosyolog Robert Hertz, 19.yüzyılda Güney Afrika'ya yaptığı seyahatlerde Zulu kabilelerinin bir deliğe kaynamış su döktüğünü, daha sonra çocukların sol elini içine koyarak haşladıklarını, böylece sol el kullanımını engellemeyi amaçladıklarını yazmıştı.

Göreceli olarak Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’nın özgür toplumlarında bile solaklığı bastırmak ve eğitim sistemindeki düzeni empoze etmek için kasıtlı ve acımasız girişimlerde bulunuldu. Örneğin, okulda sol elini kullanan çocukların elleri gerilerek oturduğu sandalyenin arkasından bağlanıyordu. Bazen ise çeşitli bedensel işkenceler uygulanıyordu. Sol elini kullanırken yakalanan herkes için bu cezalar geçerliydi.

Çok yakın zamanda bile birçok ülkede solak çocukların eğitim kurumları gibi alanlarda sağ ellerini kullanmayı öğrenmek zorunda bırakıldıkları görülmektedir.

Bu anlayışa zıt kimi din ve uygarlıklar da olmuştu elbet. Örneğin İnkalar solakların büyücülük ve şifacılık gibi özellikleri olduğuna inanıyorlardı. Günümüzde And dağlarında yaşayan yerliler arasında aynı inanış vardır. Ayrıca Tantra Budizminde sol el bilgeliği simgeler. [Robert Beer. The Encyclopedia of Tibetan Symbols and Motifs (2004). S.150.]

Kaynaklar:
Biblical Archaeology Society
Evans, Dave (2007). The History of British Magick after Crowley.
Dolan, T. P. (2004). "left-footer". A Dictionary of Hiberno-English: The Irish Use of English. p. 139. "Notes and Queries: Where does the phrase 'left footer' come from?". The Guardian; Mencken, Henry Louis (1962). The American language. A. A.Knopf. p. 745.; Partridge, Eric (May 2, 2006). "left-footer". A Dictionary of Slang and Unconventional English. Nature. 142. Routledge. p. 674.

NARSSUK

A, eskimo mitolojisi, mitoloji, Eskimo tanrıları,Batı rüzgarı tanrısı,Narssuk,Sedna,Pukimna,Sila,Dev bebek tanrı,eski inanışlar,antik inançlar,Alaska inançları,Pompeja
Batı rüzgarı tanrısı ve tanrı Sila'nın oğlu. Narssuk, ren geyiği postunu silkeleyerek rüzgarları ortaya çıkaran kocaman bir bebek olarak tasvir edilmiştir. Bazı anlatımlarda tanrıça Pukimna onun için bebek bezi yapmıştır. Narssuk, Sila yada Sedna'dan gelen emirlere göre (bölgeye bağlı olarak), kuralları ihlal eden halkı cezalandırmak için bezini kullanarak sert fırtınalar oluştururdu. Şamanlar, bebek bezini yeniden desteklemek ve rüzgarı sona erdirmek için astral seyahate çıkarlardı.

Bazı anlatımlarda ise ilk önce Sedna’nın iznini almaları gerekiyordu ve çocuk bezini yeniden bağlamadan önce Sedna, Narssuk'a vurmaları için deniz yosunundan kırbaçlar verecekti. Kardeşi Pompeja, doğu rüzgarı tanrısı ve Sila'nın bir diğer oğluydu. Denizden gelen rüzgarlar genellikle kuzey ve batı rüzgarlarına göre daha sıcak olduğundan, tanrı Pompeja’nın rüzgarlarının daha sıcak oluşunun nedeninin onun şişmanlığından kaynaklandığı söyleniyordu.

Yazan & Çeviren & Derleyen: A.Kara