JAPON YELPAZESİ : YELPAZEDEN SİLAHA
Uyarı : Bu makale çektiğim bir videoda anlatıklarımın metine dökülmüş halidir. Dilerseniz videoyu Youtube kanalımdan izleyebilirsiniz.
Uzakdoğu film ve dizilerinde elindeki yelpaze ile düşmanlarını öldüren, sağa
sola kan püskürten karakterler görmüşsünüzdür. Hatta çocukluğumuzda başından
kalkmadığımız meşhur oyun Mortal Kombat da yelpazesi ile kasaplık yapan, çok
saygıdeğer, heykeli dikilesi, tapınılası, Kitana adlı bir kadın karakter
vardır. Hem filmlerde hem de oyunlarda yelpaze kullanan savaşçıları
gördüğümüzde genelde "hahahaha yelpaze ne lan, yelpaze ile adam mı öldürülür"
diye alay etmişizdir.
Peki bu olayın kökeni ne, yani neden insanlar elde yelpaze ile dövüşen
karakterler yarattı? Gerçeklik payı var mı?
Şimdi işin o kısmına geleyim. Özellikle Japon kültürünü merak edenler,
toplayın bakayım yamacıma :)
Samuraylar kılıç, yay ve mızrak dışında birçok silah kullanıyorlardı. Bu
silahlar kılıçların taşınmasına izin verilmeyen yerlerde, kılıç kullanımının
uygun olmadığı durumlarda veya mecbur kalınca nefsi müdafaa amacıyla
kullanılırdı. İşte yelpazeye karşımıza tam da burada çıkar. Özünde bir silah
olmasa bile zamanla silaha evrilmiş eşyalardan biri Japonların katlanır
yelpazesi Sensu'dur.
Yelpaze Japonya'da özellikle Samuraylar ve sosyal hiyerarşide savaşçı sınıfına bağlı kabul edilen Chonin yani "kasabalılar" (町人) arasında yaygın görülen bir moda aksesuarıydı.
Katlanabilir yelpazeler Japonya'da icat edilmiş ve 6.yy'ın başlarında Japon
aristokratlar tarafından kullanılmıştı. Bu katlanan yelpazeler yani
Sensu'lar sıcak ve nemli havalarda ferahlamak için kullanılan pratik birer
nesne olsalar da lüks bir eşya olarak kabul edildiğinden yalnızca
aristokratlar, zengin tüccarlar ve Samuraylar satın alıp kullanabilirdi.
Yani o zamanlar bu yelpazeler bir statü sembolüydü.
Sensu adlı yelpazenin en eski hali Hinoki yelpazesiydi. Japonlar bunları
uzun, ince Hinoki ağaçlarından yapıyorlardı. Tabi yıllar sonra katlanır
yelpazeler gelişerek daha zarif hale geldi. Zanaatkarlar bu yelpazeleri
gümüş ve altın folyo ile süslemeye, üzerlerine boya serpmeye başladı.
Şiirler, resimler ve dini yazılarla süslenen yelpazeler dönemin unutulmaz ve
değerli hediyelerinden olmuştu. O dönemi düşününce gerçekten de harika bir
hediye. Şuan bile biri bana kültürel motifli bir yelpaze hediye etse mutlu
olabilirim sanırım :)
7.yy'da Sensu adlı yelpazeler, saray görgü krallarının önemli unsurları
haline geldi. Samurayların, özellikle yüksek rütbeli olanların Sensu'yu
nasıl taşıyacaklarını ve tutacaklarını bilmeleri gerekiyordu. Yani öyle
kafalarına göre "canım öyle istedi, kuşağımın köşesine tutturdum"
diyemezlerdi. Ayrıca yelpazelerini toplantılara katılırken yanlarında
getiriyorlardı.
13.yy'da Japonlar Çin'e katlanır yelpaze ihraç etmeye başlayınca bu moda
akımı Avrupa'ya ulaşmış oldu. Fransa'nın Bourbon (okuşunu: buubun)
hanedanının saray mensupları bile o zamanlar Kyo Sensu'yu çok değerli bir
eşya olarak görüyorlardı.
14.yy'da Kyoto şehrinin zanaatkarları müzikal drama, klasik Japon dansı ve
çay merasimi tarzında daha sanatsal yelpazeler yapmaya başlayınca yelpaze
akımı daha da büyüyüp hızla dünyaya yayılmıştı.
PEKİ JAPON ERKEKLER YELPAZE KULLANMAYA NASIL BAŞLAMIŞTI ?
Japon kadınlar kaba ifadeleri gizlemek için Sensu yelpazesi kullanırdı. Bunu
bir flört aracı olarak da kullanıyorlardı. Osmanlıda mendili flört aracı
olarak kullanan kadınlar gibi :)
Sosyal yönden kötü, iğrenç, saldırgan kabul edilen davranışları gizlemek
için de yelpaze kullanıyorlardı. Diğer yandan yiyecekleri çiğnerken veya
gülerken ağzı kapamak için de kullanılıyordu çünkü bunlar hoş karşılanmayan
durumlardı.
Diğer yandan Japon erkekler yelpazelerini ellerinde veya kuşaklarında takılı
olarak taşıyorlardı. Tören kıyafeti giyerken kuşaklarına tutturuyorlardı.
Katlanır yelpaze özellikle resmi etkinlikler sırasında öne çıkıyordu. Hatta
Edo döneminde yelpazesi bulunmayan bir hizmetli bile eksik görülüyor, Daisho
taşımayan samuraylara benzetiliyordu.
Daisho nedir derseniz, Samurayların taşıdığı, birine katana, diğerine
Vakizaşi denen iki samuray kılıcına verilen isimdir. Bir kişinin gerçek bir
Samuray olduğunun işareti bunları taşıyor olmasıydı.
Peki katlanır yelpaze gibi zarif ve lüks bir eşya nasıl oldu da ölümcül bir
silah olabildi?
Samurayların çift kılıçlarına ek olarak kendilerini savunması için farklı
silahlar taşımasını gerektiren durumlar oluyordu. Japon tarihinde büyük
yeri olan Sensu yelpazelerinin birkaç değişiklik ile uygun birer silaha
dönüşebileceği düşünülmüştü.
İşte burada karşımıza Japon savaş yelpazesi Tessen çıkar. Feodal
Japonya'da zararsız, sıradan bir aksesuar gibi taşınan eşyalardandı.
Yani aslında gizli bir silahtı. Demirden yapılıyordu. Zaten "Tessen"
kelime anlamı olarak "demir yelpaze" demek.
Samuraylar silahsız oldukları durumlarda demirden yapılan Tessen
yelpazelerini taşımaya başlamışlardı.
Silahsız kalmalarının birkaç nedeni vardı. Örneğin bir üstleri ile
tanışırken, ev işi yaparken veya kendilerine ayırdıkları boş zamanlarında
Samuray kılıçlarını üzerlerinde taşımazlardı. Başkalarının evine ziyarete
gittiklerinde de çift kılıçlarını girişteki görevliye teslim ederlerdi.
İşte Samuraylar bu gibi durumlardan dolayı ortaya çıkabilecek tehlikelere
karşı kendilerini korumak için Tessen taşıyorlardı. Aksi halde, üzerinde
hiçbir silah olmasa, öldürmek isteyen biri elinde bıçak veya kılıçla
üzerine doğru koşsa hiçbir şansı kalmazdı.
Katlanamayan, düz bir Tessen'in kapalı bir yelpaze gibi görünmesi
sağlanıyor, sert ağaçtan yapılıyor ya da demirden dövülüyordu. Sadece
dayanıklı değil aynı zamanda üretimi de ucuzdu. Birçok kişi katlanamayan,
kapalı haldeki yelpaze gibi görünen Tessen'i katlanabilen varyantından daha
etkili bir savaş aleti olarak görmüştü. Bir saldırı olduğunda ellerine alıp
bıçak gibi kullanabiliyor, rakiplerine saplayabiliyorlardı.
Bu katlanamayan Tessenler Samuray ve Yakuzalar gibi birçok sınıf arasında
popüler olmuştu. Küçük, katlanabilir veya düz Tessen yaygın kullanılan bir
savunma silahı haline gelmişken katlanabilir büyük Tessen otoritenin simgesi
olmuştu.
Tessen adlı yelpaze silahların kullanımı yaygınlaşınca buna özel bir dövüş
sanatı bile gelişmişti : Tessen-jutsu.
Tessen-jutsu, klasik Japon silah sanatlarının bir parçası olarak kabul
edilse de esas olarak kendini koruma amaçlıydı. Bu yüzden teknikler
saldırıdan ziyade kendini korumaya odaklıydı. Tekniklerin çoğu yaralanma ve
ölüme neden olmak yerine rakibini dizginleme amacıyla tasarlanmıştı.
Yüksek rütbeli samuray ve generaller demir yelpazeleri işaret ve emir vermek
için kullanıyor, Tessen-jutsu'yu çok yönlü bir dövüş sanatı olarak
görüyorlardı. Onlar için Tessen-jutsu kullanmak kılıçlarla duello yapmaktan
daha merhametliydi.
Belki küçümseyenler olabilir ama bu demir yelpazeleri kullanarak daha
ölümcül silahlara, kılıçlara karşı mücadele edip kazanılan çok fazla düello
vardı. Aynı zamanda Japon kayıtlarında Tessen'den kaynaklanan darbe ile
ölenlerin olduğu listeler de mevcut.
Demem o ki, televizyon, oyun veya dergilerde iç yüzünü, tarihini, nedenini
asla bilmediğimiz şeyleri görünce gülüyor veya alay ediyoruz ama iç yüzünü
öğrendiğinde bir çoğu "hmmmm" dedirtiyor.
İşte dostlar, yelpazeli savaş ve dövüş sahnelerinin hikayesi böyle.
Sağlıcakla kalın.